Kavala’dan Gezi davası yorumu: Mantık dışı kurgu

Son Güncellenme Tarihi: Kasım 1, 2022 / 11:58

Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı ve iş insanı Osman Kavala, Halk TV Program Koordinatörü İpek Özbey, halktv.com.tr yazarı Fikret Bila ve gazeteci Barış Pehlivan’ın sorularını yanıtladı.

1800 günden uzun süredir hapiste olan Osman Kavala, “Mantık dışı kurguya inandırıcılık kazandırmak için benim cezaevinden çıkmamam gerekli görülüyor” dedi.

“Gezi davası Gülenci emniyet ve yargı mensuplarınca hazırlanmış olan darbe girişiminden sonra da iktidar çevrelerince benimsenen, protestoların dış güçlerce organize edilmiş bir kalkışma olduğu kurgusu ekseninde hazırlandı, bu anlatıya hukuki destek sağlamak için sahneye kondu” diyen Kavala, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu mantık dışı iddiaya dayanak olabilecek hiçbir delil, somut bilgi olmadığından Soros’un ismi kullanılarak bir kurgu oluşturuldu. İsmi kullanılarak diyorum, zira yargı sürecinin hiçbir aşamasında Soros şüpheliler listesine eklenmedi, tanık olarak dahi ifade vermesi talep edilmedi. Açık Toplum Vakfı ile ilişkili olduğum, protestolarla katıldığım, AVM projesine açıkça karşı çıktığım için, muhtemelen iktidarı rahatsız eden başka faaliyetlerimin de göz önüne alınması sonucu, Soros’la protestocular arasındaki ilişki benim üzerimden kuruldu. Gezi parkına giderken yanımda poğaça götürmüş olmam, protestolara maddi kaynak sağlamış olduğumun somut delili olarak iddianamede yer aldı.”

Mahkemelerin bağımsız karar almasına güvenmem kolay değil

Emeritus Profesör Ayşe Buğra, eşi Osman Kavala’nın 5 yıldır süren tutukluluğuna dair konuştu. Kavala’nın yaşadığı yargı sürecini “giderek tuhaflaşan bir hukuksuzluk silsilesi” diye niteleyen Buğra, “Ama bazı gözlemcilerin “Kafkaesk” kelimesiyle tarif ettikleri, tuhaf ve bizim için çok ağır beş yıllık bir yargı sürecinden sonra Türk mahkemelerinin bağımsız ve tarafsız karar alabileceklerine güvenmem çok kolay olmuyor. Bu durumda, seçim sonucunda bir iktidar değişikliği olması ve bir normalleşme sürecinin başlaması ihtimali daha gerçekçi görünebiliyor maalesef” dedi.

DW Türkçe’den Burcu Karakaş’a konuşan Buğra, Kavala’nın ciddi bir sağlık sorunu olmadığını ve haftada bir görüştüklerini söyledi. Buğra, eşinin tutuklanmasından sonra devlet veya hükümet kanadından kimsenin kendisiyle iletişime geçmediğini aktardı.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top