Mutlu Hesapçı

Mutlu Hesapçı

MÜJDEMİ İSTERİM!

Filmin adından yola çıkarak bir giriş yapmak isterim sizlere… Müjdemi isterim! Çok güzel bir film sinemaya geliyor, hep birlikte gidelim, ne dersiniz?

Gülmeye hasret kaldığımız zamanlardan geçtiğimiz bu dönemde hikâyesiyle, oyuncu kadrosuyla, komedi ve aksiyonu bol olan ve ailece izleyeceğimiz ‘Müjdemi İsterim’ filmi 18 Kasım’da vizyona giriyor.

Oyuncu kadrosu ile öne çıkan ve ikisi de birbirinden yetenekli ve komik başrol oyuncuları ile dikkat çeken ‘Müjdemi İsterim’, sezonun en iddialı yerli yapımlarından biri olarak öne çıkıyor. Sinemamızın en çok bilet kesen oyuncularının başında gelen ve her projesi ile komedideki farklı bir yönünü ortaya koyan Ahmet Kural, bu kez kariyerinde ilk kez bir kadın partnerle komedi ortaklığına imza atıyor. 

Ahmet Kural’ın karşısında son yıllarda komedi yeteneği ile Türkiye’nin kalbinde taht kuran bir isim Ecem Erkek var.

Televizyon ve sosyal medyada yakaladığı çıkışı, başarılı oyunculuğu ve yeteneğiyle bir üst seviyeye taşıyan Ecem Erkek, sinemadaki ilk başrolünde seyirciyi şaşırtmaya hazırlanıyor.

‘Müjdemi İsterim’de ikiliye usta oyuncular Mehmet Özgür ve İlker Aksum eşlik ediyor. ‘Müjdemi İsterim’ filminin ikilisi Ahmet Kural ve Ecem Erkek ile sizler için bir araya geldim ve kendileriyle sohbet ettim. Müjdeler alacağınız bir gün dileriz.

“Oh be ne iyi yaptık da bu filme geldik diyecekler”

Ahmet Kural ile yıllar önce bir festivalde tanıştım ve benim için hep öncelikle iyi insan olarak kaldı, elbette izleyince de en çok keyif aldığım oyunculardan biri oldu. Yıllar sonra Ahmet yine aynı güzel enerjisiyle beni karşıladı. Ahmet ile ‘Müjdemi İsterim’ diyerek sohbete girdik.

Müjdemi isterim!

Olur, tabii...

En son neyin müjdesini isterim dedin ya da sen müjde aldın diye sorayım.

Müjdemi isterim filmini çekeceğimizin haberini aldığımda diyeyim.

Aaaa güzel!

Çok güzel, komedisi, aksiyonu bol bir film yaptık. Herkesin izleyebileceği bir aile komedisi. İki tane birbirinden farklı, birbirini tanımayan insanın, Ecem ile ben oynuyoruz, Müjde ile Bulut'un üzerine atılan cinayet yaftasını üzerlerinden atmak için türlü türlü komik ve zorlu durumlar içine girişini izliyoruz. Çok hızlı akan, güzel bir film yaptığımıza inanıyorum. Birçok insan da buna inanıyor. Heyecanla bekliyoruz, 18 Kasım'da vizyondayız.

“BU FİLM BİLDİĞİM BİR PROJEYDİ”

Senin filmlerin çok izlendiği ve sinemada izleyici kitlesi olan da bir oyuncusun. Daha önceki filmlerin gişede iyi iş yaptı. Bu film bambaşka bir ekiple ilk okuduğunda ne hoşuna gitti ve seni ne etkiledi?

Bu senaryoyu yazan Olcay Onur Kaya benim 14-15 senelik arkadaşım. Bu film pandemi öncesinde de zaten bildiğimiz okuduğumuz bir senaryoydu. Araya pandemi girdi. Pandemi sürecinde ben Kıbrıs'a gittim. Kıbrıs Barış Harekâtı ile ilgili bir dizi çektik. Orada bir sene kaldık sonra dönünce ben bir film yapacaktım. Ve Olcay ile aklımıza bu film geldi. Hemen Erol Avcı sağ olsun, Erol Ağabey de yapımcımız oldu ve destek çıktı. Öyle gelişti içinde olma sürecim. Bildiğim bir projeydi. Okuduğum zaman komedisini çok güzel ortaya çıkaracağımız sahneler ve durumlar vardı. O yüzden gönül rahatlığıyla başlayıp projeyi hayata geçirdik. Özellikle Ecem ile çok güldüğümüz sahneler çektik.

“BULUT ÇOK İYİ BİR ADAM”

Karakterinden bahseder misin, iyi ve saf insanlar mısınız, öyle misin filmde?

Evet, evet Bulut çok iyi bir adam. Çok akıllı aslında ama saf, iyi niyetli biraz şımarık bir çocuk. Ama tabii filmin ortasında bir kırılma noktası, bir değişim süreci oluyor. Filmin sonuna doğru değişiyor diye düşünüyorum. Hani filmin ikincisi olursa değişmiş haliyle mi devam eder onu bilmiyorum ama. Karakter yavaş yavaş seyircinin seveceği bir karakter haline geliyor, kırılma noktası orada. O yüzden Bulut'u çok seviyorum. Müjde ise ayrı bir insan, senaristlik yapıyor. Ben biraz zenginim, evlenmesi gereken nişanı olan bir adam. Ondan sonra da zaten ne olursa oluyor, cinayet olayı başlarına geliyor.

“FİZİKSEL KOMEDİSİNİ ÖN PLANA ÇIKARAN BİR ADAM”

Peki diğer oynadığın filmlerden yola çıkarak karakterlerine, filmografine baktığın zaman bu filmin yeri, Bulut'un belki hani geldiğimiz noktada değişmesi ve karakter değişimi anlamında neler söylersin? Seyirci seni biliyor zaten Ahmet Kural varsa giderim diyor ya, evet güleceği adam olarak gidecektir de.

Benim oynadığım diğer karakterlerde genelde hep fiziksel özellikleri ön plana çıkartmıştım, karakteri insanların gözüne sokmaya çalışmıştım; işte bu adam böyle, aynı zamanda fiziksel bir komedisi var diye. Ama bu işte, birazcık hem ‘Düğün Dernek’ hem ‘Ailecek Şaşkınız’ karışımında, karakter olarak kente daha yakın ama fiziksel komedisini de ön plana çıkaran bir adam, Bulut var. O yüzden seyircinin beğeneceğini ve güleceğini düşünüyorum. Yani aradığı her şeyi bulabilirler Bulut'ta. Öyle güzel bir karakter oldu. Senaryo buna hizmet ediyordu. Benim sadece gidip oynamam kaldı geriye. Bildiğim bir iş de olduğu için sahnelerin hepsi hazırdı zaten.

“ADAMIN ORTADA KALDIĞI DURUM KOMİK”

Senaryoda neyi sevdin? Büyük bir iftira kalıyor üzerinize ve bu iftirayı siz aksiyon ve komediye çeviriyorsunuz.

Çevirebilmek için elinden gelen her şeyi yapan bir Bulut var. Şimdi evet, bir kere durum çok komik. Bir cinayet suçu atılıyor üzerinize, yanınızda bir kişi daha var. Bundan kurtulmak için pek de güvenilir olmayan eniştesi var, İlker Aksum oynuyor, bir kuyumcu. Beni kurtarması için bordo bereli bir amcam var, ona gidiyoruz Mehmet Özgür oynuyor amcamı. Aile bir enteresan. Etrafındaki insanlar enteresan. Dolayısıyla adamın ortada kaldığı ve sıkıştığı durum komik olduğu için ne yapsa, çırpınsa komik geliyor diye düşünüyorum. O yüzden beni çeken tarafı oydu. Kurtulmak için her şeyi yapıyorum yani.

Kurtulmak için her şeyi yaparken iftira karşısında böyle iyi olarak, iyi insan olarak da işin iyi yani.

Tabii, tabii...

Bir de iyi karakterlerin başına gelen durumları da özledik. Genelde şöyle ilerler, kötüdür ama iyi olur karakter, iyiliğe dönüşür.

Yok Bulut hep iyi, iyi de birazcık onun kafasını herhalde böyle bir cinayet artık onu kendine mi getiriyor, bir iftira mı kendine getiriyor nedir? Tamamen değişiyor adam. Tamamen değişmese de sevilecek hale geliyor diyebilirim.

“SEYİRCİ GÜZEL FİLME GELİYOR”

Yeni filmler çekilmeye devam ediyor ama genelde dijital platformlara satılıyor ve garanti olarak bakılıyor. Filmlerin vizyona girmesi ve seyirci ile buluşması önemli. Ama seyirci oranları da şaşırtabiliyor artık, seyirci hesaplanabilir mi?

Hesaplanabilecek bir durum yok ortada açıkçası. Pandemiyle birlikte sinema endüstrisi de değişti diyebiliriz. Ama baktığınız zaman ‘Bergen’ çok hatırı sayılır bir seyirci yaptı ve gördük ki sinema seyircisi bitmiyor. Seyircinin güzel filme, iyi senaryoya geldiğini gördük. O yüzden sinema seyircisi zaten bitmez. Dediğim gibi toplulukla izleme duygusu hiçbir zaman bitmeyeceği için seyirci gelir. Dijital de bir tercihtir ama başka bir mecradır. İsteyen dijitale yapar, isteyen sinemaya yapar. Ama bizim sinema seyircisini de biraz daha sinemaya çekebilmek adına bir çaba içinde olduğumuzu düşünüyorum. Ya biz hiç sayı vermedik bugüne kadar. Umudumuz izlenmek, senaryomuz güzel, oyuncu kadromuz çok sağlam.

Sen filmi izlediğinde nasıl buldun peki?

Valla çok hızlı, hemen böyle seyredenin tadı damağında kalacak bir film olmuş gibi geldi bana.

Güldün mü?

Güldüm. Kendime güldüm.

“İNŞALLAH ÇOK SEVECEKLER, UMUTLUYUZ”

Gülmen güzel!

Hani yaşlı amcalara izletiyoruz gülüyor, çocuklar izliyor gülüyor. Yani o anlamda her yaştan insanın güldüğünü gördük. İnşallah çok sevecekler, umutluyuz.

“DERTLERİNİ BİR SÜRELİĞİNE UNUTACAKLAR”

Seyirciye peki buradan gel gel yapma anlamında, bu filme gelsinler gülecekler, aksiyonu bulacaklar ama bir de ne bileyim içinde ne bulacaklar ne söylersin bir çıkış cümlesi ya da bir şey?

Yani büyük bir aydınlanma yaşayacağını düşünmüyorum insanların filmden çıktıktan sonra. Çok güzel vakit geçirecekler ve dertlerini bir süreliğine unutacaklar. Hedefimiz de o zaten. “Oh be ne iyi yaptık da bu filme geldik” diyecekler diye düşüyorum.

“MURAT CEMCİR İLE BAŞKA İŞLERDE BULUŞABİLİRİZ”

İkili olarak Murat Cemcir ile birlikte seni görmeye alıştık. O ikili hikâyesi çok uzun süredir yok. Şimdi yeni bir ikili. Ecem ile birlikte izleyeceğiz şimdi. Bu anlamda ikili ve birlikte proje hikâyesi bitti mi?

Yok bitmedi. Pandemi dönemi girdi araya. Ben o zaman bir diziye başladım. Murat daha çok yapımcılık işlerine ağırlık verdi. Selçuk’un kafasında bir tiyatro projesi vardı. Öyle kesin bir ayrılık söz konusu değil. Yine ortada, ileride başka işlerde buluşabiliriz.

“ECEM’LE OYNAMAYI HAYAL EDİYORDUM”

Ecem Erkek ile iyi bir ikili olmuşsunuz. Ecem ile de sohbet ettim zaten seninle çalışmayı çok istiyormuş “Ne güzel bir buluşma oldu” dedi.

Ecem ile oynamayı ben de çok istiyordum. Daha önce birkaç arkadaşıma, yakınlarıma da söylemiştim “Ecem ile inşallah bir gün bir filmde oynarım” diye. Hani hayal eder ya insanlar şunu oynamak istiyorum diye, ben de Ecem'le oynamayı hayal ediyordum. Çok güzel oldu. Enerjimiz hakikaten çok iyi tuttu. Çok iyi bir ikili olduk, kendisiyle çalışmak çok güzeldi. Ecem oyunculuğunu ve duruşunu beğendiğim başarılı bir oyuncu zaten. Birlikte de çok iyi anlaştık.

Sen nasılsın, hayat nasıl gidiyor?

Hayat çok güzel. Her gün şükrediyoruz. Güzel bir işimiz var, güzel bir ilişkimiz var.

Ailelerimiz, dostlarımız etrafımızda. Güzel ve her zamanki gibi umut dolu bir şekilde hayata devam ediyoruz.

“İçinde olmalıyım dedirten, hikâyeden önce Ahmet Kural’dı”

Kendisiyle ilk kez yüz yüze geldim ve tanıştığıma çok memnun oldum. Son zamanlarda ilgiyle ve severek takip ettiğim oyuncu Ecem Erkek ile filminin heyecanını paylaştım ve keyifli bir sohbet zamanı geçirdik.

Proje geldiği zaman, senaryoyu okuyunca nasıl değerlendirdin, evet ya çok güzel bir proje içinde olmalıyım dedirten neydi?

İçinde olmalıyım dedirten hikâyeden önce gerçekten Ahmet'ti, Ahmet Kural’dı. Çünkü onun ne kadar esnek bir oyuncu olduğunu biliyordum ve gerçekten onunla oynamayı çok istediğim için önce ok verdim. Ondan sonra oturup yönetmen, yazar, Ahmet ve ben konuştuk ve senaryoyu okuduk. ''Ya bunu söylemesek mi'' ya da ''Bunu da söylesek'' dediğimiz yerler oldu. Senaryonun üzerinde düzeltmeler yaptık. Ondan sonra filmi çekmeye başladık. Film sırasında senaryoyu okurken yaptığım en büyük hatayı keşfettim. Ben aslında senaryonun sol tarafları da okurum normalde solda yazan işte Müjde camdan içeri uçar mesela gibi. Hikâyeyi okurken sol tarafları çok okumamışım bu durumla sonra filmde karşılaştım. Okumadığım için de işte kırmadığımız cam, atlamadığımız ikinci katlar, düşmediğimiz çöp konteynerleri kalmadı. Yani benim için bu kısımlar çok zordu.

“BİR SÜRÜ ŞEY DENEYİMLEDİĞİM BİR FİLM OLDU”

Okumadığın yerler de aksiyon dolu, atlamalı, uçmalı baya zormuş…

Ya evet çünkü ben lunaparka bile gidemeyen bir insanım, sakinlik seviyorum. Heyecana, insan eliyle yaratılmış heyecanları lunaparkları, tehlikeli oyunları, roller coaster gibi aksiyonları çok sevmiyorum ve olumlu bakamıyorum. Sakinlik sevdiğim için bu film benim için bir sürü şey deneyimlediğim bir film oldu aynı zamanda.

Ahmet Kural ile daha önce tanışıyor muydunuz yoksa oyuncu olarak beğendiğin biri miydi sadece?

Tanışmıyorduk. Bu Instagram meselesi takipleşmek, tanışmanın diğer adı oldu artık, biz de bu mecradan birbirimizi takip etmeye başlamıştık. Oradan bir merhabalaşıp birbirimizin oyunculuğunu ne kadar beğendiğimizi söylemiştik. Sonra bu filmde ilk kez karşı karşıya geldik ve oynadık.

“OYNADIĞIM KARAKTER MÜJDE ÇOK CESUR BİR KIZ”

Şimdi burada kahramanlarımızı neler bekliyor, nasıl bir konusu var filmin?

Saftirik insanların başına bir cinayet yükleniyor, başlarına kalıyor bu cinayet ve ondan kurtulmaya çalışıyorlar. Ve olmadık şeyler geliyor başlarına. Kaçmak için binmediğimiz taşıt kalmadı. Boğazın ortasında da çekim yaptık, karanlık ormanlarda da çekim yaptık. Sürekli bir yerlerden kaçıyorlar, bir yerlerden atlıyorlar. Aslında hiç benim hayatıma yani Ecem olarak benlik değil. Oynadığım karakter Müjde çok cesur bir kız. 

“FİLMDEKİ MESELE ÇOK DAHA BÜYÜK BİR MESELE”

Hayatta bir şey gelir başına ve sen “Hayır bunu ben yapmadım” demek için türlü takla atarsın. Üstelik buradaki iftira bir cinayet… Bir şeyden kendini aklama ya da kendi derdini anlatma hikâyesi çok zor bir şey değil mi?

Çok zor ya… Yani bir de ben onu çok uzun süre yaptım. Hiçbir şey olmasa da insanlar benim hakkımda yanlış bir şey düşünmesinler, ben kendimi anlatayım, ay ben böyle yapmadım, hayır aslında öyle demek istemedim falan diyerek birazcık uğraştım bununla. Uzun bir süre kendimi anlatmaya çalıştım. Sonra baktım ki bu çok bir şey ve vazgeçtim bundan. Sonra insanlar beni anlamaya, kendimi anlatmadığım zaman anlamaya başladılar. Bu filmdeki mesele çok daha büyük bir mesele tabii ki bir cinayet kalıyor üstlerine.

“AHMET ENERJİSİ İLE HERKESİ AYAKTA TUTAN BİR OYUNCU”

Cast olarak düşündüğün zaman hani Ahmet ve sen hemen akla gelecek bir ikili değilsiniz. Genelde bilindik, ezber ikili üzerinden gidilir. Çok da iyi ikili olmuşsunuz diye düşünüyorum. Çok eğlendiniz mi, güldünüz mü?

Çalıştık ya! Yani çalışmadığımız anların dışında da evet güldük, eğlendik ama hikaye gece geçtiği için çok da yorucuydu. İyi bir ikili olduğumuzu düşünüyorum yani umarım. Biz beraber çalışırken öyle hissettik. Ben onunla çok eğlendim, o benimle çok eğlendi. Umarım bu da işimize yansır. İnsanlar da inşallah öyle görürler. Ahmet hiç durmayan bir oyuncu, o enerjisi hiç bitmiyor. Onunla eğlenmemek çok mümkün değil, o yüzden çok iyi oyuncu partneri diyorum ona. Çünkü düştüğün anda gelip seni hemen toparlıyor yani onu kendine görev edinmiş. Çok kıymetli bir şey bu, çok da sabır gerektiren bir şey ve herkeste çok da olmayan bir şey. Mesela benim keyfim kaçıksa veya bir başkasının gidip onu ayağa kaldırmak hani hiç yapmadığım bir şey. Ya da çok az yaptığım bir şey. Ama Ahmet sadece bana değil çevresindeki herkese böyle. Ahmet enerjisi ile herkesi ayakta tutan bir oyuncu.

“AİLECEK GİDİP İZLEYEBİLECEKLERİ BİR FİLM YAPTIK”

İnsanlara iyi gelecek tam da ailecek izlenecek bir film diyebilir miyiz? Sinema alışkanlığımızın bittiği bir dönemde yeniden sinemalar dolsun ve izlensin istiyorum filmler. 

Evet ben de çok istiyorum. Anne, baba, çocuklar el ele tutuşup sinemaya gidip film izlesinler.  Böyle ailecek izlenebilecek bir film bizimkisi. O yüzden ben o konuda da çok mutluyum. Ailecek gidip izleyebilecekleri bir film yaptık. Çok eğlenecekleri, arada böyle bir heyecanlanacakları bir film oldu.

En son kime müjdemi isterim dediniz?

En son müjdemi isterimi anneme söylemiş olabilirim. Şimdi ‘Güzel Günler’ diye bir dizi çekiyoruz.

Evet çok merakla bekledim ve izleyeceğim. Kadro çok iyi ve o sıcak hikâyeye ihtiyacım vardı.

Güzel bir aile hikâyesi. Annemi arayıp Binnur ile oynadığımı haber verdiğimde anneciğim müjdemi isterim demiştim. Binnur var yani benim hayalimdi. 

“BİNNUR KAYA İLE OYNAMAK BENİM HAYALİMDİ”

Ne güzel! Oynamak istediğiniz ve hayalini kurduğunuz bir isimle oynuyorsunuz.

Çoook, en büyük hayalim. Yani benim şu an hayalim noktası noktasına gerçekleşiyor.  Hem Selin Tunç'un yazdığı işte Binnur ile anne kız oynamak hayalimdi benim.

Gerçekleşen en büyük hayallerden biri miydi bu?

Gerçekleşen en büyük hayalim bu. Çünkü ben böyle hayallerimi çok ulu orta her yerde söylerim; böyle bir şey olsa, böyle bir şey yapsak falan diye. Ne oluyor bilmiyorum orada garip bir enerji mi, bir şey mi oluyor çok fazla böyle hayallerim gerçekleşmiyor. O yüzden bunu hiç kimseye söylememiştim. Bu çok böyle yürekten istediğim bir şeydi ama çok paylaşmamıştım. Çünkü Selin'in bütün işlerini izlemiştim, Binnur'un bütün işlerini izlemiştim. Ve evrene dilekte bulunup, enerji göndererek ''ah keşke'' demiştim. Öyle işte ve gerçekleşti.

“BİNNUR ÇOK ÇOK HAYRANI OLDUĞUM BİRİ”

En büyük hayalinizin olması ne güzel. Bu hayal gerçekleştirdikten sonrası başka bir durum hayal daha da güzelleşti mi yoksa hayal kırıklığı var mı? Tanışmıyorum ama Binnur Kaya’dan hayal kırıklığı çıkmaz ki…

Bambaşka oldu. Ben bu kadar beklemiyorum. Artık biz maşallah gerçekten tahtaya vuracağım göz göze geliyoruz ortada hiçbir şey yokken kahkahalarla gülmeye başlıyoruz. Çünkü biliyorum ki Binnur da kendini görüyor bende. Ben de onda kendimi görüyorum. Baya aynayız birbirimize. Binnur çok çok hayranı olduğum biri, kendine has bir rengi var.

Ben de bayılıyorum kendisine ve duruşunu da ayrıca seviyorum.

Binnur'u oyuncu olarak, insan olarak, duruş olarak çok ahlaklı ve çok temiz buluyorum. Kendime ilham aldığım yönü orası olabilir. Oyunculuk olarak alsaydım taklide kayabilirdim o duruma dikkat ediyorum. Çünkü her oyuncunun kendine has oyunculuğu olmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mutlu Hesapçı Arşivi