Komuta kademesi haddini bilsin

Komuta kademesi haddini bilsin
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. AKP lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Arifiye’de Tank Palet Fabrikası’nda kendisini eleştirdiği konuşmayı alkışlayan askerlere...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. AKP lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Arifiye’de Tank Palet Fabrikası’nda kendisini eleştirdiği konuşmayı alkışlayan askerlere sert tepki gösteren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Komuta kademesi haddini bilsin, siyaset askerin işi değildir” dedi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

PARTİ YARDIMINI KESMEYİ ASLA DOĞRU BULMUYORUZ
Biz öteden beri demokrasiyi savunduk. Herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı gösterdik. Çünkü biz CHP’yiz. Siyasal partilerin kapatılması askeri dönemlere ait bir gelenektir. Hazine yardımını kesmek gibi uygulamaları asla doğru bulmuyoruz. Yaşasın demokrasi, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.

TEHDİT EDİYORLAR
Öyle bir noktaya geldik ki tehdit ediyorlar. ‘Dokunulmazlığınızı kaldırırız’ diyorlar. Ali Mahir Başarır ve Lütfü Türkkan. Açık ve net söylüyorum bizim, CHP’lilerin, milletvekillerinin ben dahi dokunulmazlıklarını kaldırmazsanız namertsiniz. Biz kul hakkı yemedik ki korkalım. Yolsuzluk yapmadık ki korkalım, sizler gibi değiliz. Korkmuyoruz, korkmayacağız. İnandığımız yolda kararlılıkla yürüyeceğiz, yürüyeceğiz, yürüyeceğiz.

TÜRKİYE İÇİN EN BÜYÜK RİSK
Kamu kurumunun da bir amacı var, toplumda huzuru sağlamak. Eğer huzuru ve güveni sağlamazsanız o zaman toplum kutuplaşır ve iç çatışmalara zemin hazırlayan bir ortama sürüklenir. Türkiye için en büyük risk şu anda budur. Ne kadar büyük bir haksızlıkla zaman zaman karşı karşıya kaldığınızı biliyorum ama sükûnetimizi koruyacağız.

BİZ HANGİ YANLIŞLARI TERK ETTİYSEK, ARTIK SARAY TAM ODUR
Malum beyefendi tank palet fabrikasına gitti. Erdoğan bildiğimiz Erdoğan. O makamın ne kadar önemli olduğunun farkında değil. O makam, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil ediyor. Zavallı kendi trolü oldu. Devletin çürüdüğünü dün gösterdi. Yalanını, küfürünü alkışlayan kurmay askerler. Askerin beni alkışlamasını asla istemem ama yalan söyleyeni alkışlıyorsa devletin çürüdüğünü ora gördüm. Etrafınıza siyaset koridorlarında kariyer devşiren askerler koyarsınız elinizde bol yıldızlı, apoletli Orta Doğu üniformaları kalır. Onun için komuta kademesi haddini bilsin, siyaset askerin işi değildir. Herkes haddini bilecek, bulunduğu makamın ne olduğunu anlayacak. Siyaset mi yapmak istiyorlar? Çıkarsınlar o üniformayı, hizalansınlar Erdoğan’ın yanına, Perinçek’e de takılsınlar beraber olsunlar. Biz değiştik, biz halkın partisiyiz. Biz hangi yanlışları terk ettiysek, artık saray tam odur. Kenan Evren kafasına geldi tamamı.

ERDOĞAN KORKUNÇ BİR TİRAN OLDU
Peki Erdoğan ne yaptı? Eleştirdiği her şeye şimdi bizzat kendisi dönüştü. Korkunç bir tiran oldu. Militarizmin savunucu oldu. Değişimin önüne büyük bir engel olarak çıktı.”

BAHÇELİ’YE: Yanında azmettiricileri barındırıyorsun, teslim edeceksin
“Sinan Ateş bizim de evladımız. CHP’de Ülkücü arkadaşlarımız da var. CHP şehidin, kardeşimizin hakkını savunacaktır. Bu benim CHP’li ülkücü kardeşlerime karşı sorumluluğumdur. Bu sorumluluğumu yerine getirmek zorundayım. Madem bu kadar bağırıyor çağırıyor: O zaman açık ve net konuşuyorum: Yanında cinayete azmettiricileri barındırıyorsun teslim edeceksin. Bir şehit var ortada bu kan yerde kalmayacak. Biz Sinan’ın kızlarına mutlaka adaleti getireceğiz.”

Kalemini satmayan yürekli gazetecilerin 10 Ocak Gazeteciler Günü kutlu olsun
“Kalemini satmayan, haber peşinde koşan namuslu bütün gazetecilere hepimizin şükran borcu var. Olayların perde arkasını onlardan öğreniyoruz. Onurlu bir gazeteci asla kalemini kiralamaz, satmaz. Baskıyla karşılaştığında da çekinmez. Ocak ayının gazeteciliğimiz için büyük acılar barındırdığını bilmenizi isterim. Metin Göktepe, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Hrant Dink onlardan biriydi. Bu gazetecilerimiz farklı tarihlerde ama birer ocak ayında katledildiler. Basın özgürlüğünün olmadığını biliyoruz, doğru haberlere yasak getirildiğini biliyoruz. Kalemini, düşüncesini satan sözde gazetecileri de biliyoruz. Bu ülkeye demokrasi geldiğinde onlar bir daha televizyonlara çıkamayacaklar, kalemlerini satamayacaklar. Kalemini satmayan yürekli gazetecilerin 10 Ocak Gazeteciler Günü kutlu olsun diyorum.”