İZMİR’İN DAĞLARINDA ÇİÇEK OLAN RUKİYE

İpek mendil değilsin cebimde gezdireyim türküsüne inat seni akıl cebime alıp, şehir şehir gezdirdim. Rukiye öyküsünü sevgiyle, gönenerek anlattım.
Cumhuriyet ve kadınlar konusundaki kazanımlar denince akla hemen ‘Seçme ve Seçilme Hakkı’ geliyor, eril söylem; “Atatürk kadınlara haklarını tepeden verdi,” demeyi 99 yıldır sürdürüyorlar.
Oysa kurtuluş ve kuruluş mücadelesine katkı koyan mücadele arkadaşı kadınlara; Atatürk haklarını teslim etti.
Cumhuriyetin kazanımları denilince, aklıma, emekçi ruh iklimimle gönül meclisime aldığım İzmir İktisat Kongresi’nde kadın işçiler adına konuşan Rukiye geliyor.
Rukiye’nin sözcük anlamı ne diye araştırırken: Büyüleyici, sihirleyici sanki efsun sözcüklerini buldum. Bir ismin anlamı bu kadar güzellik barındırırsa etkileyici ve beğenilen isimlerden olur. İsimlerde kuşaklarla anılır. O kuşağın kız çocuklarına konan Rukiye adı dilimizin güzel isimlerinden hiç kuşkusuz.
Rukiye beni bir işçi kadını olarak büyüledi…
Rukiye’nin öyküsünü duyduğum günden itibaren efsunlandım sanki…
Rukiye İzmir’de bir işçi kadın…
Mustafa Kemal, İzmir İktisat Kongresi’ni toplamaya karar verdiğinde ekonomik sorunların tartışılacağı bu kongrede İzmirli işçi kadın Rukiye ve birkaç işçi kadını kongreye çağırır.
İzmir çeşitli iş kollarında çalışan kadınların çok olduğu bir kenttir.
İzmir’in kendi gibi kızları da güzel ve çalışkandır. Fabrikalarında kadın işçiler el emeklerine şarkılar, türküler ekleyerek çalışırlar.
Rukiye İzmirli midir? Yoksa başka şehirden mi İzmir’e gelmiştir, bilmiyorum. Bildiğim yurtsever bir işçi kadın olduğudur. Ve her İzmir’e gidişim bana Rukiye’yi anımsatır.
Herkesin bir Rukiye’si olmalı diye içimden geçer.
Büyüleyici Rukiye, Mustafa Kemal Paşayla nasıl tanışmış bilinmez. Tarih kadınların mücadelesini ne yazık ki üstün körü yazıyor.
İşçi Rukiye benim dünyama belki sendikacı olmasam girmezdi. Az sayıda insanın bildiği bir öykü olarak kalırdı. Rukiye doksan dokuz yıl sonra kalemimin bereketini çoğaltarak, Cumhuriyet’in kadınları arasındaki yerini alarak yüzüncü yıla yürüyor.
Yediden yetmişe bu öyküyü duyduğum günden bu yana her seslenişimde dile getiriyor biraz da tadımlık yazıyordum. Bu yazımda biraz daha detaylandıracağım…
Rukiye belli ki İzmir’in kurtuluşu günlerinde göze çarpan bir güzel, cerbezeli, yiğit işçi kadındı.
Ülke öyle bir ölüm kalım savaşından çıkmıştı ki anlatılmaz yaşanır, yaşayanlardan kalanlar bir güzel, okunur, dinlenir, ders çıkarılırdı.
Atatürk’ün İzmir’de toplamaya karar verdiği 1. İzmir İktisat Kongresi toplandığı yıllarda sendikacı kadın yoktu. Mustafa Kemal öngörülü bir lider olduğundan çalışma yaşamını çok iyi bilmekteydi.
Savaştan çıkan her ülkede kadın nüfus sayısı çoktur. Mustafa Kemal işçi kadın Rukiye’ye, “Yarın yapılacak İzmir İktisat Kongresi’ne sen de birkaç kadın işçiyle gelin ve katılın,” der. Rukiye için, Mustafa Kemal Paşa’dan, bu ülkeyi, İzmir’i bahşeden bir liderden çağrı almanın sevinci, coşkusu bir yana onunla tanışmak konuşmak başlı başına heyecanların, coşkuların, sevinçlerin en büyüğüdür. Bir de çağrı almak, Rukiye’nin değil her yurttaşımızın ayaklarını yerden kesmeye yeter de artar bile…
Onlarca yıl öncesinin Rukiye’si olmak istiyorum.
Rukiye, “Peki Paşam, ben yarın kongreye gelirim, geliriz” der ve hemen fabrikanın yolunu tutar.
İzmir’in imbatı mı, meltemi mi, efil efil esen rüzgârları mı bilinmez Rukiye fabrikaya işçi olduktan sonra hep sevinçli gitmiştir. Çünkü ona öğretilen, hangi işi yaparsan yap ekmek teknene sevgiyle bak olmuştur. Ekmek teknesi çok önemlidir. Hele savaştan çıkan bir ülkenin ekmek teknesinde olmak bambaşka bir sorumluluk ve onur yükler insana…
Rukiye, “Bir kaç arkadaşınla gel,” diyen Paşasına “Tamam,” der. Ama düşünür; “Paşam herhalde çok az kadın getirebileceğim için mahcup olmayım diye birkaç kadın getir” dedi.
Mustafa Kemal Paşadan ayrıldıktan sonra fabrikaya öyle yürür ki, sanki sokaklar hareketlenir. Fabrikaya geldiğinde alı al, moru mordur.
“Arkadaşları ne oldu? Bu ne coşku ne sevinç,” diye sorarlar.
Rukiye arkadaşlar, “Toplanın! Sizinle konuşacaklarım var ”der.
Arkadaşları kaygılı bir ses tonuyla:
“Ne oldu? İşten mi çıkarılıyoruz?” Derler.
Rukiye, “Hayır!” Der.
“Toplanın! Anlatacağım, kadınlar toplanın!”
Rukiye bir sandalyenin üstüne çıkar!
Bilmiyorum ki sandalyeye çıkan Rukiye sen toplu musun? Çiroz musun? Orta mı, uzun boylu musun bilmiyorum. Kimseler de yazmıyor. Olsun sen koca yürekli bir emekçi kadınsın?
O sandalye üstünde Rukiye öyle ateşli bir konuşma yapar ki çalışan kadınların Cumhuriyet Devrimleri sonrası en önemli etkinlikleri, 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında toplanan 1. İzmir İktisat Kongresi’ne, kendileri için ayrılan altı dinleyici sırasına yüzlerce kadınla katılırlar.
Bir de “Sokaklara Dökülen Kongre” var…
İzmir İktisat Kongresi İşçi Kadınlar Delegesi İzmirli Rukiye Hanım’ın heyecanlı konuşması, 23 Şubat 1923 tarihli Tevhid’i Efkâr gazetesinde bakın nasıl yer alır: Gazete bu haberi ‘Sokağa Dökülen Kongre’ başlığı ile duyuruyor, Rukiye’nin kongreye seslenişinden bir bölümü veriyor.

  1. İzmir İktisat kongresine çeşitli iş yerlerinden altı kadın çağrılır. Hayriye (Elif), Emine, Münire, Nigar, Şefika ve Rukiye’dir. Mustafa Kemal Paşa’nın kongreye çağırdığı Rukiye kadın işçiler adına kongrede konuşma yapar.
    “Badehu işçi kadınlar murahhası Rukiye Hanım (İzmir) söz alarak bervech-i ati nutku irad etmiştir:
    Rukiye’nin konuşması
    “Kardeşler!
    Milli inkılabımız memleketimizde mevcut bütün müstahsillerin murahhaslarından mürekkebe bu muazzam kongrenin toplanmasını mümkün kılmıştır. Bugünlere erişirken, biz kadın işçilerini de fevkalade bir sahada görüyoruz. Bizleri bu kongreye davet eden Büyük Millet Meclisi Hükümeti erkânına ve bilhassa reisimiz Gazi Mustafa Kemal Paşa hazretlerine biz kadınlar samimi teşekkürlerimizi takdim ederiz.”
    Türkiye’de “Memleket işlerine” kadınların da iştirak etmesi ilk defa vuku buluyor. Bu şerefin bize müyesser olması kalplerimizi ferah ve gurur hisleriyle doldurdu. Kongre, iktisadımızın temelini teşkil eden işçi sınıfının meşru haklarını tanıdı. Bu netice kadın işçileri namına şayanı şükrandır. Diğer grupların da aynı sadakatle iktisadi kurtuluşumuza çalışacaklarına emin bulunuyoruz. Yaşasın Türkiye Büyük millet Meclisi ve onun hükümeti, Yaşasın Türk İşçi ve köylüleri, yaşasın çalışkan Türk işçi kadınlığı!”
    9 Mayıs 2004 yılında yapılan 2. İzmir İktisat Kongresi’nde kadın sendikacılar yoktu. İzmirli İşçi Kadınlar Delegesi Rukiye Hanım’ın koltuğunda; IMF Başkan Vekili Anne Kruger oturuyordu!..
    Rukiye’yi anlatırken konuşmamı hep bir soru sorarak noktalarım.
    Rukiye olmaya var mısınız?
    Yaşasın işçi kadınlar!
    Yaşasın İzmir’in dağlarında çiçek olan Rukiye!
    Mücadelesine saygıyla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yaşar Seyman Arşivi