Liralaştırabildiklerimizden misiniz?

Son Güncellenme Tarihi: Ocak 28, 2022 / 13:45

Son bir haftanın üç önemli gündemi vardı ekonomi dünyası için.

Zamanlama sıralaması ile Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin ekonomist ve akademisyenlerle yaptığı toplantı. Amerika Merkez Bankası Fed’in toplantısı ve bizim Merkez Bankamızın Enflasyon Raporu.
Her üçünün de kendi içinde ayrı ayrı tartışılacak yönleri var.

Haydi başlayalım.

BAKAN NEBATİ’NİN DAVETİ
Cumartesi gününe gidelim. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati uyguladıkları politikalar konusunda bilgilendirme yapmak üzere ekonomist ve akademisyenleri Dolmabahçe’ye davet etti.

Sonrasında aktarılanlar, TV’lerde konuşulanlar, yazılan, çizilenler, politika üzerine yorumlar bir yana; akşam saatlerinde yayılan bir sosyal medya paylaşımı bir yana. İlk bölümü uzun uzadıya tartışırız ama ikinci bölüm çok sıkıntılı. Davet edilen bir toplantıya gitmek, gitmemek, gidememek bir tercih. Gidenleri sosyal medyada ben bu kadarını biliyorum, haydi bildiklerini sen de etiketle akımı başlatmak ise ayıp. Memleketin, beğen beğenme, sözüne kıymet verilen akademisyen ve ekonomistlerini sanki hücre evi buluşması yapıyorlarmış, saklı gizli iş çeviriyorlarmış gibi ifşa etmek, en hafif tabiriyle etik değil. Giden herkesin “yandaş” gitmeyen herkesin “karşı taraf” olduğunu düşünmek de akılcı değil. Yaklaşık altmış kişinin itibarı, daha sonra silinecek bir tweet ile “challenge” malzemesi yapılamaz.

Neyse gelelim konunun asıl tartışılması gereken kısmına, toplantıya gidenler anlattı, yazdı, çizdi gidemeyen ya da gitmeyenler de gidenlerden dinledi. Onlar da yazdı, çizdi. Tüm anlatılanlardan çıkardıklarım:

  1. Sayın Bakan, ‘Biz yaptığımız işe, yürüdüğümüz yola inanıyoruz’ diyor. Bu bence çok güzel. Çünkü inanmadığın bir şeyi savunamazsın. Her ne kadar savunanlarını görmüş olsak da.

2. ‘Muhalefet etmenizin hiçbir sakıncası yok’ diyor Bakan Nebati, ‘Sabaha kadar anlatın, eleştirin, dinlerim ben sizi’ diyor. Burası da çok güzel. Çünkü karşı fikrin ne olduğunu bilirsen kıyaslama ve doğruya yaklaşma imkânın daha da artar.

3. ‘Sen anlat, anlat da önemi yok; bu politikadan asla vazgeçmeyeceğiz’ diyor. Burası bence kötü. Çünkü dinlediklerinin bir önemi yoksa hem anlatana hem kendine vakit kaybı.

4. Soru cevap bölümünde geçmiş, Merkez Bankası’nın politika faizinin değişmesinin çok da önemli olmadığını, uygulanan politikaların sonucu olarak artık TCMB politika faizinin bir öneminin kalmadığını söylemiş Bakan. Bence bu en kötüsü. O zaman TCMB’nin önemsenmediği algısı oluşur.

FED TOPLANTISI
Ardından Fed toplantısını karşıladık çarşamba günü. Fed, daha şahin ve daha hızlı olacağını söyledi açık açık. Mart ayından itibaren hem faiz artışına hem bilanço daraltmasına gidecek. Bu, biz ve bizim gibi ülkeler açısından kötü haber. Aslında tüm dünya açısından negatif bizim için biraz daha fazla. Dolar usul usul anavatanına doğru giderken, kurların yükselişi ve maliyetlerin artışı bize katmerli bir enflasyon olarak dönebilir.

ENFLASYON RAPORU
Ve son başlık Enflasyon Raporu sunumu.

  1. Enflasyon beklenenden daha kalıcı. Dünya için.

2. Cari dengedeki iyileşme devam edecek.

3. Ağırlıklı olarak ihracat ve turizm sayesinde ihracat kaynaklı büyümenin en yüksek olduğu ülkelerden biriyiz.

4. Yatırım talebinde artış bekleniyor.

5. Enflasyon için 2022 yıl sonu %23.2, 2023 yıl sonu için ise %8.2 tahmini yapılıyor.

6. Kurda yaşanan yükselişin enflasyonu azdırdığına ancak faiz indirimlerinin kuru artırmadığına ve faizin indirilmesinin enflasyonu yükseltmediğine inanılıyor. Ancak kur artışının bizi dünyadan farklılaştırıldığına vurgu yapılıyor.

7. Kurdaki köpüğün alındığı, enflasyonunkinin de alınacağı belirtiliyor.

8. Lirayı öncelediğimiz, “Liralaştırma” gayretinde olduğumuzun altı çiziliyor.

Benim sunumdan asıl aklımda kalan, son zamanlarda hangi soru sorulursa sorulsun tanıtımı, yönlendirmesi, iyiliği, artık ne derseniz adına, anlatılan “Kur Korumalı Mevduat (KKM)”. Anlayamadığım taraf ise bankacılık sisteminde 200 milyar USD’den fazla DTH var ve bunun sadece 5 milyar USD’lik kısmı bozularak KKM’ye aktarılıyor ise buna nasıl “Liralaştırma” başarısı dendiği. TL mevduatlar üzerinden verilen kur garantisi sözü ile Hazine’yi, DTH ve altın bozulması karşılığında kur garantisi sözü ile Merkez Bankası’nın bizatihi “Dolarize” olduğu bir modelde siz nasıl liralaştırdıklarımızdan olabilirsiniz?

Mine Uzun, 3 Eylül 1979 tarihinde dünyaya geldi. Ankaralı olan Uzun, 1998 yılında başladığı Anadolu Üniversitesi İktisat bölümünden 2002 yılında mezun oldu. Okulu bitirdikten sonra banka ve aracı kurumlarda yatırım uzmanı olarak görev aldı.

Gazetecilik kariyerine 2005 yılında Avrasya Radyo Televizyon’da adım attı. 2007 – 2009 yılları arasında Ata TV’de çalıştı. Başkent İletişim Bilimleri Akademisi’nde diksiyon ve spikerlik kursu aldıktan sonra 2009’da Halk TV’de işe başladı ve ekonomi editörlüğü, program sunuculuğu yaptı. 2010’da katılığı Bloomberg HT kanalında 8 yıl boyunca çeşitli ekonomi ve sektör programlarının sunuculuğunu üstlendi. Ayrıca bloomberght.com’da köşe yazarlığı yaptı.

2016 yılında Nişantaşı Üniversitesi’nde “Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler” üzerine yüksek lisans yaptı. 2016’da Nişantaşı Üniversitesi, 2017’de Işık Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak televizyon gazeteciliği ve ekonomi alanında dersler verdi. Gezmeyi seven ve sıkı bir İstanbul aşığı olan Uzun, aynı zamanda fanatik bir Beşiktaş taraftarıdır.

2018 yılında kadrosuna katıldığı CNN Türk ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan “Parametre” programını sunan Mine Uzun’un CNN Türk ile yolların 2020 Ocak ayında ayrıldı. Mine Uzun, 2005 yılından beri pek çok ulusal kanalda ekonomi ve siyaset dalında yayın yapmıştır. Köşe yazarlığına Gazete Pencere’de devam etmektedir.
Şu an İnfo Yatırım Kurumsal İletişim Direktörü olarak görev yapmaktadır.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top