“Kapat Gözlerini” ve ayağa kalk!

Ümit Sergin, Abdülkadir Demirci, Gündoğdu Akın’dan oluşan alternatif sahnenin önemli isimlerinden Rody Dünyada, Garaj Müzik etiketiyle yayınlanan son teklisi “Kapat Gözlerini” ile kendi sade üsluplarını koruyarak karabulutlar arasında çıkış yolu arayanlara umut elini uzatıyor.

Dergy.com’dan Sebla Koçan’a verdiğiniz röportajda hayatınızın içe kapanık bir döneminde müzik yaparken, “Müziğimizi paylaşmaya korkuyorduk,” diyorsunuz. Aslında tam böyle zamanlar sanatçının patlaması noktası değil midir? Bir eserin çıkış noktası… Konfor alanından çıkıldığında üretimin had safhaya ulaştığını ve üretilen şarkının, kitabın, filmin her neyse, tam ‘sahaya sürülme vaktinin’ geldiğini… Neler söylemek istersiniz bu konuda?

Korku ibaremiz biraz sert kaçmış. Kaygı desek daha doğru olurmuş. Müzik uzun bir yolculuk ve yola çıkmadan önce hazır olup olmadığımız konusunda kaygılıydık. Bu kaygı bizi daha çok çalışmaya ve üretmeye teşvik etti. Hazır olmamızı sağladı. Bizi kaygılandıran tek şey yeterince olgunlaşmadan bu yola çıkmış olmaktı.

Hakkınızdaki yorumları okuduğumda yukarıdaki soruyla da bağlantılı olarak şu geldi aklıma: Anladığım kadarıyla dijital platformlara biraz geç giriş yapmışsınız. O süre içinde de dinleyicileriniz ‘Türkü’ şarkınıza hasta olmuş ve yeni şarkıların beklentisi içerisine girmiş. Yani yine sizin deyiminizle, “dışa açılmaktan korkacak ve çekinecek” bir durum yokmuş ortada. Motivasyonunuzu kıran neydi?

Dijital mecralara geç girmemizin nedeni tamamen doğru şartların oluşmasını beklemekti. Çok amatör bir ruhla başladık. Şarkılarımızı Youtube’da yayımlama kararı almamız insanların tepkilerini görmek içindi. Hali hazırda yüksek takipçisi olan, amatör şarkılar paylaşan bir kanala kayıtlarımızı yolladık. Kısa süre içerisinde çok güzel geri dönüşler aldık ve müziğimizi tüm mecralarda paylaşma kararı aldık.

Yeni şarkınız “Kapat Gözlerini” en naif şarkılarınızdan biri sanırım. Var mı bir hikâyesi? Nasıl ortaya çıktı? Ve Ümit, senin basın bülteninde şarkıyla ilgili yaptığın şöyle bir açıklama var: “Kendimi güçsüz hissettiğim zamanlarda kendime verdiğim bir telkin aslında. Bazen insan düştüğünde ayağa kalkma gücünü bulamıyor; karamsarlığı bir türlü aşamıyor. İşte tam da böyle güçsüz bir anımda kendimi ayağa kaldırmak için yazdığım şiirden bestelediğim bir şarkı.” Yine başa dönerek (orada takılı kaldım çünkü “adamlar iyi müzik yapıyor niye korkmuşlar ki” diye sorup duruyorum) bir karşılaştırma yapıyorum bu açıklamayla beraber ve epey bir yol kat ettiğinizi görüyorum. Katılır mısınız bu görüşüme?

Basın bülteninde yaptığım açıklamada da belirttiğim gibi, zor zamanlar geçirdiğim bir dönemde kendime telkinler veriyordum. Hayat gerçekten uzun değil. İnsan her düştüğünde, tekrar ayağa kalkacak gücü arıyor. Bazen bu gücü kendimizde bulamıyoruz ve birinin tutup kaldırması gerekiyor. Bazen de bir film, bir şiir ya da bir şarkı insanı cesaretlendiriyor. Belki “Kapat Gözlerini” insanlara da bana verdiği gibi cesaret verir ve ayağa kalkmalarını sağlar.

 “Kapat Gözlerini”nin aynı zamanda en oturmuş şarkınız olduğunu da düşünüyorum. Teknik olarak da sizin birbirinizle uyumunuz da gayet profesyonel tınlıyor. Ekstra bir özelliği var mı şarkının sizin için?

Ekstra bir özelliği var diyemeyiz fakat her şarkımızın kendine özel bir hikâyesi var. Son dönemde ortaya çıkardığımız şarkılarda yeni enstrümanlar deniyoruz. “Kapat Gözlerini” de bu şarkılardan sadece biri. Daha çok gitar üzerine kurulu bir sound benimsemiş olsak da yeni şeyler denemek bizi heyecanlandırıyor. Uzun bir yoldayız. Değişiyoruz, büyüyoruz. Müziğimiz de bu yolculukta değişiyor, gelişiyor. Yepyeni şeylerle, bizi dinlemeyi seven insanları şaşırtmak istiyoruz. Bizi daha önce hiç dinlememiş insanlara ulaşmak istiyoruz.

Bizde “Kapat Gözlerini”nde olduğu gibi, “Hayat çok kısa”, “ayağa kalk” vs. gibi gaz içeren sözler nedense dinleyici tarafından biraz fazla ve ters tepme olasılığı yüksek biçimde benimseniyor. Siz şarkınızda çok sade bir şekilde “Umut var,” diyorsunuz ama bunu dinleyen biri kendini aşırı aşan bir mevzuya kapalı göz dalabilir. İş patlayınca da ihale size kalır. Burada iki şey aklıma geliyor: Birincisi sizi dinleyen müthiş seviyor, sarıp sarmalıyor, sabah kalkar kalkmaz sizin şarkıyı açıyor. İkincisi de bahsettiğim eylemlere giriş. Her dinleyen kafasına göre yorumlayacaktır o ayrı mesele. Kolaya kaçıp, “Duygusal milletiz” demek istemiyorum ama sizce neden bu dengeyi kuramıyoruz?

“Kapat Gözlerini” sözüyle anlatmak istediğim şey aslında her şeyin gözümüzde büyüttüğümüz kadar korkutucu olmaması. Hayat korkarak yaşamak için de çok kısa. Bazen gözlerimizi kapayıp, derin bir nefes alıp, kendimize güvenmemiz gerek. Kimse gözü kapalı, düşünmeden bir şeyin içine dalsın demiyorum tabii. Herkes farklı anlamlar çıkarabilir. Benim söylemek istediğim, korkularımızın çoğunun içinin boş olduğu. Gözümüzde fazla büyütüyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Burak Soyer Arşivi