Muhteşem Final, İki Şampiyon…

Bir spor müsabakasından ne beklersiniz? Kalite, mücadele, tempo, yıldız oyuncular… Geçtiğimiz Pazar günü Ankara’da oynanan Axa Sigorta Kadınlar Voley Kupa finalini izlediyseniz bundan sonra izleyeceğiniz her maçın bu müsabaka gibi olmasını isteyeceksiniz.

Vakıfbank ile Fenerbahçe bana göre kadın voleybolunda milli takımlar da dahil olmak üzere dünyanın en güçlü iki takımı. Melissa Vargas’ın takıma katılması ile Fenerbahçe kalite yönünden Vakıfbank’ı yakaladı. Büyük turnuvaların finallerinde sık sık Guidetti ile Terziç’in adeta satranç maçına benzeyen taktik mücadelelerine tanıklık ediyoruz.

Nefeslerimizi tuttuğumuz maçta iki denk takımın kıyasıya mücadelesine şahit olduk. Eksiksiz iki takım izledik. Pasör çaprazında bir tarafta Isabelle Haak diğer tarafta Melissa Vargas. Smaçörler Gabi ve Arina Fedorovtseva. Orta oyuncular Zehra ve Kübra’ya karşı Eda ve Popoviç. Pasör çaprazları Hackley ve Meliha. Pasörler Cansu ve Naz, liberoda Aylin ve Gizem. Maçı takımlarının lehine çevirebilmek için müthiş bir mücadele içine girdiler.

İki saati aşan oyunda setlerde 2-2 eşitlik sağlandı. Kötü oynayanın olmadığı maçta Haak, Vargas, Eda ve Gabi muhteşem performans gösterdiler. Çekişme içinde geçen karar setini Isabelle Haak’ın füzeleri ile kazanmayı başaran Vakıfbank kupanın sahibi oldu. Fenerbahçe’ye kaybetti demek de içimden gelmiyor. Çok küçük ayrıntılar sonucu tayin etti. İki takıma da şampiyonluk kupası verilebilseydi keşke. Bu maçın tek kaybedeni maçı izlemeyen sporseverler oldu bence.

Ankaralı voleybolseverler bu maça büyük ilgi gösterdi. Coşkuları ve destekleri ile maçın temposunu büyük katkı sağladılar.

Kadın voleybolunda geldiğimiz seviyeyi voleybolu yakından takip etmeyen sporseverlere şöyle açıklayabilirim. Bilimin çok geliştiğini ve ölüleri diriltip istediğimiz yaşa getirebildiğimizi varsayalım. Pele’nin, Maradona’nın, Ronaldo’nun, Messi’nin, İbrahimoviç’in aynı anda sahada olduğunu düşünün. Başlarında da Guardiola ve Klopp olsun. İşte bizim kadınlar voleybol ligimizde Isabelle Haak’ın, Boskoviç’in, Vargas’ın, Eda’nın, Gabi’nin, Cansu’nun, Zehra’nın aynı ligde oynaması böyle bir şey.

Dünyanın en önemli voleybolcuları ülkemizde forma giyiyor.

Yayıncı kuruluşun elinde böylesine altın değerinde bir ürün varken maçı en çok izlenen kanalından yayınlamaması bence yanlıştı. Maçın saati de “prime time” diye adlandırılan herkesin televizyon karşısında olduğu akşam saatleri olmalıydı. Ülkemizde voleybol çok seviliyor. Sadece ülkemizde değil dünyada da böylesine kaliteli bir voleybolun ve yıldızlar geçidinin ilgi çekeceğini ve müşteri bulacağını düşünüyorum.

Henüz 23 yaşında olan Melissa Vargas Türk vatandaşlığını seçti. Bir sonraki turnuvada kadın milli voleybol takımızda oynayacak. Turnuvalarda her zaman başa oynayan takımımız Melissa Vargas ile çok daha iddialı bir takım haline geldi. Zira Vargas dünyanın sayılı oyuncularından biri. Sert smaçları ve etkili servisleri ile tek başına bir maçı kazandırabilecek yeteneklere sahip. Bir sonraki turnuvanın favorilerinden biriyiz artık. Ülke voleybolu adına ne kadar gururlansak azdır. Kadın voleybolumuzu dünyanın şampiyonlar ligi haline getiren yöneticilerimizi, antrenörlerimizi, oyuncularımızı yürekten kutluyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Onur Aydoğan Arşivi