"Kadınların çilesi bir türlü bitmez.."

Türkiye, aynı seviyede çalışan kadın ve erkek arasında en az maaş ve ücret farkının yaşandığı ülkelerden biri. Şaşırtıcı ama gerçek, Batı Ülkelerinin çoğu bu konuda Türkiye’nin gerisinde.
Uluslararası Turnuvalarda bile erkek ve kadınlar arasında para ödülü farkı astronomik boyutlarda. Her ne kadar reklam verenler erkeklerin kategorisine daha fazla para verse de, tenis ya da golf gibi sporlarda para ödülleri eşitlenmeye başladı. Ancak hala spor müsabakalarının önemli bir çoğunluğunda para ödülleri erkekler lehinde belirleniyor.
Bu konuda belki de en az fark yaşandığı zannedilen akademik dünyada bile büyük haksızlıklar yapılabiliyor. Son örnek ABD’den geldi. Hem de tanınmış bir Üniversiteden.
Princeton Üniversitesi, kadın akademisyenlerin şikayeti üzerine ABD Çalışma Bakanlığı ile, gelecek dönemde kadın profesörlerin maaşında en az 250 bin dolar iyileştirme yapacak ve 925 bin dolar geri ödeme yapma konusunda uzlaşmaya varmış. Söz konusu anlaşma Çalışma Bakanlığı tarafından 2012 ile 2014 yılları arasında 106 kadın profesöre erkek profesörlerden daha az ödeme yapıldığının farkedilmesinin ardından gerçekleşmiş. Açıkçası Türkiye’de herhangi bir üniversitede bu şekilde bir ayrımcılık yapıldığını duymadım.
"En azından bir konuda batıdan ilerdeyiz.."
Princeton Üniversitesi şöyle bir açıklama yapmış: “Suçlamaları kabul etmiyoruz, çünkü ödemeler kusurlu bir istatistiksel modele dayalı olarak yapılıyordu..” Aslında savundukları şu: İngilizce departmanındaki bir profesör ile fizik departmanındaki bir profesörün iş performansları birbirinden farklı olduğu için ödemelerde fark olabiliyor. Eğer bu doğruysa akla başka bir soru geliyor: demekki fazla para ödenen departmanlarda kadın akademisyen bulunmuyor. Üniversitenin yaptığı son açıklamada şu: “Biz kendimize güveniyoruz ama akademisyenlerimizle davalık olmamak için tazminat ödemeye karar verdik.”
Bir başka durum geçen sene İngiltere’de ortaya çıkmıştı. İlaç deneylerine kadınların alınmadığı, kadınların kullanacağı ilaçların bile beyaz erkekler tarafından denendiği, bu sayede de beyaz ırka dayalı erkek egemenliğinin finanse edildiği sonucuna varılmıştı. Bu skandal gelişmeyle alakalı kitap yazan bir kadın kraliyet bilim akademisi ödülü aldı. Hem de bilim insanı olmadığı halde. Büyük ihtimalle ödül verip susturulmak istendi. Ama “susmayacağım” diyor kadın yazar.
Özetle, Türk Kadınlarının elde ettiği haklar için bugün hala mücadele eden Batı Dünyası kadınları var desem yanlış olmaz. Bazı konularda Batı’dan ileri olmamız her türlü zorluğa rağmen ayakta kalmamızı sağlıyor diye düşünüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi