KÖR GÖZLER, SAĞIR KULAKLAR VE MÜHÜRLÜ KALPLER

KÖR GÖZLER, SAĞIR KULAKLAR VE MÜHÜRLÜ KALPLER
“Bunların gözü kör, kulağı sağır, kalpleri mühürlü…”El hak doğru!Depremin dili ve dini başlıklı bir yazı kaleme alacaktım aslında. İçinde, “Be ahlaksız, be namussuz ve be adi” geçen bir yazı. Sözlerinin tamamını...

“Bunların gözü kör, kulağı sağır, kalpleri mühürlü…”

El hak doğru!

Depremin dili ve dini başlıklı bir yazı kaleme alacaktım aslında. İçinde, “Be ahlaksız, be namussuz ve be adi” geçen bir yazı. Sözlerinin tamamını okuyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişteki o cümlesine takılı kaldım.

“Bunların göz kör, kulağı sağır, kalpleri mühürlü…”

Böyle başlayan hakaret silsilesinin devamı da var ama benim derdim başka.

Yaşanan felaket karşısında, kaybedilen binlerce yurttaşın daha cenazesi tazeyken, eleştirilere yanıtın böyle hakaretlerle olmasının anlamı var mı? Olmalı.

Geçenlerde tartışıyorduk aramızda, “İnsan neden bağırır?” diye soruyorduk birbirimize. Benim cevabım iki seçenekliydi. İnsan ya duyulmadığını hissettiğinden bağırır ya da suçluluğu bağırarak kapatacağını düşündüğünden. Farklı görüşler de ortaya atıldı ama benim teorimde uzlaşma sağlandı, memleket yeni bir kutuplaşmanın eşiğinden çok şükür döndü.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın duyulmaması, işitilmemesi mümkün mü? Geçenlerde bir spor kanalı yayınladığı müsabakayı yarıda kesip ahalinin beyefendinin konuşmasından mahrum kalmamasını sağladı. Kiloyla satılan gazetelerin manşetlerinde hep o var, radyolarda şarkı çalınmıyor, onun şiirsel konuşmaları ard arda yayımlanıyor. Geçenlerde radyoya bağlanan trafik mağduru bir yurttaşımız, istek konuşma talep etti. Heyecanlanan radyocu arkadaş, 2003 Bingöl depremin ardından yaptığı konuşmayı yayımladı. Diyordu ki Erdoğan, “Buna ihmal denmez. Bu ihalelerin şartları neler? Şartlara uymamak vardır bunun kontrolü iyi yapılmamıştır. Buradaki zemin etütleri iyi yapılmamıştır. Çalma diyebiliriz… Bunlar vardır…”

İşinden oldu çocuk. Yanlış bant yedi başını.

O zaman neden böyle öfkeli, neden bağırarak konuşuyor?

Unutulmasın.

Size bir gazete kupürü okuyayım:

“Doğu Anadolu Fay Hattı’ndaki Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 9 Ekim 2019 saat 13.22’de 7,5 büyüklüğünde deprem senaryosu üzerine kuruldu. Toplam bin 413 personel, bir helikopter, 271 araç, bir arama ve kurtarma köpeği tatbikata katıldı.”

Pek güzel değil mi?

45 bine gidiyor can kaybımız. Herkes de biliyor sayının çok daha öte olduğunu. Acısını içine gömüyor çoğunluk sessizce. Bir yandan bu kadar cinayete karşın sorumluluk alacak tek kişinin çıkmaması, diğer yandan çürümüşlüğün öteki yüzü fırsatçılık.

Çocuk hırsızları, yardım yağmacıları, enkaz akbabaları sardı dört bir tarafı. Çürümüşlüğün kokusu en uzağa bile ulaşıyor.

Kirli sakallarıyla gece yarıları yapılan açıklamalarla kamunun, kurumların yerinde olduğunu bildiriyor atanmışlar. Depremin imaj çalışmasını hiç unutmuyorlar.

Tıpkı kapkara Soma faciasının her sabahına beyaz değil bembeyaz ütülü bir gömlekle çıkmak gibi. Narin.

Yakınlarını yitirenlerin, çadır bekleyenlerin, umudu kırılanların, incitilenlerin yanına kimse uğramamaya gayret ediyor. Buna isyan edenlerin sesi sokakta edilmeyecek hakaretlerle savuşturulmaya çalışılıyor.

CHP Genel Başkanı, önce sosyal medya hesabından ardından da son grup toplantısında ilginç sözler sarf etti. İbretlik, herkesin ders alması gereken sözler… Hatırlatayım:

“Hiçbirimiz artık eskisi gibi değiliz. Ben de aynı insan değilim. Ruhumuz eskisi gibi değil artık. İçimizde açılan derin yaraları iyileştirmek ve bir daha bu acıları yaşamamak için artık değişmeliyiz.”

Felakettin öğrettikleri olmalı. Ders değil ama öğrettikleri. Parmak sallayarak gösterilen değil, kalbe değen, vicdanı anımsatan, adaleti, hakkı, hakikati unutturmayan öğrettikleri.

Tercih ortada. Yaşamını mücadeleye vermiş genel başkan siyaset üstü bir üslupla sesleniyor ahaliye. Karşısındakiler hakaret ile cevap veriyor.

Olsun.

Bugün başta dediğim gibi depremin dilini, dinini, siyasetini yazacaktım, yazamadım. Bari bir haberle bitireyim, yazı işleri atlamamıştır ama yine de duyurayım.

Seçimi erteletme hayalinden tez vazgeçen Ak Parti, “Yeter söz milletindir” sloganını da bir kenara bırakmış. AKP’nin yeni seçim sloganı “Türkiye’yi Yeniden İnşa Ediyoruz!” olmuş.

“İnşa…”