Ligde kalma mücadelesi veren Malatyaspor karşısında Beşiktaş, yine farklı bir 11 ile sahadaydı.
Önder Hoca ile istikrarlı sonuçlar alan siyah beyazlılar, hem sakatlıklar hem de hastalıklar yüzünden kadro iskeletini yakalayamıyor. Elde Necip var Allah’tan, bütün boşlukları dolduruyor, bir dönem Atiba gibi.

Oğuzhan’ın yerine Alex Teixeira’yı kullanmasının özel bir nedeni olduğunu söylüyor ve ekliyordu Önder Hoca: “Kenan taktik için bugün sahada.”
Buz gibi hava, zemin temizlenmiş ama donmuş çimler üzerindeki kramponlar, daha maçın başında çok zorlandı. Önce atmayı değil de gol yememeyi planlayan, cezalı olduğu için tribünden karşılaşmayı takip eden Şumidica’nın 5-4-1 ile sahaya sürdüğü topçuları, karşılarında Beşiktaş’ın alışık olduğu 4-1-4-1’ni buldu.
İlk 10 dakikada iki net pozisyonu ezen Kenan’ın üzerine kurulu taktiğin nasipsiz olacağı belli oldu. 15. dakika gelmeden Rıdvan yere daha sağlam basıp ortayı yapsa Batshuayi, Kartal’ı öne geçirecekti.
Batshuayi, 18. dakikada fantastik bir golü santimetrik sapmayla kaçırdı.
Bu kadar pozisyon hovardalığına Malatyaspor’dan yanıt 25. dakikada Mustafa Eskihellaç’ın şutuyla geldi. Ancak direk bu güzel şutun gol olarak kayıtlara geçmesine imkân tanımadı.
Josef’in ilk yarının sonundaki sakatlığı Beşiktaş’ın planlarını bozdu.

İlk yarı, golsüz tamamlanırken, gündem “Kenan’ı bu takıma kazandıran futbol bilgisi yüksek yönetici kim?” sorusuydu. Elbette, yabancı sınırlamasının sonuçlarının da görülmesi açısından Kenan iyi örnek olduğunu gösterdi.
İkinci yarı, Pjanic’in harika pasıyla kaleciyle karşı karşıya kalan Rıdvan’ın kötü vuruşuyla başladı. Ardından Batshuayi kaçırdı. Ama 61’de gelen golü, arayışlarından vazgeçmeyen Batshuayi adeta yarattı. Baskıyla kaptığı topu gönderdiği kale önünde Alex Teixeira, göbeğiyle skoru tabelaya yazdı.
Golün ardından Güven ve Emirhan, Kenan ve Alex Teixeira’nın yerine girdi. Malatya’da da Dicko ve Gameli yerlerini Adem Büyük ve Tetteh’e bıraktı.

Oyunun son çeyrekte temposunu yitirmesi, Beşiktaş için aslında tehlike çanlarının çaldığının habercisiydi. Ancak, duyulmadı bu tehlike. Öyle ki Batshuayi’nin Emirhan’a verdiği ‘al da at pası’ da direğe takılan hüzünlü bir andı. Hüzünlüydü, çünkü o vuruşun ağlarla buluşması Emirhan’ı belki de takıma sabitleyecek sayı olacaktı.
Tehlike dedik ya o vuruşun kaçmasının ardından Malatyaspor tartışmalı bir penaltıyla skoru beraberliğe getirdi.
88’de inanılmaz da oldu. Önce Vida’nın kafa vuruşu, ardından Batshuayi’nin volesi Malatya direklerinde patladı.
Malatya’nın 1, Beşiktaş’ın 3 topunun direkte patlamasıyla karşılaşma, 1-1 sonuçlandı.
Malatya’nın Beşiktaş karşısındaki dirençli oyununu, artık kalan tüm maçlarına yansıtması, ligde kalma şansını yaratabilir ama zor görünüyor.

Beşiktaş’ın ise Malatya’da kaza yaptığını söylemek haksızlık olmaz. Zira, rakip ceza sahasında tam 35 kez buluşan, 13 şut atan, 3 topu direkten dönen, 4 yüzde yüzlük pozisyonu kaçan, 618 pasın 546’sında isabet sağlayan, kaleye 22 orta yapan Kara Kartal kötü oynamadı, oynatılmadı. Sadece Kenan’lı dakikalarda bir kişi eksikti.
Hakemlerin Sergen Yalçın’dan beri Beşiktaş’a karşı bırakın tarafsız olmayı, düşmanca davrandığını da yine ve yeniden kayıtlara geçirmeliyim.