MESLEK YASAMIZI İSTİYORUZ!

Özel Sektör Öğretmenleri Dayanışması Sözcüsü E.Y , “Ziya Selçuk atanmışların bakanı. İş ödüllendirmeye gelince işçi, cezalandırılmaya gelince memuruz. Bir an evvel meslek yasamızın çıkarılmasını istiyoruz” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un okulların açılmasıyla ilgili 15 Şubat tarihini işaret etmesi tartışmalara neden oldu. Öğrenciler okulların açılmasını beklerken, veliler ve öğretmenler tedirgin. Türk Eğitim Derneği (TED) okulların kapalı kaldığı süre uzadıkça öğrenme kayıplarının telafi edilemeyeceğini açıklamıştı. Okulların hemen açılması gerektiği çağrısında bulunan TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu tam kapanmanın olduğu sınırlı dönemler dışında, dünyanın çoğu ülkesinde çocukların okullarında olduğunu belirtti. “Gelişimin en yoğun olduğu 10 yaş sonuna kadar okula ara verilmesi, zekâ ve sosyal gelişim açısından yıkıcı etkilere sahip. Yaşamın hiçbir alanında hiçbir zaman sıfır risk yoktur! Doğru planlama ve doğru önlemler vardır!” dedi. Okulların açılması ulusal öncelik olmalı diyen Pehlivanoğlu, yaz tatilinin de bir bölümünün mutlaka eğitime dahil edilmesi gerektiğini açıkladı.
Özel okul öğretmenleri ve veli platformları bu açıklamaya tepki gösteriyor. Özel Okul Veli Platformu bu açıklamaların özel okulların baskısı, kayıt yenileme dönemlerinin yaklaşması nedeniyle alındığını açıklamıştı. Özel Sektör Öğretmenleri Dayanışması ise Twitter hesaplarından yaptıkları paylaşımda bu açıklamanın ardında bir sömürü olduğunu belirtiyor. Özel okullarda çalışan öğretmenlerin sesi olmaya çalışan platformun sözcüsüne yapılan açıklamaları ve taleplerini sorduk.
Türk Eğitim Derneği’nin okulların açılması yönündeki açıklamasını sömürü olarak nitelendiriyorsunuz, neden?
Okulların masrafları azaldı, öğretmenler ve öğrenciler evde. Birçok öğretmen arkadaşımız Kısa Çalışma Ödeneği alıyor, yarım sigorta ve KÇÖ ile çalıştırılıyoruz. Uzaktan eğitimle 7/24 çalışır hale geldik. Sabah sekizde mesaimiz başlıyor akşam 11’e kadar devam ediyor ve bunu belgeleyemiyoruz. Velilerle iletişim kurulması gerektiğinde özel telefonlarımızdan arıyoruz. Her okul online eğitime emek verip, para harcamıyor, öğretmenler kendi materyallerini hazırlıyor. Dersler online platformlar üzerinden yapılıyor, patronların bunlar için de para harcadığı söylenemez.
Türkiye’nin en büyük zincir okullarından biri battı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Bizi ilgilendirmez, kendi mali işleriyle ilgili” dedi. O okulda öğretmen olup, karı koca çalışan öğretmenler vardı. Herkes anne babalarından para aldı. Ziya Selçuk atanmışların bakanı. Devlet önünde tanınır hale gelmeliyiz, meslek kanunu çıkarılmalı. İş ödüllendirmeye gelince işçi, cezalandırılmaya gelince memur statüsünden çıkmalıyız. Diğer öğretmenlerle aynı işi yapıyorsak aynı haklara sahip olmalıyız.
VELİLERİ, ÖĞRETMENİ İŞTEN ATMAKLA TEHDİT EDİYORLAR
Velilere öğretmen maaşlarını mihenk taşı olarak gösteriyorlar. Daha da acısı velileri, öğretmenleri işten çıkarmakla tehdit ediyorlar. Ben de bir veliyim. 2.sınıfta okuyan bir çocuğum var. Okul sahibi bana şunu derse; ‘Eğitim ücretinde azaltma olursa seneye örneğin Mehmet Öğretmen’i işten çıkartmak zorunda kalabilirim’ hiçbir veli bunu istemez. Veliler bu şekilde tehdit ediliyor.
Özel okullar kendi kârlarını düşünerek veliyi memnun etme çabasıyla ne şiş yansın ne kebap, hem veli memnun olsun ücret istemesin hem de ben para kaybına uğramadan işimi götüreyim istiyorlar. Okullarda eğitimin başlamasını öğretmenler olarak bizler de istiyoruz, online eğitim çok daha zor. 10 öğretmene sorsanız 9’u okullar açılsın ister, öğretmenler Kısa Çalışma Ödeneği ile çalışıyor ve uzaktan eğitimle daha fazla çalışmak ve emek sarf etmek zorunda kalıyorlar. Ancak okullardan hastalığın kolay yayılacağını göz önünde bulundurarak bu açıklama yapılıyorsa bu bir cinayettir. Çocuklara maske taktırmak, hijyenlerini sağlamak çok zor, özel okulda olsalar dahi. Bir sınıfta 24 öğrenci var. Hepsinin temizliğini, mesafesini takip etmek kolay değil. Devlet okullarında el yıkamak için sabun dahi bulunmuyor.
ÖĞRETMENLER AŞILAMA TAKVİMİNDE ÖNE ALINMALIYDI
Aşı konusunda Milli Eğitim Bakanlığı ve okulunuz tarafından şimdiye kadar size bilgilendirme yapıldı mı?
Ne okulumdan ne MEB’den bizlere bir bilgilendirme geldi. Aşının bağlayıcılığı en az iki doz yapıldıktan sonra çıkmaya başlıyor ki bu bile bir zaman gerektiriyor. Madem okullar açılmak isteniyor, öğretmenler aşılama takviminde öne alınmalıydı. Sağlıkçılar ve öğretmenler stratejik öneme sahip meslek kolları. Sağlıkçılardan sonra biz aşılanmalıydık. 65 yaş üzeri olan öğretmen arkadaşlarımız var, kronik rahatsızlığı olanlar var. Öğretmenler arasında bulaşla hastalanabilecek öğretmenler var, patronların sadece kâr amacını düşünerek yaptıkları açıklamaları kabul etmiyoruz. Gerekli önlemler alınsın, devlet okulları da dahil olmak üzere sonra okullar açılsın. Uzaktan eğitime ulaşamayan öğrenciler de var.

ÖĞRETMENLER ÖZEL OKUL YÖNETİCİLERİNE SESLENİYOR

Sınıflar seyreltilmeli, öğrenciler sabahçı ve öğlenci olmak üzere bölünmeli, hijyen için gerekli önlemler alınmalı, maske ve dezenfektan sağlanmalı, yemekhanelerde gerekli tüm önlemler alınmalı. Okulların açılmasını talep eden okul yöneticilerine de soruyoruz:
Özel okullarda zam oranı %24 olarak belirlendi. Bu oran öğretmen maaşlarına da yansıyacak mı?
Okullar açıldığında şu ana kadar hukuksuzca faydalandığımız Kısa Çalışma Ödeneği sömürüsünden vazgeçecek misiniz?
Öğretmenler şu anda ara tatilde dahi çalışıyor, yaz aylarında da çalışmalarını talep ediyorsunuz. Öğretmeni mevcut eğitim-öğretim döneminin dışında çalıştırırken ek ücret/fazla mesai hakkını verecek misiniz?

TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu: Okulların kapalı kalmasıyla oluşan öğrenme ve beceri kaybı hem öğrencilerin gelecekteki bireysel gelirinde hem de ülkemizin toplam gelirinde büyük kayba yol açacak. Bu kaybın önüne geçebilmek için okulları açarak eğitime hemen başlamalıyız. Afrika, Orta Doğu’daki ülkeler, Güney Amerika’daki birkaç ülke ile Türkiye’nin dışında Covid-19 ile mücadele sürecinde okulları tamamen kapatan ülke yok.”

Okullar neden açılmalı?

Okulların açılmasını değerlendiren Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım tüm eğitimcilerin aşılanmadan okulların açılmasının büyük risk olduğunu söyledi. Okulların neden açılması gerektiğine ilişkin bir rapor hazırlayan ve cumartesi günü Gazete Pencere’de yayınladığımız röportajında Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Tomris Cesuroğlu da UNICEF, Dünya Sağlık Örgütü ile Avrupa Hastalık Kontrol ve Önleme Dairesi’nin raporlarından yola çıkarak ilkokulların mutlaka açılması gerektiğini belirtmişti. Cesuroğlu “Yapılan araştırmalar 12 yaş altı çocukların hastalığa yakalanma ve bulaştırma riskinin çok düşük olduğunu ortaya koyuyor. Çocukların kasları ve kemikleri eriyor, fiziksel gelişimleri yavaşlıyor, obezite rakamları oranları artıyor, zihinsel gelişimlerini duraklatıyorsunuz hatta geriletiyorsunuz. Sosyoekonomik düzeyi daha düşük olan, televizyon karşısında çok oturtulan çocuklarda bu kayıp daha fazla. Çocukluk çağında kemik erimesi, kemik kırıkları görmeye başladık artık” dedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eda Yılmayan Arşivi