Bir arkadaşımın, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yarattığı sarsıntıyı anlatırken kullandığı, “En çok deprem bölgesindekilere üzüldüm, hükümete kızgın olanların kolları kanatları kırıldı…” sözleri, Ankara’daki tüm tepkilerden daha sahici geldi. İlginçtir, olayın iktidar kanadındaki yankılarını araştırırken, kafaların karışık olduğu ortaya çıkmıştı.

Akşener’e güvenilmeyeceğini anlatanlardan, yarattığı avantaja şükredenlere, hiçbir şeyin garanti olmadığını, hala seçimin ortada olduğunu söyleyenlere kadar farklı ruh hallerine tanıklık ettik.

Akşener’in masaya yeniden oturmak için ortaya attığı ilginç şart, ‘döneceğim ama yerim dar’ mantığıyla değerlendiriliyor. Hem kamuoyundan, hem de kendi tabanından beklemediği tepki, çok hızlı manevra gerektirdi.

Cumhur İttifakı, son üç günde yaşanan baş döndürücü gelişmelere hem seçimde yaratacağı avantajlar, hem de deprem tepkilerinin ikinci plana düşmüş olması açısından baktı. İktidar kulislerinde, Akşener’in hamlesiyle ilgili yapılan değerlendirmeleri, bunun seçim sonuçlarına etkisini, yapılan pazarlıklarla ilgili iddiaları aktarmak istedik:

· Akşener’in siyasi ilişkilerdeki istikrarsızlığı, AKP’liler tarafından örneklerle anlatıldı. AKP’nin kuruluş dönemindeki görüşmelere bizzat tanıklık edenler, her şeyin nezaket ve işbirliğiyle ele alındığı günlerde, Akşener’in aniden kendilerini bıraktığını aktardılar.

· Kulislerde, 48 saat boyunca Akşener’in tavrının Millet İttifakı’ndan daha fazla, kendisine ve İYİ Parti’ye zarar verdiği yorumu yapıldı. Dün atılan adıma rağmen bu ilişkinin yeniden onarılıp yola devam edilmesinin yanlış olacağını iddia edenler de var.

· Akşener’in ipleri koparan ilk açıklamasının ardından, İYİ Parti’nin Millet İttifakı’yla yollarını ayırmasının, seçim sonuçlarına etkisi hesaplandı. İYİ Partilerinin yarısından fazlasının Millet İttifakı’yla hareket edeceği değerlendirildi. İYİ Parti’nin adayına oy vereceklerle, Cumhur İttifakı’na gideceklerin eşit olacağı, ancak bıçak sırtı olan dengenin, bu dağılıma bağlı olarak değişeceği yorumları yapıldı. Belki ki bu ince hesap, İYİ Parti’nin tavrını değiştirdi.

· Bu süreçte, İYİ Parti’nin değişen tavrında, iktidar kanadının etkisinin olup olmadığı en merak edilen konu oldu. AKP’liler ısrarla sürece müdahil olmadıklarını öne sürdüler. Bireysel olarak İYİ Parti yöneticileriyle temas edenler olsa bile Cumhurbaşkanlığı düzeyinde bir ilişki olmadığı iddia edildi.

· Akşener’in Millet İttifakı’nı zora sokan tavrının, Cumhur İttifakı’nda yaratacağı avantajlar, epey heyecan yarattı. Ancak, partinin bazı kurmayları, çok da rahat olunmaması gerektiğini savundu. Seçimlerdeki asıl hesaplaşmanın, “ekonomik kriz, deprem gerçeği, 20 yılın yıpranmışlığı” üzerinden yapılacağı belirtiliyor.

· AKP’liler, muhafazakar mahalledeki mutsuzlarla ilgili sorunun hala çözülmediğini, yüzde 5 oranında seçmenin sandığı protesto edebileceğini dile getiriyorlar. Bu kitlenin, iktidar temsilcilerinin son yıllardaki tavrından ve siyaset anlayışında rahatsız olduklarını ifade ediyorlar.

· Altılı Masa’daki bakanlık ve milletvekili pazarlıkları en çok konuşulan konular arasında. Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ekiplerinin 10’ar milletvekili birer cumhurbaşkanı yardımcılığı, Gültekin Uysal’ın da 5 milletvekili birer cumhurbaşkanı yardımcılığı aldığı, HDP ile bakanlık pazarlığı yapıldığı, bu konuda uzlaşma sağlanınca da Selahattin Demirtaş’ın “Yürü bay Kemal’ açıklamasını yaptığı öne sürüldü. Akşener’in bu planda kendisini ve partisini avantajlı görmediği için oyundan çıkmaya çalıştığı da iktidar kanadında çok konuşuldu.

· Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘gelişmeleri önemsemiyor’ havası da başka bir konu. Akşener’in açıklamalarını deprem uzmanlarıyla 7 saat süren toplantının ortasında kurmaylarından öğrenen Erdoğan’ın ‘hadi ya…’ sözleriyle geçiştirdiği öğrenildi. Kurmayların heyecanla ayrıntıları öğrenme çabalarına rağmen Erdoğan’ın ‘Hiç önemsemiyorum, hiç dahilim yok’ tavrı, bilinçli strateji olarak değerlendirildi.

Son 48 saatte, Ankara’da bazıları konuyu, “ihanet-derin devlet- derin operasyonlar’ üzerinden yorumlamaya çalışırken, bazıları da Millet İttifakı’nda açılan gediği onarmaya uğraştı. Sonuçta, tüm ilginç tarihi süreçlere tanıklık etmiş bir kuşak olarak, son gelişmenin etkilerini hayatımızda göreceğiz. Umarız olumlu olur…