Ligde, ‘ununu elemiş, eleğini duvara asmış’ Trabzonspor’a geçmeden önce, Trabzonspor Kulübünün yaşadığı kargaşaya bakalım.

36 yıllık şampiyonluk hasretinin dinmesi Bordo-Mavili camiaya yaramadı. Yanlış transfer politikası, gidenlerin yerinin dolmaması, sakatlıklar ve kadro derinliğinin olmaması Trabzonspor’un bu halde olmasının başlıca sebebi. Yönetimsel anlamda da çok büyük hatalar yapıldı. Takım Şampiyonlar Ligi’nden elenmesine rağmen Abdullah Avcı’nın sözleşmesi, iyileştirilerek uzatıldı. Yaklaşık dört ay boyunca, oyuncuların alacakları ödenmedi. Yönetimde, başkan Ahmet Ağaoğlu ile asbaşkan Ertuğrul Doğan arasında çekişmeler yaşandı. Trabzonx sitesi yazarı, meslek büyüğümüz ve üstadımız Altuğ Atalay, yazısında kulübün borcunun 28 milyon Euro seviyesinden, 41 milyon Euro seviyesine çıktığını yazdı hafta içi. Kimse bunu sorgulamıyor… Ahmet Ağaoğlu; “hadi bana eyvallah.” diyor, hiç kimse de “başkan bu cenazeyi kaldırmadan nereye?” demiyor. Tablo bu kadar net iken, asbaşkan Ertuğrul Doğan, “kurtarıcı” rolüne soyunuyor. Bir başka grup, istifa ederek sorumluluktan kaçan, Ahmet Ağaoğlu’nu ikna etmeye çalışıyor… Bu durum, yıllar sonra şampiyonluğu kazanan bir takıma yakışmıyor. Trabzonspor, acaba şampiyonluğu mu kaldıramadı mı? Yoksa, sportif başarısızlığı mı tahmin edemedi?

İstifa ettiğini açıklayan Abdullah Mucip Avcı da, ayrı bir âlem… Kulübün bu mali tablosunda onun da suçu var. Takımın Şampiyonlar Ligi’nden elenmesi, maddi olarak çok büyük kayıp. Şampiyonlar Ligine kalınabilseydi; bu turnuvaya katılım parası, yayın ve katsayı gelirleri hesaba katıldığında, yaklaşık 19 milyon Euro takımın kasasına girecekti. Ön eleme turunda Kopenhag gibi, orta sıra bir takıma elenince, bu para da uçtu gitti. Abdullah Hoca, sezon başından beri yanlışlar içinde. Yanlış oyun kurgusu, yanlış on bir seçimiyle şapkadan tavşan çıkartmaya çalışıyor. ‘Transferleri yapan benim’ dedi, gelenler gidenleri aratıyor. Takımda istikrar yok. İç sahada, taraftar baskısından ve korkusundan, biraz oynamaya çalışan oyuncular, deplasmanda hiç yoklar… Alanya’dan, Karagümrük’ten yiyerek sahadan çıkıyorlar… Bu skorlarda, hakem hatalarının da payı var. Ancak bu mazeret olmamalı. Abdullah Avcı, hafta içi istifa (?) ettiğini açıkladı. Bu istifanın, yeni seçilecek yönetimin önünü açmak için olduğu dillendirildi. İyi güzel de, henüz seçim olmadı ki… Hele bir seçim olsaydı… Abdullah hocam; duygusal, romantik ve taraftarın gazını alan açıklamalar yaparak istifasını açıkladı. Oysaki gerçek bambaşka… Trabzonspor tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP)’na yapılan açılmaya göre; Hoca istifa etmemiş. Abdullah Mucip Avcı hoca ile Trabzonspor kulübü, KARŞILIKLI ANLAŞARAK, yolları ayırmışlar. Abdullah Hoca; Mart, Nisan ve Mayıs aylarındaki alacağı konusunda yönetimle anlaşmış. Etik midir? Abdullah Hoca’ya göre etik demek ki…

Şimdi gelelim maça…

GALİBİYET GÜZEL AMA…
Abdullah Avcı’nın yönetimle anlaşarak ayrılmasının ardından takımın başında, sadece bu maçlık yardımcısı Orhan Ak kaldı. Bu da ayrı bir garabet ya…

Yusuf Yazıcı’nın golüne kadar, saman alevi gibi parladı Trabzonspor. Yusuf Yazıcı’nın golü sonrası, Adana maçı dengeledi. Belhanda’nın 22. Dakikadaki kırmızı kartı sonrasında, maçın Trabzonspor’un kontrolüne geçmesi beklenirken tam tersi oldu. Özellikle 34. Dakikada Adana Demirspor Teknik Direktörü Montella’nın yapmış olduğu iki değişiklik, deplasman takımını ileriye itti. 10 kişi kalan Trabzonspor’du sanki. Kapanan Trabzon, saldıran Demirspor… Gol devre biterken geldi. İkinci yarıda Trabzonspor’un el freni Yusuf Yazıcı çıkana kadar, havanda su dövdü adeta. 70’de Yusuf’un yerine Hamsik girdi, takım el freninden kurtuldu. 76’da ise Siopis’in yerine giren Visca, önce Vitor Hugo’ya asist yaptırdı ardından da serbest vuruştan golünü attı. Giren oyuncuların taze kanı, yorulmuş Adana Demirspor’a üstün geldi.

Galibiyet güzel ama Trabzonspor’un 70. Dakikaya kadar hiç bir şey oynamadığı da unutulmamalı.