“Merkez Bankası’nın kararını bir kere daha yorumlayalım..”

Son Güncellenme Tarihi: Eylül 28, 2020 / 09:12

Geçen hafta perşembe günü açıklanan faiz kararından sonra sayısız kere TV100’de, kendi web sitemde, YouTube Hesabımda, Spotify’da medyaya açıkladım ama, bir kez daha detaylandırmak gerekiyor sanırım.
Merkez Bankası’nın kararı, “pas geçer” diye bekleyenlere sürpriz niteliğindeydi diyebilirim. Ben de aynı grubun içindeydim ama açıkçası karardan dolayı mutsuz olmadım.
TCMB’nin “dostlar alışverişte görsün” ile “radikal” tanımlamalarının tam ortasında kalan kararı, “merak etmeyin piyasayı doğru okuyorum” anlamına geliyordu. Karardan sonra Merkez Bankası Sn. Uysal televizyondan kutladım. Çünkü siyasi otoriteyi faiz artışı için ikna etmek kolay değil. “Faizler düşük kalsın” diye ısrar ederken faizleri yükseltmek kolay değil. Arada risk almak lazım ki, yapılan işe “yöneticilik” densin.
Diğer taraftan Fonlama Maliyeti % 11-12 arasında olduğu için politika faizlerinin % 10.25’e çıkarılmasının piyasaya bir etkisi olmayacağını düşünüyorum. Ancak, beklenti enflasyonu-piyasa faizi-politika faizi üçlüsünün birbirinden çok da uzak olmaması adına önemli bir hamle olarak nitelendirebilirim.
“Beklediğimizden de iyi bir karar çıktı ama…”
Merkez Bankalarının kararlarıyla alakalı tahminlerde bulunmanın güçlüğü şuradan kaynaklanıyor: Merkez Bankaları piyasanın istikrarı için beklentileri bozacak davranışlar göstermez. Diğer taraftan Merkez Bankaları beklentilerin bozulmakta olduğunu görürse piyasada oluşan konsensusun dışında bir karar da alabilir. Böylelikle hem güveni tesis etmek için bir adım atarken, hem de beklentilerin tekrar pozitif bir yöne girmesini sağlayabilir.
Dolayısıyla Merkez Bankasının elindeki veri seti bizde olmadığı için, “muhtemel” olan ile “en az ihtimali” konuşturup en düşük ihtimali eliyoruz. Geçen perşembe alınan karar bizim beklentilerimizden de olumlu bir karardı.
Televizyonda bununla ilgili bir örnek verdim: TFF’deyken alt küme maçlarını çokça seyrederdim. Maçın çok sıkıştığı anlarda bazen seyirciler tribünden “Ahmet’i Mehmet’i oyuna alsana” diye bağırırlar. O sırada gerçekten antrenörün aklında seyircilerin talep ettiği değişiklik varsa, çoğunlukla egolarından dolayı bunu yapmadıklarına şahit oldum. “Seyirciden talimat alan teknik direktör” olmamak adına büyük hatalar yaparlar. Halbuki önemli olan doğru olanı yapmaktır, kimin ne dediğine aldırmadan hem de.
Sonuç olarak Merkez Bankası Yönetimini hem işin için ego mücadelesi koymadan aldığı karar için hem de kararın içeriği için tebrik ediyorum. Elbette bu karar neticesinde Dolar/TL’deki yükseliş durmayacak ama “yine de doğru bir karar” diye altını çiziyorum. Çünkü resmi faizlerin piyasadan kopuk seyretmesi iyi sonuçlar vermiyor.

Emre Alkin

Prof. Dr. Emre Alkin; Saint Michel Fransız Lisesi’ni 1987 ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni de 1991’de bitirdikten sonra, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi’nde lisansüstü eğitimini tamamladı. 1996 yılında Doktorasını yine aynı Üniversite’de tamamlayarak ve 1997’de “doçent”; 2002 yılında ise “profesör” unvanını aldı.

1999-2003 yılları arasında İMKB Başkan Danışmanlığı, 2000 yılında TİM Genel Sekreterliği, Vergi Konseyi Üyeliği görevini yürüten Prof. Dr. Emre Alkin; Çukurova Holding, Doğan Holding, Anadolu Holding ve Altınbaş Holding’de görev yaptı. Çeşitli gazetelerde ekonomi köşe yazarlığı, TV8, SKYTÜRK, A HABER, CNNTURK, TRTHABER gibi televizyon kanallarında ekonomi yorumculuğu yapan Prof. Dr. Emre Alkin, Dünya Gazetesi’nde “Paylaşmasak Olmazdı” isimli sayfasıyla içimizdeki kahramanlara yer vermektedir.

Şu an Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı olan Alkin, İzmir’in spor kulüplerinden Göztepe Sportif A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreterliği de yapmıştır. Temmuz 2017’den beri de Galatasaray Sportif A.Ş. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. Alkin, “Uzlaşmazlık Çözümü” konusunda şirketler ve kamu arasında ulusal ve uluslararası çalışmalara katılmaktadır. Ödeme Sistemleri, Mobil Teknolojiler, Finans ve Mali Konular ile ilgili uluslararası şirketlerde görev yapmaktadır.

Prof. Dr. Emre Alkin’in; “Risk Management”,“Finansal Aracılığın Evrimi”, “Bankalarda Risk Yönetimine Giriş”, Yalın Alpay’la birlikte kaleme aldığı “Dünden Bugüne Gaziantep”, “Her Şey Ekonomi Değil” , “Paylaşmasak Olmazdı”, “Fikret Mualla’nın Sanatı” ve 2017 yılının en iyi iş kitabı seçilen “Olaylarla Türkiye Ekonomisi” isimli, biri İngilizce olmak üzere sekiz kitabı bulunmaktadır. Ayrıca insan ilişkilerinin dünden bugüne evrimi üzerine yazdığı “Seve Seve Aldattım” isimli kitabı da bu yıl çok satan kitaplar arasında yer almıştır.

Prof. Dr. Emre Alkin, iki çocuk babası olup, Türkçe, İngilizce ve Fransızca konferanslar vermektedir.

Scroll to Top