Katar ile yapılan Su Yönetimi Anlaşması

DSİ’nin bağlı olduğu Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Katar Enerji İşleri Bakanı Saad Bin Sherida El Kaabı arasında, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Katar Devleti Hükümeti Arasında Su Yönetimi Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı” anlaşması imzalandı.

Anlaşma ismine baktığınız zaman iki ülkenin su kaynaklarının ortak yönetileceği gibi bir çıkarım yapılabilirse de bu doğru olmayacaktır. Sebebi ise Katar’da su kaynaklarının son derece yetersiz olmasıdır. Anlaşmanın içeriğinin ülkemizin su kaynaklarının Katar için kullanılacağı şekilde biçimlendirildiği kesindir. Katar’ın suya olan ihtiyacının nedeni nedir?
SU STRESİNDEN MUZDARİP
Katar, muhtemelen dünyadaki en fazla su sıkıntısı çeken ülkedir. ABD Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün yakın tarihli bir raporuna göre Katar, son derece yüksek su stresinden muzdarip olarak sınıflandırılan 17 ülkeden birisidir. Bu ülkelerde, tarım, belediyeler ve sanayiden gelen talep, mevcut tatlı su arzının yüzde 80’inden fazlasına karşılık geliyor ve bu da bu ülkeleri yağış modellerinde geçici değişikliklere karşı bile savunmasız hale getiriyor.
Kurak bir ülke olan Katar, yılda ortalama 82 mm yağış alıyor. 1950’lerde bir İngiliz gözlemci şöyle yazmış:
“Doha, herkesin birbirini tanıdığı büyük bir köydü… Yıkanmaya veya pişirmeye yetecek kadar su yoktu ve az da olsa kaynatıp süzdüğümüz su, çöldeki kuyulardan geliyordu.”
Geniş doğal gaz ve petrol kaynaklarının keşfi, Katar’ın yaşam tarzında dramatik bir değişikliğe yol açtı. Katar 1971’de bağımsızlığını kazandığında, nüfusu 120 binin biraz altındaydı. Şimdi, 2,8 milyon insanının çoğu, 1950’lerde yaşayanlar tarafından tanınamayacak koşullarda yaşıyor. Hızlı gelişmeyle birlikte su kullanımında çarpıcı bir büyüme meydana geldi; 2018’de kişi başına su kullanımı olan günde 595 litre, kabaca ABD ile eşit durumdadır.
EN ÖNEMLİ STRATEJİK HEDEFLERİ SU GÜVENLİĞİ
Katar’ın ilk tuzdan arındırma tesisi 1953 yılında hizmete girdi ve su depolanarak tüketicilere tankerlerle ulaştırıldı. Körfez ülkesinin tuzdan arındırma tesislerine yaptığı sürekli artan yatırımlara (bugün ülkenin içme suyunun yüzde 98’ini sağlıyor) rağmen, yakın zamanda sadece üç günlük rezerv olduğu bildirilmişti. Bu nedenle su güvenliğini iyileştirmenin ülkenin en önemli stratejik hedeflerinden biri olması şaşırtıcı değildir.
Su güvenliğini iyileştirme planları, su depolama ve yönetimini artırmak için büyük altyapı projelerini içeriyor. Devlet kuruluşu Qatar General Electricity and Water Corporation (Kahramaa), 2018’de dünyanın en büyük içme suyu mega rezervuarını açtı ve ülkenin rezervuar kapasitesini yüzde 155 artırdı. Rezervuarların her biri 100 milyon galon tutan 15 beton rezervuardan oluşuyor. 650 kilometrelik büyük kapasiteli borularla tuzdan arındırma tesislerine bağlanan beş sahada yer alan 4 milyar dolarlık proje, 2026’ya kadar yedi günlük yedek tedarik sağlamak için tasarlandı. Gelecekteki genişleme planları, kapasiteyi toplam 4 milyar galon tutan 40 rezervuara çıkaracak.
Artan nüfustan gelen talebe ek olarak, genişletilmiş gıda üretimini desteklemeye yönelik artan bir ihtiyaç vardır. Tarım, ülkenin en büyük kıt yeraltı su kaynaklarının ana kullanıcısıdır. Katar’ın altındaki akifer, komşu Suudi Arabistan ve Bahreyn ile paylaşılıyor ve bölgedeki yeniden doldurma oranları, özütleme oranlarından çok daha düşük ve bölgedeki su tablasının yılda yaklaşık bir metre düşmesine neden oluyor. Yeraltı suyu, mahsul yetiştirmek için sulama amacıyla ve hayvancılık için yem olarak yılda 220 milyon metreküpten fazla bir oranda çıkarılmaktadır. Arıtılmış atık su, akiferin yenilenmesine yardımcı olmak için enjekte edilir ve tarım sektörü tarafından kullanılan suyun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturur, ancak özütleme oranlarını dengelemek için yetersizdir.
Haziran 2017’de komşu ülkeler Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ile birlikte Katar’a ekonomik ve ticari abluka uyguladı. Bu, et, sebze ve süt ürünleri dahil olmak üzere çok çeşitli ithal temel ürünler için mevcut tedarik zincirlerini aksattı. Buna yanıt olarak Katar, klimalı muhafazalarda barındırılan süt ineklerini ithal ederek kendi gıda üretimini hızla artırmak için çalıştı.
Katar’ın önümüzdeki yıllarda yüksek nüfus artışı ve bununla birlikte gıda, su ve enerji tüketiminde artış yaşaması bekleniyor. Bu, kaynakları üzerinde artan bir baskı oluşturacaktır. İklim değişikliğiyle ilişkili artan sıcaklıklar ve azalan yağışların da bu koşulları şiddetlendirmesi bekleniyor.
Tarım sektörünün üretimini arttırmak için Katar’ın su arzında önemli bir artış gerekiyor ve yönetim birimleri bunun yeraltı sularından gelemeyeceğini kabul etmiş durumda. Katar’ın 2025 yılına kadar gıda ihtiyacının yüzde 40’ını üretme hedefi, ülkenin yeni ve sürdürülebilir su kaynakları bulma yeteneğine bağlı. Bu kaynaklar olmadan, gıdanın kendi kendine yeterlilik planları ekonomik ve çevresel olarak sürdürülemez. Katar, yerel tarımsal genişleme için su gereksinimlerini karşılamak için tuzdan arındırılmış su kaynaklarını genişletme yeteneğine sahiptir. Ancak bunu yapmanın maliyeti, gıda ihtiyaçlarını ithal etmekten önemli ölçüde daha yüksektir.
ÜLKELER SU KAYNAKLARINI PAYLAŞMAK İSTEMEZ…
Katar, 2025’in ötesinde talebinin önemli bir bölümünü karşılamak için gıda ithalatına bağımlı kalmaya devam edecek ve bu da onu jeopolitik çatışmalar ve küresel gıda fiyat artışları nedeniyle arz riskine karşı savunmasız bırakacak. Gelecekteki gıda güvenliğini artırmak için tedarik kaynaklarını çeşitlendirerek ve ticaret için işlem maliyetlerini düşürerek tedarik riskini azaltan ve gıda ithalatını güvence altına alan stratejiler gerekecektir. Ekonomik çeşitlendirme, hidrokarbon depolarına güvenmeksizin ticarete dayalı gıda güvenliğini sürdürebilmesini de sağlayacaktır. Gelecekteki kendi kendine yeterlilik planlarının dengelenmesi ve artan yerli üretimin ekonomik ve çevresel sonuçlarını ve doğal kaynaklarla ilgili gereksinimleri dikkate alması gerekir.
Bütün bu bulgular ışığında Katar’ın başka bir ülkenin su kaynaklarına ihtiyacı olduğu açıktır. Dünyada su altın değerindeyken hiçbir ülke su kaynaklarını paylaşmak istememektedir. Türkiye hariç…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi