“İstifalar ve yeni ABD Başkanı..”

Cumartesi sabaha karşı telefonlar çalıp mesajlar gelmeye başlayınca, yine güneş doğmadan güne başladık. Merkez Bankası Başkanının görevden alınması beni şaşırtmadı diyebilirim. Çünkü atandığı günden bu yana gayet iyi idare ettiği durumu 22 Ekim’deki kararla bozmuştu.
Napolyon “son yaptığın iş güzel olsun” demiş. Maalesef Başkanın son yaptığı iş güzel olmadı. Bir de 22 Ekim’deki yanlış karardan sonra iki tane daha yanlış karar alarak şu anki durumu hazırladı diyebilirim. Çünkü kararın bizi getirdiği nokta, hükümeti de mahcup eden bir hal aldı. Hükümetin enflasyon, işsizlik, büyüme, kur istikrarı ve diğer hedeflerini patikadan çıkaracak hale getirdi. Açıkçası 22 Ekimden bu yana gümrükten mal çekip üretim yapacakların, döviz borcu olanların hatta döviz alacağı olanların da hesaplarını bozdu, işlerini tıkadı. Faizler bir anda % 12’den % 18-20 arasına yükseldi. Özetle herkesin düzenini bozdu, keyfini kaçırdı.
Eski Başkanın ve yönetiminin Merkez Bankası’nın döviz varlıkları, aktifleri, karı ve taşınmaz malları ile alakalı da tartışmalı tasarrufları da oldu. Bunların hiçbiri o koltukta oturmaya devam etmesini de sağlamadı. Peki eski Başkan hep mi hatalıydı ? Hayır değildi. Aslına bakılırsa herkesi memnun etmeye çalışmayıp doğru olanı yapmaya devam etseydi, yerinde kalacaktı. Ancak bir taraftan siyaseti sakinleştirip diğer taraftan piyasaların suyuna gitmek isterken koltuğundan oldu. Bir kere yanlış tasarruflarda bulunmaya başlarsanız ve bu yanlışları kabul etmezseniz, gerisi çorap söküğü gibi gelir. Nitekim, sonuç böyle oldu.
Yeni Başkan Naci Ağbal, çok yakından tanıdığım bir isim. İş Dünyasının yakından tanıdığı, sert olmayan ama dikkatli bir üslupla konuşan, karşısındakini dinleyen aynı zamanda nüktedan bir yönetici. Ancak gelir gelmez kendisinden radikal bir hamle beklemiyorum. Bürokrasi kökenli olduğu için acele etmeyecektir. Bu sebeple uzmanların kendisine bir süre tanıması gerektiğini düşünüyorum. Ben tanıyacağım. Kendisine hayırlı olsun diyorum.
Bu arada Bakan Albayrak’ın istifa haberi dün gecenin en önemli gelişmelerinden oldu. Teyit edilemedi ama yeterince etki bıraktı diyebilirim. Bu konudaki fikirlerimi ilerki günlerde paylaşacağım.
“Artık umutlanmak istiyorum…”
ABD Başkanlık Seçimlerinin sonu beklendiği gibi bitti ama çok uzadı. Trump hala yenilgiyi kabul etmiyor ama normaldir. Çünkü Başkanlığı süresince başka bir evrende yaşıyormuş gibi davranıyordu. Daha önce “hangisi gelse fark etmez, Türkiye-ABD arasında ciddi meseleler var” diye bir yazı yazmıştım.
Her ne kadar Amerikan Devletinin uygulamalarına karşı dirense de, seçildiği ilk günden beri Trump’ın ABD Başkanlığına yakışmadığını her gün tekrarladım. Daha önceki yazılarıma bakarsanız zaten bu fikirlerime rastlarsınız. Vergi kaçıran, ırkçı, cinsiyetçi ve birçok konuda cahil olan bir adamın Amerika’yı idare etmesi saatli bombanın üzerine oturmak gibi birşeydi.
Özetle, Merkez Bankası’nın yeni başkanı ve ABD’nin yeni başkanı hayırlı olsun. Büyük bir belirsizlik denizinin dalgalarında yola devam ederken, artık biraz umutlanmak istiyorum desem yanlış olmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi