KARANLIKLAR AYDINLIĞA….

Ali Koç başarmak zorunda… Altay maçı öncesi Fenerbahçe Dernekleri ortak mesajla Başkan Ali Koç’a “Bir yere gidemezsin, bu işi başaracaksın” dedi. Türkiye’nin dört bir köşesinde faaliyet gösteren Dernekler “Hocamız İsmail Kartal’ın dün basın toplantısında değindiği konulara desteğimiz tamdır” açıklaması yaptı. Tribünlerin mutlak birlikteliğini, kardeşliğini hiçbir şeye değişmeyeceklerini vurgulayan Dernekler, “Başkana, yönetime, sporculara, hocaya desteğimiz tamdır” dedi.

Kıymetini bilene büyük destek. Elbette İsmail Kartal’a duyulan sevginin bu destekte payı büyük ama şurası da bir gerçek ki, Fenerbahçe taraftarları da şu aşamada bir yönetim değişikliğinin mümkün olmadığını, hatta doğru olmadığını biliyor.

Müstakbel başkan adaylarını düşünen hiç kimse Ali Koç’un “olmadı, ben gidiyorum beyler” diyerek çekip gitmesine razı olmaz herhalde. Ali Koç gidecekse bir şampiyonluğun ardından gitmelidir. Aziz Yıldırım gibi bir gücü tarihi farkla deviren, büyük değişimler ve başarılar vaatleriyle yalnız binlerce delegeyi değil, milyonlarca taraftarı arkasına alan Ali Koç, “Olmadı ben gidiyorum” deme hakkına sahip değil. Başarmak zorunda. Bu kadar desteğe, umuda sırtını dönüp, “Yapamadım” diyemez.

Şurası açık ki Fenerbahçe Derneklerinin ortak açıklaması sadece Koç ve yönetime değil, oyunculara da verilen bir mesajdı. Özellikle takım otobüsünün arka koltuğunda oturup, takımı oradan yönetmeye heveslenen kimi oyuncular umarız bu mesajı almıştır. Ayrıca unutmasınlar ki, İsmail Kartal o otobüste yıllarca hem oyuncu hem de Hoca olarak oturdu. Yani o koltuklarda neler yaşandığını, kimin neyin peşinde olduğunu en az oyuncular kadar bilir.

İsmail Hocanın maçtan bir gün önce yaptığı basın toplantısında söylediklerini futbolcuların bir de bu açıdan dinlemelerini tavsiye ederim.

Maça gelirsek. İlk 11’de iki önemli dokunuşu vardı İsmail Kartal’ın. Orta sahada Sosa-Zajc ikilisinin olmayacağı önceki maç görüldüğü için, Sosa-Crespo ile çıktı sahaya. Ve son maçlarda varlığı pek hissedilmeyen Mesut Özil’i kulübeye çekti.

Altay yeni hocası Nobre ile maça iddialı başladı. Orta sahayı kolay geçen Altay oyuncuları Fenerbahçe ceza sahasına rahatça girdi. İlk golü de Fenerbahçe çıkmaya çalışırken orta sahada kaptırılan bir topla attı Altay. Defans arkasına atılan topta Ertuğrul’un yapacağı pek bir şey yoktu.

Golden sonra Fenerbahçe oyuna hakim olmaya başladı. Özellikle Osayi, Ferdi ve İrfan Can üçlüsünün sağ kanattan yaptığı ataklar etkili oldu. Zaten golü de İrfan böyle bir atakta buldu.

İkinci yarıya İsmail Kartal, çalışmayan sol kanadı değiştirerek başladı. Ferdi’yi sol beke çekerken, önüne Pelkası çıkarıp Valencia’yı koydu. Böylece Fenerin sol kanadı da çalışmaya başladı.

İki kanat da çalışmaya başlayınca Altay defansı da açıklar vermeye başladı. Üst üste gelen ataklarla pozisyonlar üreten Fenerbahçe golü bir duran topta Serdar Dursun’la buldu.

Sonrasında Fenerbahçe çok rahat bir son çeyrek oynadı. Şurası net, Fenerbahçeli oyuncuların özgüvene bunun için de birkaç galibiyete ihtiyacı var..

Hakem yazmamaya gayret ediyorum, maç sonu ağlamalarını başka arkadaşlara bıraktık ama Hüseyin Göçek’in hakemliği için bir kelime etmesek olmaz; “Yazıktır”.

Ferdi ve Szalai’nin gördüğü sarı kartları bu ligde başka kimse görmezdi herhalde…

TRİBÜNÜN MUHALEFET ŞERHİ; NE DEĞİŞTİ BAŞKAN?.. / İBRAHİM CAN

Hafta içi hem BJK hem Fenerbahçe “yeni” teknik direktörleri için imza töreni/ basın toplantısı yaptı. Bir Fenerbahçeli olarak yönetimin hiç bir bileşeninden umudum kalmamıştı zaten ama töreni görünce umutsuzluğumun yanına kızgınlık ve utanma duyguları da eklendi. Her türlü başarıda ve şovda kameralar karşısında üçer beşer geçen, eline megafon alıp hava alanında açıklama yapmayı bilenler, yeni Fenerbahçe teknik direktörünü tamamen yalnız bırakmışlardı. Ne doğru dürüst bir imza töreni ne basın toplantısında bir destek. Ben şahsen Aziz Yıldırım’dan özür diliyorum. Her ne kadar son yıllarda verdiği hatalı kimi sportif kararların acısını hala çekiyor olsak da asla ama asla böyle korkak hareketleri olmadı. Fenerbahçe’de kötü bir yönetim var demek doğru olmaz, Fenerbahçe yönetilmiyor, adeta savruluyor. Kulübün ve takımın geldiği hal içler acısı. İki hafta önce Ali Koç istifa diye bağırıyorduk, ben bağırırken içimden “bu kadar başarısızlığın bir sorumlusu olmalı ve bu sensin” diyordum ve hatta herkes böyle diyor sanıyordum. Meğer insanlar “Ali Koç istifa derken” hoca değiştir demek istiyormuş! Çünkü kimse Ali Koç istifa demedi ve tek değişen ise Hoca. Ne yani bunca başarısızlığın bir önemi yok mu artık? Ali Koç başkan olmaya devam mı edecek? Bunca başarısızlık cezasız mı kalacak? Yanlış anlamayın oyuncuları ve İsmail Kartal’ı desteklemeye devam edebilirsiniz ama bunca başarısızlıktan sonra bir kişi nasıl hala Fenerbahçe başkanı kalabilir, gerçekten anlamak çok güç.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi