Meclis araştıracak

Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait maden ocağında meydana gelen patlamaya ilişkin başlatılan adli soruşturmada görevli savcı sayısı altıya çıkarıldı.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan da patlamayla ilgili Meclis’te araştırma komisyonu kurulmasını isteyeceklerini söyledi.

Cuma günkü patlamada 41 işçi hayatını kaybetti.

Bartın Cumhuriyet Savcısı Ozan Mert Alıcı 3 ay geçici süreli yetki ile soruşturmada görevlendirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan da dört müfettiş soruşturmada görev yapıyor.

Patlamaya ilişkin, güvenlik sistemlerinin de yer aldığı tüm teknik cihazlara soruşturma kapsamında el konuldu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, facianın yaşandığı maden ocağında açıklamalarda bulundu.

Dönmez “18 saat içinde arama kurtarma faaliyetlerini sonuçlandırdık ama maalesef 41 kardeşimizi şehit vermiş olduk. Bartın Devlet Hastanesi’nde bir yaralımız var, durumu iyiye gidiyor” dedi.

Patlamanın ardından çıkan yangının büyük oranda kontrol altına alındığını söyleyen Dönmez, “Madende üretim tamamen durduruldu. Devam eden adli ve idari soruşturmalarda olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için gerekli her türlü yardım savcılarımız ve müfettişlerimize yapılacaktır” diye konuştu.

AK PARTİ VE MHP MAAŞ TEKLİFİNİ REDDETTİ
İYİ Parti milletvekili Durmuş Yılmaz, yer altında kazada hayatını kaybeden madencilerin ailelerine maaş bağlanmasına ilişkin teklif verdi.
Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülen teklif Ak Parti ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

METAN GAZI TESPİTİNDE SORUN YOK
Bakan Dönmez, ilk değerlendirmelere göre facianın grizu patlaması nedeniyle gerçekleştiğini söylemişti. Pazartesi günü yaptığı ikinci bir açıklamada da bu değerlendirmenin sürdüğünü belirtti.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil ise Grizuyu işçilerin fark etmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Metan gazının hafif ve kokusuz bir gaz olduğunu hatırlatan Yeşil, ocakta ileri teknoloji aletlerin ve metan gazı sensörlerin olduğunu dile getirdi:
“Olmazsa olmazımız yerin altında metan gazıdır. Yıllardır bizler metan gazıyla da boğuşuyoruz aynı zamanda. Çünkü metan gazı hem zehirleyici hem boğucudur. Bununla ilgili sistemler saniye saniye kontrol edilir. Yaşanabilecek sıkıntılarla beraber gaz değeri yükseldiğinde arkadaşlarımız yer altına haber verir ve olay yeri hemen boşaltılır.

“Gaz oranları 1, 1,5 seviyelerine geldiğinde elektrikler otomatik kesilir. Bütün cihazlarımız aşağıda anti-grizu özelliği taşır. Gaz seviyeleri binde 2 seviyesine geldiğinde de ocaklarımız boşaltılmak zorundadır. Bütün arkadaşlarımız bunu bilirler. Bu anlamda burada bir eksik olduğunu düşünmüyorum.”

TÜRKİYE MADEN KAZALARINDAKİ İŞÇİ ÖLÜMLERİNDE BİRİNCİ
CHP Sözcüsü Faik Öztrak ise Uluslararası Çalışma Örgütü’nün maden kazalarında ölen işçilerin raporunu paylaştı.

Öztrak’ın paylaştığı rapora göre; Türkiye, 2019-2021 yılları arasında maden kazalarındaki işçi ölümlerinde sayısında ilk sırada yer alıyor.

GÜN HESAP VERME GÜNÜ
Amasra’da incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faciayla ilgili yaptığı “kader” yorumu da siyasetin gündemindeki yerini koruyor.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, günün “istismar ile kader inancını sarsma günü” olmadığını; aksine “tedbirlerin alınıp alınmadığını araştırma ve hesap verme günü” olduğunu söyledi.

Twitter’da bir paylaşım yapan Davutoğlu, “’Dicle kenarında bir koyunu kurt kapsa hesabı Ömer’den sorulur’ diyen Hz. Ömer, kader bilincinden yoksun muydu?” diye de ekledi.

AK Parti hükümetlerinde Milli Eğitim Bakanlığı görevini üstlenmiş Hüseyin Çelik de Twitter’da yaptığı bir paylaşımda “kader” vurgusu yaptı.

Mehmet Akif Ersoy’un bir şiirini paylaşan Çelik, “Önce, en ince detayına kadar tedbir, sonra tevekkül ve takdire teslimiyet…” diye yazdı.

ERBAKAN’DAN KADER TEPKİSİ
Ayrıca Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesesine ait, patlama meydana gelen maden ocağında incelemelerde bulundu.

Maden ocaklarında bu gibi kazalar yaşandığını belirten Erbakan, şunları kaydetti:
“Tabii ki ecele inanıyoruz, kadere inanıyoruz, ölümün Cenab-ı Allah’tan geldiğine inanıyoruz, inancımızda bunlar var. Ama yine bizim inancımızda tedbire tevessül emrediliyor. Gerekli tedbirin alınması, zamanında alınması ve bu gibi can kayıplarının önüne geçilebilmesi için gerekenlerin yapılması da aynı zamanda bizim inancımızın gereği.”