Bahattin Yücel

Bahattin Yücel

Muhalefet, Erbakan ve AKP’nin Reformları

Son dönemde Türkiye’de siyasetin ağırlık merkezi iki başlık altında belirginleşiyor.
Muhafazakar ve Kürt seçmenlerin oylarını yönlendirmek.
Muhalefet ve iktidarın son dönemde birleştikleri ortak nokta; bu iki seçmen kitlesini etkilemek.
Şimdilik iki ayrı “ittifak” altında kümelenen siyasal partilerimizden, muhalefeti temsil eden Millet İttifakı, günlük söylemlerini geçim sıkıntısı, salgın, yolsuzluklar ve hukuksuzluk üzerine kurguluyor. Özellikle CHP Yönetimi Erbakan’ı anma töreninde, Saadet Partisi çizgisindeki seçmene yakınlaşarak, muhafazakarlara önem verdiğini gösteriyor. Asıl amacın AKP’nin bu partiyi Millet İttifakı’ndan ayırmaya yönelik girişimlerini boşa çıkarmak olduğu pek anlaşılmıyor.
İktidar bloku olarak davranan, AKP-MHP’nin oluşturdukları Cumhur İttifakı, Kürt oylarına ilişkin tasarımını iki ayrı koldan sürdürüyor.
Büyük ortak AKP; yeni ABD Yönetimi ve AB ile ilişkilerini yönetebilmek amacıyla, İnsan Hakları Eylem Planı adını verdiği çalışmayı kamuoyuna sunarken, küçük ortak MHP; korku üzerine kurguladığı, HDP’ yi hedef alan söylemleriyle, bu parti üzerinde baskı kurarak Kürt seçmeni sindirme çabasında.
AKP’nin hukuk ve insan haklarından söz eden planı açıkladığı gün, MHP’nin başvurusu üzerine Yargıtay Başsavcılığı’nın HDP ’yi soruşturmaya başlaması, ne yaman çelişki değil mi? Türkiye’den hukuk ve demokrasi adına reform beklentisine giren Batılı müttefiklerimiz bu gelişmeden nasıl etkilenecekler, birlikte göreceğiz.
AKP, Batıdan gelen demokrasi ve hukuk sistemine yönelik baskıları dengelemek amacıyla zig zaglar çizerek liberal görünüm verme çabasında.
CHP ise muhafazakar oyları etkilemek amacıyla, Erbakan’a yakınlık göstererek sağa kayıyor.
Oysa, Türkiye’nin içinde bulunduğu zor durumdan çıkması, ne Kürt seçmeni sindirmekle ve ne de en büyük muhalefet partisi konumundaki CHP’nin, muhafazakar oyları etkilemesiyle sağlanacağa benzemiyor.
Dünyayı etkileyen salgının neden olduğu kriz gelişmiş ekonomileri altüst ederken, yolsuzlukları ayyuka çıkan yanlış yatırımlarla, pandemi öncesinde darmadağın olan Türk ekonomisinin, uzlaşılmış ve radikal bir orta vadeli plan olmaksızın düze çıkması çok zor.
Başta CHP, Millet İttifakını oluşturan siyasal partilerin, çıkış yolunu gösteren ortak bir belge hazırlayarak, bunu kararlılıkla uygulayacaklarını önce partililerine ve ardından bütün seçmenlerine benimsetmeleri şart.
Açıklama salt yolsuzluklar ve AKP eleştirilerini değil, ağırlıklı olarak iktidara geldiklerinde neler yapacaklarını anlatan somut ifadeleri de içermeli.
Türkiye’nin AKP eliyle sokulduğu darboğazdan kurtulması, gerçekleri anlatan ve zorlukları onlarla birlikte paylaşarak, çözüm getirecekleri konusunda seçmeni ikna edecek, yeni bir siyaset anlayışıyla mümkün.
Siyaset kurumunun kendisini yenilemesi ve salgın sonrasında oluşacak yeni dünya düzenine uygun biçimde yapılanması, yakın geçmişte kalmış 28 Şubat ve Erbakan etkilerinden dersler çıkararak sağlanabilir.
Ama onları örnek alarak asla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bahattin Yücel Arşivi