Kavala gerilimi

Kavala gerilimi
ABD, Almanya ve Fransa’nın da aralarında olduğu 10 ülkenin Ankara büyükelçilikleri ortak bir açıklama yayımlayarak, iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısında bulundu. 10 ülkenin büyükelçileri açıklama...

ABD, Almanya ve Fransa’nın da aralarında olduğu 10 ülkenin Ankara büyükelçilikleri ortak bir açıklama yayımlayarak, iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısında bulundu. 10 ülkenin büyükelçileri açıklama sonrası Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Büyükelçiler uyarıldı, bakanlıktan yapılan açıklamada, “Hadsiz açıklama kabul edilemez” denildi.

Osman Kavala’nın tutukluluğunun dördüncü yılı nedeniyle yayımlanan ve ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda’nın imzaladığı ortak açıklamada, “Daha önce verilen beraat kararının ardından farklı davaların birleştirilmesi ve yeni davaların açılması yoluyla davasında süregelen gecikmeler, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve Türk yargı sisteminin şeffaflığına gölge düşürüyor” ifadeleri kullanıldı.

ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği Twitter hesabından da paylaşılan açıklamanın ardından, 10 ülkenin Ankara büyükelçileri Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Büyükelçiler, dün sabah Dışişleri Bakanlığı›na gitti. Dışişleri Bakanlığı›ndan yapılan açıklamada, büyükelçilerin uyarıldıkları belirtildi.

İktidar sözcüleri ise açıklamanın yayınlanmasıyla birbiri ardına açıklamalarda bulundu. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “yargıya müdahale” vurgusuyla açıklamaya tepki gösterdi.

Kavala dosyaları sürekli sil baştan

İlk olarak Gezi olayları ile bağlantılı suçlamalar nedeniyle 18 Ekim 2017'de gözaltına alınan ve 1 Kasım 2017'de tutuklanan Osman Kavala, 4 yıldır cezaevinde bulunuyor. 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı olayları nedeniyle yargılandığı davada Kavala’nın 18 Şubat 2020’de beraat ve tahliyesine karar verdi. Ancak aynı gün 15 Temmuz darbe girişimi davasından hakkında gözaltı kararı çıkarılan Kavala, Silivri Cezaevi’nden çıkmadan tekrar tutuklandı.
Kavala hakkında, daha sonra 9 Mart 2020’de de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen darbe girişimi soruşturması kapsamında “casusluk” suçlamasıyla tutuklama kararı verildi.

Bu süreçte AİHM, 10 Aralık 2019’da, Kavala’nın “makul şüphe olmadan, siyasi nedenlerle tutuklanması ve AYM’nin bireysel başvurusunu makul sürede incelememesi” gerekçeleriyle hak ihlâli olduğunu belirterek, Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını istedi. Anayasa Mahkemesi (AYM) 29 Aralık 2020’de Osman Kavala’nın bireysel başvurusunu gündemine aldı ve “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edilmediğine” karar verdi. 2021’de Kavala’nın davası, Gezi Davası ve Çarşı Grubu davaları ile birleştirildi.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, haziran ayında AİHM’in Osman Kavala ile ilgili kararlarını uygulamaması halinde Türkiye’ye yönelik ihlal prosedürü başlatacağını açıklamıştı.

TÜRK YARGISINDA ULUSLARARASI KRİZ ÖRNEKLERİ: RAHİP BRUNSON VE DENİZ YÜCEL

Türkiye daha önce de uluslararası kamuoyuyla “hukuki krizler” yaşadı. Alman vatandaşı Deniz Yücel ve ABD vatandaşı rahip Andrew Craig Brunson dosyalarında ABD ve Almanya ile yaşanan gerilimin ardından her iki isimde tahliye edildi ve ülkelerine döndü. Üstelik Cumhurbaşkanı Erdoğan yargılamalar sürerken bu isimlerin serbest bırakılmayacağını ve “terörist” olduklarını söylemişti.

Bu davalar 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL süresince Türk yargısının uygulamalarının, yürütme ile uyumlu şekilde olduğu eleştirilerini beraberinde getirdi. İktidarın suçlu ya da suçsuz olsun “terörist” dediği kişiler, anında yargı kararıyla tutuklandı. Bu durum, daha önce gazeteci Deniz Yücel’in tutuklanması olayında yaşandı. Erdoğan, İstanbul’da tutuklanan Deniz Yücel için “terörist” ifadesini kullanmış ve “asla iade edilmeyeceğini” duyurmuştu. Almanya ile krize neden olan Deniz Yücel davası sürecinde yaşanan “pazarlıklar” ve “diplomasi trafiği” sonucu Deniz Yücel bir yıla yakın cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilmişti.

Rahip Brunson da 2016 yılında tutuklandı, “FETÖ ve PKK’ya üyelik”, “casusluk” ile suçlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de firari olan Fethullah Gülen ile Brunson’un takas edilmesi yönünde açıklamalarda bulundu. Dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın Brunson ile ilgili paylaşımlarının ardından Brunson tahliye edildi.