MİLLET İTTİFAKI İÇİN ADAYLIK VAKTİ

MİLLET İTTİFAKI İÇİN ADAYLIK VAKTİ
Seçimlerin öne alınacağı ama adına da erken seçim denmeyeceği kesinleşti. Hayırlı haber. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir dönem daha aday olup olmayacağı tartışmaları hamdolsun bu kararla geride kaldı.Erdoğan...

Seçimlerin öne alınacağı ama adına da erken seçim denmeyeceği kesinleşti. Hayırlı haber. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir dönem daha aday olup olmayacağı tartışmaları hamdolsun bu kararla geride kaldı.

Erdoğan rakibini bekliyor, daha doğrusu, rakibinin resmen duyurulmasını. Bugün bir araya gelecek liderler kaçınılmaz olarak adaylık meselesini gündeme almak durumundalar. Zira seçimin ne kadar erkene alınacağı konusunda çok ince hesaplar yapıldığı belli.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Seçimin her türlüsüne hazırız” sözleri Erdoğan-Bahçeli görüşmesinde neler konuşulduğunun da işaretiydi. Ama dün Cumhurbaşkanı Erdoğan grup toplantısı sonrasında parlamento muhabirlerinin erken seçim soruları üzerine, “Sular durulmadan olmaz. Öne alınmasıyla ilgili değerlendirmemiz var.” demesi de ince hesap benzetmesini doğruluyor.

Suları bulandıran, dalgalandıran ne ola ki? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili siyasi yasak kararı, ardından terör soruşturmasıyla gündeme gelen kayyım atanması meselesi yetmedi tablo soruşturması suları yeterince bulandırmadı mı?

Seçimlere olması gerektiği gibi gidilmesinden rahatsız olan masanın ortaklarından birinin kafa karıştıran söylem ve davranışları bulanan suyun rengini daha da koyulaştırmadı mı?

Ahali dikkatle ve ibretle izliyor durumu. Asgari ücrete, memura, emekliye yapılan zamlar kesmedi ahaliyi. Sosyal konut projesi açıklanıyor evler bir günde 200 bin - 300 bin TL değer kazanıyor. O da kesmedi anlayacağınız. Bir dönemin maketten ev sahibi olunmasını izliyor ahali sessizce.

Anayasa değişiklikleri, hükümet programı çalışmaları da ilgi çekmiyor. Ahali yanıyor ve yangını söndürecek ismi bekliyor. Üstelik kavgasız, krizsiz, pazarlıksız bekliyor bu ismi.

İktidarlarını korumak isteyenlerin formüller üzerinde çalıştığı şu dönemde küstah kavramlar üzerinde masadaki pazarlık gücünü artırdığını düşünenler büyük bir yanılgı içindeler.

Nitekim, ahali “İktidar kazanamaz ama muhalefet kaybedebilir” görüşünü yüksek perdeden seslendiriyor. Ekonominin bu noktada olmasına rağmen, “müjdeler” siyasetinin hâlâ iktidarın oylarını artırması muhalefet tarafından ciddi analiz edilmeli.

HDP’den de gelecek oylara güvenerek rahat at koşturanlar evdeki hesabın çoğu zaman çarşıya uymadığını unutmamalı. Adaylık konusunda şu ana kadar izlenen politikanın doğru olduğunu hep savunagelmiş biri olarak, artık zamanın geldiğini söylemek durumundayım.

Aday artık açıklanmalı. Daha doğrusu gelmekte olanın kim olduğu duyurulmalı. Unutulmaması gereken noktalardan biri de önümüze başka sandıkların da geleceği. Belki referandum olasılığıyla üçlü sandık.

Millet İttifakı’nın hedeflerine ulaşmasının, vaatlerini gerçekleştirmesinin yolu sadece cumhurbaşkanı seçimini kazanmaktan geçmiyor. Hatta cumhurbaşkanının ilk aşamada rahat çalışmasına imkan da meclis çoğunluğundan geçiyor.

Cumhur İttifakı’nın seçim kanununda yaptığı ve bu seçimde uygulanmasında ısrarcı olduğu yeni seçim yasası karşısında Millet İttifakı bileşenlerinin ev ödevini artırıyor.

Azim ve kararlılıkla bencilleşmeden, siyaset yapmayı pazarlık olarak görmeyen bir yaklaşımın bunların üstesinden gelmesi zor değil. Zor olan “Nasıl olsa kazanıyoruz” rehavetinden çıkabilmek.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun en başından beri ilmek ilmek ördüğü ve şu ana kadar büyük bir başarıyla getirdiği tablo, diğer bileşenleri yanıltmamalı. Sımsıkı bağlananlar bir anda kopabilir, adres değiştirebilir.

Özellikle CHP Lideri’nin yolsuzluklar, hırsızlıklar, yurt dışına taşınan servetlerle ilgili değerlendirmeleri toplumu heyecanlandırdığı kadar bu işlere bulaşanları endişelendiriyor.

Bu hatırlatmayı özellikle yapıyorum.

Haksız, hukuksuz yere edindikleri servetlerini yitirmek istemeyenler kaybetmemek için her yolu deneyecektir.

Siyasetin olağan akışı dışında hareket etmek isteyenlerin tutum ve davranışları bu açıdan da sorgulanmaz mı sanılır? Sanılmaz, notu verilir sadece.

Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin genel başkanları “Türkiye’nin kaybedecek bir saati bile yoktur” görüşünde buluşmuşken, yeni yıllarını kaybetmemek için maratonun sonunda çok daha dikkatli, özenli olması elzemdir.

Rüyalar güzeldir, planlar pek hoştur. Rüyaya gerçek, plana olmuş muamelesi yapmak büyük hayal kırıklığı yaratır.