KIŞ MEVSİMİNDE DÜNYA KUPASI MI OLUR?

Yerküre üzerindeki tüm futbol sevdalılarının, aşklarını tazeleme mevsimi Dünya Kupası için son 10 gün… 21 Kasım- 18 Aralık tarihleri arasında, 22. kez düzenlenecek FIFA Dünya Kupası, diğer Dünya Kupalarından tek farkı, “kış mevsiminde” düzenlenecek olması. Diğer 21 Dünya Kupası, Haziran- Temmuz ayları arasında oynandı. Bu kupadaki mevsimsel farklılığın sebebi; kupanın Katar’da oynanacak olması…

Dünya Kupası, ikinci kez Asya Kıtasına geliyor. Asya Kıtasında düzenlenen ilk kupa, 2002 Dünya Kupası idi ve klasikleşen Haziran-Temmuz döneminde oynanmıştı. Katar’da Haziran-Ağustos dönemi arasındaki hava sıcaklığı, 50 santigrat derecelere kadar ulaşabiliyor. Kupa, sıcaklığın bu kadar yüksek olması sebebiyle, ilk defa farklı bir mevsimde oynanacak. Katar tercihi ne kadar doğrudur, bu tercih sırasında “akçeli olaylar” olmuş mudur, bilemem…

İlk Dünya Kupası’nın ev sahipleri FIFA kongrelerinde belirlenmekteydi. O dönemlerde Avrupa ile Güney Amerika arasının gemiyle ancak üç haftada alınabilmesi nedeniyle Dünya Kupası’nın düzenlenmeye başladığı ilk zamanlarda ev sahipleri seçimleri tartışma yaratmış, Uruguay’da düzenlenmesine karar verilen ilk Dünya Kupası’na Avrupa’dan sadece dört takım katılmıştı. Sonraki iki Dünya Kupası ise Avrupa’da düzenlendi. 1934’te İtalya’da düzenlenen Dünya Kupası’nın ardından 1938’in de Fransa’da düzenlenmesi kararı turnuvanın ev sahipliğinin iki kıta arasında sırayla yapılmasını isteyen Güney Amerika ülkeleri tarafından tepkiyle karşılandı. Bu nedenle Arjantin ve Uruguay 1938 Dünya Kupası’nı boykot ederek turnuvaya katılmadı.

FIFA, gelecekteki boykot ve tartışmaları önlemek için 1958 Dünya Kupası’ndan 1998 Dünya Kupası’na kadar Amerika ve Avrupa ülkelerinin sırayla ev sahipliği yaptığı bir sistem uyguladı. 2002 Dünya Kupası’nı ise Güney Kore ve Japonya’nın ortaklaşa düzenlemesine karar verildi. Bu turnuva Asya’da düzenlenen ve iki ülkenin birden ev sahipliğini yaptığı ilk turnuva oldu. Güney Afrika, 2010 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliğini yaparak Afrika kıtasında turnuvaya ev sahipliği yapan ilk ülke oldu. 2014 Dünya Kupası’nın Brezilya’da düzenlenmesiyle 1978’den sonra ilk kez bir Güney Amerika ülkesi organizasyona ev sahipliği yaptı ve ilk defa üst üste iki turnuva Avrupa’da düzenlenmemiş oldu.

Günümüzde ev sahipleri FIFA Yönetim Kurulu’nda yapılan oylama sonucunda belirlenmektedir. Oylamada, aday sayısının bir eksiği kadar tur gerçekleştirilir. İlk turda oylamaya tüm adaylar girer, sonrasında her turda en az oyu alan adaylar elenir ve sonda iki aday kalana kadar turlar devam eder. Son turda iki adayın oylarının eşit çıkması durumunda kararı FIFA Başkanının verdiği oy belirler. FIFA her adaylık süreci öncesinde aday ülkelerin ev sahipliği için sahip olması ve yapması gereken şartları açıklar. Adaylık başvurusu için verilen sürenin dolmasının ardından FIFA müfettişleri aday ülkelere giderek gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığını inceler. Dünya Kupası’nın ev sahibi genelde turnuvadan 6-7 sene önce belirlenir.

2010 ve 2014 Dünya Kupası’nın hangi konfederasyona bağlı ülkelerce düzenleneceği FIFA tarafından önceden belirlenmişti. Adaylık süreci başlamadan önce 2010’un Afrika, 2014’ün ise Güney Amerika’da düzenleneceği açıklanmış ve bu turnuvalara sadece bu konfederasyonlara bağlı ülkeler aday olabilmişti. Bu politikanın uygulanmasına 2006 Dünya Kupası adaylığı oylamasında Almanya’nın Güney Afrika’yı geçmesinin ardından karar verilmişti. Daha sonra bu uygulamaya 2018’deki turnuvanın adaylık sürecinde de devam edildi ve ev sahipliğine sadece Avrupa ülkeleri aday oldu. 2022’deki turnuva için ise Avrupa ve Güney Amerika ülkeleri hariç tüm ülkelerin aday olma şansı vardı. 2022 Dünya Kupası ev sahipliği için ise ABD, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Katar yarışmıştı.


BU DA MI GOL DEĞİL?
“Ben basit iyi bir futbol dilencisiyim. Elimde şapkam, dünyanın dört bir yanını geziyor ve stadyumlarda yalvarıyorum: Tanrı rızası için, güzel bir maç lütfen.”
Eduardo Galeano (Uruguaylı gazeteci, yazar)

22. Dünya Kupası nedeniyle Süper Lig’de 14.Haftanın ardından, devre arası, verilecek. 25 Aralık 2002 tarihinde 15.Hafta’dan itibaren ligimiz oynanmaya devam edecek.

ALANYASPOR - ADANA DEMİRSPOR
(CUMA 20.00)
Alanyaspor, Ümraniye karşısında hiç varlık gösteremeden mağlup oldu. Kendi evinde bu maçın telafisini yapabilmek için karşılaşacağı takım ise, talihsizliği. Çünkü Adana Demirspor, tam bir kolej takımı havasına büründü. Haftayı maç yapmadan geçmesi - bence- Demirspor’un dezavantajı.

ALANYASPOR - ADANA DEMİRSPOR
(CUMA 20.00)
Alanyaspor, Ümraniye karşısında hiç varlık gösteremeden mağlup oldu. Kendi evinde bu maçın telafisini yapabilmek için karşılaşacağı takım ise, talihsizliği. Çünkü Adana Demirspor, tam bir kolej takımı havasına büründü. Haftayı maç yapmadan geçmesi - bence- Demirspor’un dezavantajı.

SİVASSPOR - ÜMRANİYESPOR
(CUMARTESİ 14.30)
Rıza Hoca, bu maç öncesi de kadro yetersizliği, rotasyon gibi söylemlerde bulunur mu bilemiyorum. Ancak durum Sivasspor açısından çok vahim. 13 hafta sonunda 10 puanda olmamın, eleştiri sadece, kadro yetersizliği ve rotasyona bağlanmamalı. Ümraniyespor ise ilk üç puanını kazanmanın verdiği rahatlıkla deplasmana geliyor. Eğer Alanya maçında oynadığı gibi oynarsa, üst üste ikinci galibiyetini alır.

FENERBAHÇE - GİRESUNSPOR
(CUMARTESİ 17.00)
Fenerbahçe taraftarı ile bütünleşti. Zaman zaman eleştirerek de Jesus’un oyun felsefesi kazanmaya odaklı ve riskli. Giresunspor bu riskleri ne kadar iyi tespit eder ve değerlendirebilir bilemiyorum. Her ne kadar Fenerbahçe, Saraçoğlu stadında “yenilmez armada” olsa da, Borja Sainz ve Bajic dikkat edilmesi gereken oyuncular. Sürpriz bir skor çıkma ihtimali zayıf olsa da keyifli maç olacağı kesin.

KARAGÜMRÜK - GAZİANTEP
(PAZAR 14.30)
Deplasmanda oynadığı Antalyaspor maçına muhteşem bir başlangıç yapan Karagümrük, devamını getirmeyerek ağır bir mağlubiyet aldı. Gaziantep ise iki haftalık mağlubiyetin ardından çıkış maçı olarak bu maçı hedeflediğini tahmin etmek zor olmasa gerek. Maçın İstanbul’da olması, Karagümrük için avantaj.

İSTANBULSPOR - HATAYSPOR
(PAZAR 17.00)
İstanbulspor Teknik Direktörlüğüne, Fatih Tekke’nin halen niye geldiğini anlayabilmiş değilim. İstanbulspor’un, skora yansımasa da bir oyun felsefesi vardı, Osman Zeki Korkmaz döneminde. Fatih Tekke’nin hocalığı tartışmak haddim değil ama kan değişikliği, ne oyun ne de skor anlamında sahaya yansımadı henüz. İstanbulspor’un, lig arasını çok iyi değerlendirmesi gerek. Halen, Beşiktaş maçının kaymağını yiyen Hatayspor’un da bu maçı kazanarak rahat nefes almaya ihtiyacı var. Bu maç, haftanın 6 puanlık maçlarından birisi…

KAYSERİSPOR - KONYASPOR
(PAZAR 17.00)
Çağdaş Atan, her türlü olumsuz koşula rağmen, ekmeğini taştan çıkartmayı başarıyor. Oynattığı futbolu keyifle seyrediyorum açıkçası. Ev sahibi olması en büyük avantajı. İlhan Palut, Trabzonspor karşında aldığı riskle iki puan kazanarak - ki bence galibiyeti de hak etmişti.- beraberlik serisine devam etti. İki takım arasındaki puan farkı Kayseri lehine, 2 puan. ( Kayseri 23, Konya 21.) Haftanın en zor ve altı puanlık maçlarından birisi de bu maç.


BAŞAKŞEHİR - GALATASARAY
(CUMARTESİ 20.00)
"Süper Bücürler" Emre Belözoğlu ve Okan Buruk, karşı karşıya… Okan Buruk, Şampiyon yaptığı eski takımı yenerek, lig arasına ikinci sırada girmek isteyecektir. Emre Belözoğlu'nun da hedefi, eski takımı ve eski takım arkadaşına karşı galip gelmek olacak. İcardi ve Ndayishimiye, maçın kaderini belirleyecek isimler olması kuvvetle muhtemel…


BEŞİKTAŞ - ANTALYASPOR
(PAZAR 20.00)
Sükseli Ümraniyespor galibiyetiyle, ikinci Beşiktaş dönemine “merhaba” diyen Şenol Güneş için, Galatasaray mağlubiyeti sonrası, yine zor bir maç. Derbide oyun anlamında da sınıfta kalan Şenol Hoca için “Güneş” tekrardan doğar mı bilemiyorum açıkçası. Nuri Şahin, haftalar sonra, Antalyaspor’u ayağa kaldırmayı başardı. Karagümrük maçındaki muhteşem geri dönüşü yapabilmek - özellikle iki farklı gerideyken - kolay değil. Şahin ‘in, İstanbul’dan puan alabilmesi için, en az, geçen haftaki performansı göstermesi şart.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Uğur Temel Arşivi

Cemre

26 Şubat 2024 Pazartesi 07:00