Maske Siyaseti

Bugün 1 Mayıs. Konumuz maske de olsa, işçi bayramını kutlayarak söze başlamak isterim. Koronavirüsünün ekonomik sonuçları bir kez daha gösterdi ki, mevcut sistemin kaybedeni emekçiler ve işçiler. Bu sağlık krizinden hakça paylaşılan bir sistem için çıkartılacak derslerimiz var.
Hükümet maske dağıtma işini beceremedi. Açıkçası elde yeterli maske olduğunu düşünüyorum. Ancak yetkililer, yardımı kimin yapacağı üzerinden bir inatlaşmaya kurban ettiler dağıtım organizasyonunu. Genel muhalif düşüncenin aksine, diğer ülkelere maske yardımı yapılmasını anlamlı buluyorum. Yapılış tarzı ve iç iyasete malzeme edilişi konusunda tutulan yöntemleri tasvip etmemekle beraber ilerleyen dönemde bu işin kredisi, belki haberimiz olacak belki de olmayacak şekilde, muhakkak kullanılır diye düşünüyorum.
Bu maske karmaşasında, toplumun maske kullanım alışkanlıklarını araştırdık. 4 Nisan tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı önlemler çerçevesinde pazar yerleri gibi bireylerin toplu şekilde bulunduğu mekanlarda maske kullanımı zorunlu hale getirilmişti. Bu kararın hemen akabinde devlet vatandaşlara maske temin edebilmek amacı ile çeşitli yollara başvurdu. Sosyal izolasyondan sonra salgının bulaşıcılığını engellemenin en etkili yollarından birisinin maske kullanımı olduğu artık biliniyor. Bu anlamda sosyal izolasyonu sağlayamayan, ve dışarı çıkmak zorunda olan bireylerin hepsinin maske takması çok önemli. Nisan ayının ortasında gerçekleştirdiğimiz ankette toplumun maske kullanım alışkanlıklarını ve maskeye erişiminin ne kadar yaygın olduğunu araştırdık.

maske_data.jpg


Anket katılımcılarına “Korona virüs önlemlerinde önemli rol oynayan maske kullanımı ile ilgili hangisine katılırsınız?” sorusunu sorduk ve sunulan beş ifadeden hangisine en çok katıldıklarını belirtmelerini istedik. Sonuçlara göre katılımcıların %38,7’si “Maskem yok, temin edemiyorum” yanıtını verirken, %15,9’u “Maskem var ama kullanmıyorum” yanıtını verdi. Kendi maskesini yaptığını belirten katılımcıların oranı ise %17,1 olarak karşımıza çıkıyor. Nisan ayının ortasında düzenlediğimiz bu ankette sorduğumuz bir diğer soruda katılımcıların %41’i maske taktıklarını belirtmişti. Bu yazıda ele aldığımız soruda da görüldüğü üzere toplumun yarısı maskeye erişim veya kullanma sıklığı konusunda sıkıntı yaşamakta.
Koronavirüsün bu ilk dalgasını Haziran ayı ortasında atlatacağız gibi gözüküyor. Ancak aşı bulunana kadar ikinci bir dalganın geleceğini düşünüyorum. Maske artık günlük hayatımızın bir parçası haline gelecek ve yukarıdaki sonuçlardan da görüldüğü gibi, bu işe siyasetin ötesinde bakmamız gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Can Selçuki Arşivi