Kimse bu maçın teknik analiziyle falan uğraşmasın, yazık. “Mutlak galibiyet” diye sahaya çıkıp on dakikada iki gol yeyip dağılmış takımın tekniği mi olur taktiği mi?

Hani Kemal Kılıçdaroğlu diyor ya “Karakış geliyor, vatandaşın perişan olmaması için Karakış Fonu kurun”, ben de bizimkilere sesleniyorum; “Kasım geliyor, böyle giderse Karakış olacak. Antwerp maçı var, Galatasaray maçı var, bunları kaybedersek Kara Kasım olacak. Şimdiden tedbirinizi alın”.
Alanya mağlubiyetinden sonra tribünlerde “yönetim istifa” sloganları atan arkadaşlar oldu. Biz “susun, yapmayın, etmeyin” dedik ama bundan sonra kimseyi susturamayız, söyleyim.

“Aziz Yıldırım bağırttırıyor tribünleri” demişler. Adamın günahını almayın. Lüzumsuz konuşan Mahmut Uslu’yu hiç ciddiye almayın. Ne güzel kurtulmuştuk bu adamdan, nereden çıktı yeniden. İşin hakçası istifa istemek için birilerinin kışkırtmasına ihtiyaç mı var? Son beş maçta bir galibiyet alabilen Pereira ısrarla aynı dizilişle, aynı oyuncularla, aynı taktikle çıkıyor sahaya. Görmüyor, değişmiyor, gelişmiyor. Yönetim seyrediyor, müdahale etmiyor.

Ali Başkan rica ediyoruz, basketbol maçından sonra yaptığını Saraçoğlu’nda yapma, tribüne gelme. Sen öfkelenip bağırıp çağırıyorsun ama biz seninle nasıl tartışalım? Sana bağırsak Fenerbahçe Başkanına bağırmış olacağız. Sana kötü söz söylesek Fenerbahçe Başkanına kötü söylemiş olacağız, sonra pişman oluruz. Sen bize küfür etsen, Fenerbahçe Başkanı taraftarına, bize küfür etmiş olur. Yapma gözünü seveyim, gelme tribüne. Bizi boşver, sen en iyisi Dereağzına git, ağzına gelenleri şu Pereira’ya söyle bizim de içimiz soğusun. Belki onunda aklı başına gelir.