Konut sektörü: Faiz, kampanyalarla yüzde 1’in altına inerse doping olur

Konut sektörü: Faiz, kampanyalarla yüzde 1’in altına inerse doping olur
Dünya.com’dan Leyla İlhan’ın haberine göre, Merkez Bankası’nın faiz indirimi sonrası kamu bankalarının da harekete geçerek konut faizlerini düşürmesi, sektörü heyecanlandırdı. Sektör temsilcileri, faiz indiriminin kampanya...

Dünya.com’dan Leyla İlhan’ın haberine göre, Merkez Bankası’nın faiz indirimi sonrası kamu bankalarının da harekete geçerek konut faizlerini düşürmesi, sektörü heyecanlandırdı. Sektör temsilcileri, faiz indiriminin kampanya ile desteklenerek konut kredilerinde aylık faiz oranının psikolojik 0.99 seviyelerine çekilmesinin önemine işaret ederken, konut üreticilerinin de indirimli yeni dönem için hazırlık çalışmalarına başladığı belirtiliyor.

Yapılandırma yok
Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 18’den yüzde 16’ye düşürmesinin ardından 1 milyon üstü konutlarda kamu bankalarında aylık 1.43 olan faiz oranı 1.34’e gelirken, 1 milyon altı konutlarda aylık 1.37 olan aylık faiz oranları da 1.29’a indirildi. Halihazırda uygulanan indirimli faizlere konut kredilerinde yapılandırmanın kapsam içinde görünmediği belirtildi.

Sektöre hareket getirecek
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, bu uygulamanın geçen yıl kamu bankaları tarafından başlayan faiz indirimine benzediğini belirterek, “Merkez Bankası’nın ardından kamu bankaları ve özel sektör de harekete geçti. Bu yıl da benzer bir şey bekliyoruz. Özellikle bu indirime ek olarak kampanya tarzında bir çalışma ile desteklenip faizin psikolojik rakam olan 0.99’un altına çekilmesi sektöre bir doping olur” dedi.

Şirketlerin yavaş yavaş kampanya dönemi için hazırlıklara başladığını da ifade eden Durbakayım, “Teknik Yapı olarak biz de yeni süreç için hazırlıklar başlattık. Örneğin faizin yüzde 1’in altına inmesiyle birlikte birçok inşaat firması da bu girişime olumlu destek verecek. Firmalarında bir miktar faizi sübvanse etmesi, oranın yüzde 0,80’le kadar çekebilir. Sektörde eski maliyetlerle üretilmiş konutlar hala önemli bir fırsat yaratıyor” diye konuştu.

Faiz yüzde 1’in altına çekilmeli
Faiz indirimi kararını değerlendiren Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Profesyonelleri Derneği (GAPAS) Başkanı İsmail Özcan, yerli alıcının özellikle borçlanarak konut almayı tercih ettiğini aktararak, “Ancak burada faiz oranlarındaki hassasiyet de önemli. Özellikle aylık yüzde 1’in altına düştüğünde piyasaya psikolojik etkisi oluyor ve alımkâr davranılıyor. Mevcut indirim için biraz izlemek lazım. Bugünden bir şey söylemek daha erken. Ancak piyasanın alım yönünde hareket etmesi için banka faiz indirimlerine ek biraz indirim yapılarak faizin yüzde 1’in altına çekilmesi gerekir” açıklamasını yaptı.

Kredili satışın payı yeniden artacak
Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, kamu bankalarının piyasaya yön vermesinin önemli bir adım olduğunu aktararak, “Bugün yapılan indirimle birlikte, son 1 yıldır oldukça düşük seyreden banka finansmanlı konut satışlarının payı yeniden artışa geçecek. Vatandaş önemli bir finansman maliyetinden kurtuluyor. Ayrıca döviz ve altından karını alanlar, bu düşük oranlı finansmanlar sayesinde yeniden konuta yönelebilir. Kamu bankalarının attığı bu adımı özel bankalar da takip ederse, geçen yılın gerisinde kalan konut satışları hızla canlanır, geçen yılki 1.5 milyon seviyesi yeniden gündeme gelebilir” dedi.

KURDAKİ YÜKSELİŞ VE BELİRSİZLİK FAKTÖRLERİ ÖNEMLİ

İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü (İSTEB) Başkanı Ulvi Özcan ise normal koşullarda faizlerin indirilmesinin piyasada talebi artıran önemli bir unsur olduğunu söyledi. “Ancak dövizdeki hareketlilik ve belirsizlik içinde olduğumuz bu süreçte nasıl bir etki yaratacağını hep beraber göreceğiz” diyen Özcan, “Çünkü inşaat maliyetinin önemli bir kısmı dövize endeksli durumda. Dolayısıyla bu durum müteahhitlerin fiyat revizesini getirebilir. Daha önce bu durumu 2019 yılında yaşayarak gördük. Hem satış adetleri en yüksek seviyelere geldi hem de fiyatlar yukarı çıktı. Konut arz talep dengesiyle ilgili kalıcı çözüm nitelikli arsa üretmekten geçmekte ve bu durumda ancak kalıcı bir konut politikasıyla mümkün olabilecek. Dolayısıyla devletin bu konu ile ilgili konut politikası üretmesi ve TOKİ’nin yoğun bir şekilde uygulama örnekleri geliştirmesi gerektiğini düşünüyoruz” değerlendirmesini yaptı.