Hasan Tahsin Benli

Hasan Tahsin Benli

Kıdemde çizgimiz ne kadar kırmızı?

İşçilerin, 1936 yılından bu yana en önemli güvencesi olan kıdem tazminatına yönelik yapılmak istenilen müdahaleler yeni değil.
Kıdem tazminatına el koymayı, fona devretmeyi hedefleyen girişimler her dönemde gündemde oldu…
45 yıldır birbirinden farklı fon taslakları hazırlandı.
1976, 1977, 1979, Haziran 1980, Kasım 1980, Ağustos 1980, Ekim 1983, 1984, 1986, 2001, 2002, 2008, 2012 ve 2013 Ekim tarihlerinde hazırlanan taslaklar, özet haliyle Aydınlık gazetesi yazarı Yıldırım Koç tarafından dizi halinde yayımlandı.
• • •
Şimdi yine süslü cümlelerle, dayanaksız, içi boş teminatlarla, çelişkiler ve belirsizliklerle dolu bir taslakla kıdem tazminatımızın –şimdilik- bir bölümünün fona devri planlanıyor.
Geçmişte olduğu gibi, bu kez de yasal düzenlemelerle ilgili hazırlık çalışmalarına, işçi sendikaları hiçbir şekilde dahil edilmedi.
2022 yılında uygulanmaya başlanacağı belirtilen tasarı metni, sendikalara resmi olarak verilmedi.
İşçi konfederasyonları, kıdem tazminatını küçültmeyi hedefleyen bu tasarıyı, basına “sızdırıldığı” kadarıyla öğrenebildi.
• • •
Dünyayı ve ülkemizi derinden etkileyen, binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açan Covid-19 salgınında bile evinde kal(a)mayan, işine, işyerine, tezgahına sahip çıkan işçilerin 84 yıllık hakkı kıdem tazminatına bir kere daha göz dikildi.
Salgının zaten ekonomik olarak vurduğu işçiler, bu kez kıdem tazminatı üzerinden bir darbe daha alacak.
Alın teriyle geçinenlerin her geçen yıl tükenen yaşamının birikimi olan, emeklilik sonrası bütün planlarını bağladığı, sabırla beklediği en önemli güvencesi kıdem tazminatı zaman içinde kuşa çevrilerek yok edilecek.
25 yaşından küçük, 50 yaşından büyük olan işçilere, esnek çalışma adı altında dayatılan, sosyal güvencesiz, kıdem tazminatsız çalışma sistemi de işin cabası.
• • •
Kapalı kapılar ardında hazırlanarak, işçilere “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi” adıyla şık bir ambalajla sunulan bu tasarıyla, halen 30 gün üzerinden hesaplanan kıdem tazminatı 19 güne düşürülmek isteniyor.
Kıdem tazminatının 11 günlük tutarının karşılığı olarak TES’e prim şeklinde ödenecek yüzde 3, çıplak ücret üzerinden hesaplanacağı için, hedeflenen 11 gün gerçekte 7 güne düşecek.
Bunun nedeni, kesintinin giydirilmiş ücret üzerinden değil, çıplak ücret üzerinden yapılacak olması.
• • •
Bugünkü uygulamasıyla, işçiler için bir anlamda iş güvencesi sağlayan kıdem tazminatının, bu tasarıyla fona devredilmesinin, iş güvencesini ortadan kaldıracağı, işten çıkarmaları kolaylaştıracağı da göz ardı edilmemeli.
• • •
Gündeme getirilen tasarıyla, mevcut uygulamada, işçinin son giydirilmiş brüt ücreti üzerinden net olarak ödenen kıdem tazminatının hesaplama yöntemi de değiştiriliyor.
İşçinin çalıştığı süre boyunca aldığı ücretlerin ortalaması üzerinden kıdem tazminatı hesaplaması öngörülerek, işçilere bir darbe de oradan vuruluyor.
• • •
Bu cilalı paketle geleceği belirsiz bir fona devredilmek istenen, işçinin yıllarca çalışarak sabırla biriktirdiği kıdem tazminatı kuşa çevriliyor.
Taslağa göre, işçi 60 yaşına geldiğinde, fonda biriken paranın sadece yüzde 25’ini alabilecek.
60 yaş ile 75 yaş arasında ise fonda biriken paranın yüzde 75’i SGK’dan alacağı yaşlılık aylığına ilave aylık olarak ödenecek.
İşçinin alacağı bu miktar, kaybettiği kıdem tazminatı tutarını karşılamayacağı için bir getiri sağlamayacak.
Bağlanacak aylık ödeme çok düşük kalacak.
• • •
Getirilmek istenen düzenlemede, işçinin ölümü halinde varislerinin fondan alacağı kıdem tazminatı veraset ve intikal vergisine de tabi olacak.
Varislerin eline geçecek para bir miktar da buradan düşecek.
Oysa, mevcut sistemde kıdem tazminatı sadece damga vergisine tabi…
• • •
Hazırlıkları yapılan bu çalışmaya karşı ilk kez işçi ve işveren kesimleri birlikte davranıyor.
Özellikle TİSK ve TOBB’un, işçi sendikalarıyla aynı çizgide olmaları dikkat çekiyor.
Hak-İş’in tavrı ise yaptığı ilk açıklamada gizli…
“Bu işin zamanlaması yanlış” diyor.
Hak-İş, düzenlemenin 2023 sonrasına kalmasını istiyor.
Yani…
“Bunu şimdi yaparsan seçimi riske sokarsın, 2023’te seçimi kazan ondan sonra yap” demek istiyor.
• • •
En çok dikkati çeken ise, TÜRK-İŞ’in tavrı…
Bu gibi durumlarda hep bir orta yol arayışında olan ve sonunda hak kaybı pahasına iktidarlarla anlaşmaya varan TÜRK-İŞ, bu kez her zamankinden farklı olarak dik duruyor.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı, bu düzenlemenin “kırmızı çizgileri” olduğunu, aksi durumda genel grevin kaçınılmaz olduğunu birkaç kez tekrarladı.
• • •
Kıdem tazminatının bir bölümünün fona devredilmesi çalışmaları Ekim ayına kalmış görünüyor.
Hazırlanan taslak tekrar gündeme gelirse, sokaklar ısınacak.
İşçiler direnecek.
Çizgilerin ne kadar kırmızı olduğu, sözde değil eylemde ortaya çıkacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Tahsin Benli Arşivi