JESUS İSTEDİĞİNİ ALDI…

İstediği üç puanı aldı Jesus ve Fenerbahçe. Bu yıl belki de ilk defa defansif ağırlıklı oynayan Fenerbahçe, bu oyun planında çok da başarılı değildi. Gaziantep’in son bölümde 10 kişi kalması işini kolaylaştırırken, bitime on dakika kala oyuna giren Arda Güler, takımı ileri taşıyıp “ben formayı hakkediyorum” dedi.

Bu yıl ne çok kırılma maçı oynadı Fenerbahçe… Gaziantep maçı da onlardan biriydi. Üst üste yaşanan puan kayıplarından sonra mutlaka alınması gereken maçtı.
Tüm camia galibiyet bekliyordu. Bir başka beklenti de kadroda hem diziliş hem de isimler anlamında değişiklikti. Jesus da beklentilere karşılık verdi. Günün sürprizi Samet Akaydın’ın ilk 11’de yer almasıydı. Aslında Samet başta olmak üzere pek çok kişi Jesus’un üçlü defansta oynayabileceği için Samet’i tercih ettiğini düşünüyordu, ancak Fenerbahçe sahaya dörtlü defansla çıktı.

Orta sahaya hakim olmak için Crespo- Arao ikilisinin yanına Mert Hakan’ı eklemişti. Emre Mor da ilerideki Valencia Batshuayi ikilisine destek olarak sahaya sürülmüştü.

Baskı yapmadan, riske girmeden, tedbirli bir oyun planıyla başladı Fenerbahçe, “üç puan alalım nasıl alırsak alalım” der gibiydiler. Gol planı defans arkasına atılan toplara bırakılmıştı. Nitekim gol de Crespo’nun defans arkasına attığı çapraz topta Gaziantep defansının pas hatasında Valencia’dan geldi.

Gol sonrasında Fenerbahçe, alışılmadık biçimde defansa gömülerek oynamaya çalıştı. Ancak bu planın çok başarılı olduğunu söylemek zor. Gol yememeyi başarsa bile Gaziantep’e bol pozisyon verdi. Tabii bu kadar defansif odaklı oynayınca Fenerbahçe ilk yarıyı neredeyse pozisyona girmeden tamamladı. Kontra atak girişimleri sonuçsuz kaldı.

İlk yarının öne çıkan ismi Altay kurtardığı iki kritik pozisyonla “ben varım, kolay vazgeçilmezim” mesajı verirken, Samet de yerini hiç yadırgamayacağını gösterdi. Mert Hakan Yandaş’la Ferdi Kadıoğlu takımın iyileri olarak görüntü verirken Emre Mor oyuna iyi başladıysa bile takım geri çekilince etkisiz kaldı.

İkinci yarıya iki takım da ilerde baskı yaparak başlamak istedi ama başarılı olan Gaziantep’ti. Fenerbahçe Valencia ve Emre Mor’un hızlı çıkışında yakaladığı mutlak pozisyonda kaleciye takılırken hemen ardından gelen atakta Gaziantep golü buldu. Hakem, Ferdi’nin topa müdahalesini faul olarak değerlendirirken maçtaki ilk büyük hatasını yaptı. Bu serbest vuruşta Gaziantep beraberlik golünü buldu.

Jesus beraberlik golüne Joshua King, Rossi ve Lincoln’ü oyuna alarak cevap verdi. Gaziantep 10 kişi kalınca da üçlü defansa dönüp Serdar Dursun’u oyuna aldı. Fenerbahçe adına maçı kurtaran son on dakika oyuna giren Arda Güler oldu dersek, çok da abartmış olmayız. 10 Numara pozisyonunda hatasız oynayan Arda takımın rakip yarı sahaya yerleşmesini sağlarken, Fenerbahçe üst üste pozisyonlar bulmaya başladı. Ve bu yılın golcüsü Valencia, önce boş kaleye atamadığı golü, birkaç dakika sonra çok daha zor bir pozisyonda usta bir vuruşla buldu.

Fenerbahçe çok ihtiyaç duyduğu üç puana ulaştı. Ancak Gaziantep 10 kişi kalmasa bu galibiyet alınabilir miydi, şüpheli. Bu kez şans Fenerbahçe’nin yüzüne güldü. Son on dakikada oyuna girip rakip ceza sahası önünde 30 kere topla buluşan, yüzde 97 pas isabetiyle oynayan Arda Güler’in bir kez daha verdiği “Bu takımda mutlaka oynamalıyım” mesajını biz aldık, Jesus aldı mı göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi