LİMBİK

Son Güncellenme Tarihi: Eylül 24, 2022 / 06:54

Kısacık bir zaman aralığında kahve keyfi yapmak üzere oturmuşken Hakan Aslankafa adındaki insansıya verilen 119 yıllık hapis cezasının bozulduğu haberi odada yankılandı. Bu insansı varlık, adını bir kez daha yazalım: Hakan Aslankafa, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak hizmet veren yatılı bir Kuran kursunda sekiz erkek çocuğuna nitelikli cinsel istismarda bulunmuş. Cinsel istismar sözcüklerinin insanı buz kestiren ağırlığı üstümüzdeyken, bu “nitelikli” sözcüğü ne diye soran olursa şu kastediliyor; cinsel istismarın işleniş şekli, zamanı, yeri, olay sırasında ve sonrasında Hakan Aslankafa’nın ve cinsel istismar uyguladığı sekiz çocuğun her birinin durumu (hali yani), Hakan Aslankafa’nın sekiz çocukla, sekiz çocuğun Hakan Aslankafa’yla olan ilişkisi gibi unsurlar suçun nitelikli halini oluşturuyor. Belletmen olarak kursta işe alınmışsın, bir sınıf dolusu çocuğu karşına koymuşlar, Kuran’ı belletmekmiş işin! Onunla sınırlı kalmamışsın. Yaratan belanı versin!

Çocukların şikâyeti üzerine dava açılmış, mahkemesi görülmüş, cezası kesilmiş: Hakan Aslankafa 119 yıl hapis cezası almış. Adalet yerini bulmuş. Bu insansının bir daha toplum arasına karışması engellenmiş olmuş. Derken, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi kesilen bu cezayı usulden bozmuş. Yani, cezayı veren mahkemeye mealen demişler ki, “Yav, sen tüm olayı yanlış anlamış olabilirsin, olayda cinsel istismar var mı bakalım… Bu sekiz çocuğu mahkemeye çağırıp dinlememişsin. Gelsinler, geçirdikleri travmayı bir daha bir daha anlatsınlar, dinle, öyle karar ver.”

Mahkemeyi dava sonunda 119 yıl hapis cezası kararına götüren, sekiz çocuğun şikâyet tutanaklarında detaylı olarak anlattıklarıydı. İfadeleri ayrı ayrı alınırken bilirkişi niteliğinde uzmanlar da odadaydı, herhalde. Yaşı küçük olanların ifadeleri yalnızken alınmaz, üstelik. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesi, büyük travma yaşamış bu sekiz çocuğun mahkemeye çağrılarak dinlenmesini istiyor. Olayların meydana geldiği zaman aralığı Mayıs’la Ekim arasında ve 2021 yani geçen sene. Geçtiğimiz bir yılda belki çocuklar yavaş yavaş iyileşme gösteriyor, belki olanları geride bırakma sürecini başarıyla yürütüyorlar, belki de hâlâ kötü hissediyorlar kendilerini ve psikolojik destek alıyorlar… Adliyede o ergonomik koltukları dolduran mevki sahipleri, çocukları yine ve yeniden neden böylesi bir girdabın içine sokma kararı alır ki…

Kahvemiz de bizim gibi buz kesti.
119 yıllık hapis cezası bozulan Hakan Aslankafa sadece limbik sistemiyle yaşayan bir insansıdır. Beyninin en eski bölümünü kullanan bu insansıların sayısı ülkemizde azımsanamayacak kadar çok, fikrimce. Limbik sistem anlık tatmin, zevk arayışı gibi tepkilerle ilgili. Eh, beynin en baskın bölümü limbik olunca biyolojik ve davranışsal tepkiler cinsel haz, anlık haz arayışı, zevk alma ile sınırlı kalıyor. Tabii, doktor yakınım bu fikrimi eksik buldu. Beynin prefrontal korteksini atladığımı söyledi. Hakan Aslankafa insansısında da varmış, üstelik. Hepimizde varmış. Ancak daha geç oluşmuş ve daha az gelişmiş bir bölgesiymiş beynimizin. Bilgiyi burada taşırmışız, kullanırmışız, okurmuşuz, öğrenirmişiz, entelektüel süzgeç buradaymış. Hatta ahlak öğretileri de buradaymış. Sekiz çocuğa cinsel istismar uygulayan birinde prefrontal korteks içinde rasyonel bilgi, ahlaki bilgi aramak boşuna, çünkü beynin sahibi onu beslememiş. O zaman bu adam akıl hastası mı, diye sordum. Hayır, dedi doktor yakınım. Bizi hayvanlardan ayıran ve rasyonel kararlarımızdan sorumlu olan beyin bölgesini beslemezsen limbik yaşarsın, diye de ekledi.
Yazımda bilerek ve isteyerek Hakan Aslankafa adını tekrarladım.
Bozulan cezanın görüleceği mahkeme sürecini izlemeye devam edeceğim.

Aytuna Tosunoglu

Ankara’da 1963 yılında doğan Aytuna Tosunoğlu’nun çocukluğu İzmir ve Malatya’da, öğrencilik yılları İstanbul ve Londra’da geçti. 2002 yılına kadar çeşitli çokuluslu şirketlerde çalıştı. “Müseccel Marka”, ilk öyküsünü on altı yaşında yazan Aytuna Tosunoğlu’nun ilk romanı.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top