İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan operasyonuna neden ‘intikam’ adı verildiğini sorarak “Yoksa bir devrin yargı ve kolluk mensupları ile yeni kolluk ve yargı mensupları arasındaki tartışma konusu bir intikam mıdır? Her devrin muktedirlerine göre kararları şekillenen yargı, sadece bugünün değil, öncenin de günahlarını taşıyor ama ısrarla tövbe etmiyor” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçe görüşmelerinde İYİ Parti Grubu adına konuşan Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, ‘suç örgütü lideri olmak‘ suçlamasıyla tutuklanan ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile de irtibatlı olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan ve irtibatlı kişilere yönelik operasyona neden ‘intikam’ adı verildiğini sorarak yargı ve emniyette eski ve yeni ekiplerin hesaplaşması imasında bulundu.
“Bakan Yerlikaya’nın operasyon haberlerini dinlemek zorunda mıyım?”
Poyraz şöyle konuştu:
Hrant Dink, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok suikastların akıbeti ne oldu? Kimmiş katiller? Kimmiş azmettiriciler? Şu an çatısı altında bulunduğumuz TBMM’nin karşısında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin karşısında 1 Ekim günü yaşanan patlamayı önlemesi gereken kolluğun Ankara Adliyesi’yle olan kavgası, kendi meslektaşlarıyla ilgili kavgası, halef-selefleriyle olan kavgası; bu, normal mi Sayın Bakan?
Müdahale etmek zorunda kaldığınızı biliyorum defalarca bu ülkenin Adalet Bakanı olarak. Emniyet teşkilatının yaptığı operasyonlar üzerinden her gün Twitter’da ‘38 örgüt çökertildi.’ ‘5 bin adamı gözaltına aldık.’ ‘150 tane merkeze girdik’ açıklamalarıyla sanki bir mayının üstünde oturuyormuşuz hissiyatı veren bir İçişleri Bakanlığı zihniyeti… Yani bir dönemin, aynı iktidar döneminin bir bakanı suç örgütleriyle anılıyor; diğer bakan, önceki bakanı itham ve isnat ederek suç örgütleriyle mücadele ediyor; bu sırada olan vatandaş oluyor. Nasıl oluyor? Ya, ben her gün İçişleri Bakanının Twitter’dan yayınladığı operasyon haberlerini dinlemek zorunda mıyım? Beni korkutmak zorunda mısınız? Beni huzursuz kılmak zorunda mısınız? Bugün, Ayhan Bora Kaplan isimli suç örgütü liderinin operasyonuna neden ‘intikam’ ismi verildi? Devlet bu suç örgütü liderini muhatap alıp bir de ‘intikam’ diye operasyon ismi mi koyar? Yoksa bir devrin yargı ve kolluk mensupları ile yeni kolluk ve yargı mensupları arasındaki tartışma konusu bir intikam mıdır? Her devrin muktedirlerine göre kararları şekillenen yargı, sadece bugünün değil, öncenin de günahlarını taşıyor ama ısrarla tövbe etmiyor.