MUSLERA İLE BURAYA KADAR

MUSLERA İLE BURAYA KADAR
Galatasaray Fenerbahçe derbisi. Nam-ı Diğer “Kıtalararası Derbi”. Asya ve Avrupa’nın birleştiği boğazda, boğazın iki yakasındaki asırlık kulüplerin karşı karşıya geldikleri büyük müsabaka…Galatasaray ve Fenerbahçe...

Galatasaray Fenerbahçe derbisi. Nam-ı Diğer “Kıtalararası Derbi”. Asya ve Avrupa’nın birleştiği boğazda, boğazın iki yakasındaki asırlık kulüplerin karşı karşıya geldikleri büyük müsabaka…

Galatasaray ve Fenerbahçe dün akşam, 147’sini Fenerbahçe’nin kazandığı, en farklı galibiyeti Galatasaray’ın deplasmanda 7-0 ile aldığı, Türk Milli Takımı’nın ilk golünü atan ve aynı zamanda Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanlığı yapan Zeki Rıza Sporel’in en çok gol attığı (29), Berlin Panteri lakaplı Turgay Şeren’in en fazla forma giydiği (56) derbi serisinin 395. Randevusunda karşı karşıya geldi.

Yeni adıyla Nef Stadyumunda oynanan müsabaka hem tarihi seyri hem de mevcut sezona etkisi itibari ile her iki kulüp için de çok önemliydi. Müsabakadan önce Galatasaray’ın lider Trabzonspor ile arasındaki puan farkı 9, Fenerbahçe’nin ise 10’du. Her iki kulübün de puan kaybına tahammülü yoktu. Üstelik Fenerbahçe’de Teknik Direktör Vitor Pereira ve Ali Koç’un koltukları sallanıyor, Galatasaray’da ise Fatih Terim’e olan tepkiler artıyordu. Fenerbahçe’de kaleci Altay Bayındır, Gustavo ve Valencia çok önemli eksikliklerken üstünde bir de büyük bir kumar oynanıp, Atilla Salai ve Osai Samuel kesik yemiş, 3’lü savunmadan 4’lü savunma anlayışına geçilmişti. Galatasaray cephesinde ise Diagne ve Mustafa Muhammed kesik yemiş, ileri uçta performansı daha başarılı olan Halil Dervişoğlu başlamıştı. Morutan ve Feghouli gibi teknik isimler aynı anda sahaya sürülmüştü. Tarihi “Kıtalararası Derbi” bu koşullarda başladı.

Maça her iki takım da oldukça iyi ve istekli başladı. Galatasaray daha organize bir şekilde rakibinin üzerine giderken, oldukça iyi bir hızlı hücumla golü buldu. Maçın seyrini tüm önemli maçlarda yetersiz performansı ile dikkat çeken Fernando Muslera değiştirdi. Fenerbahçe’nin kontra atağında önce topa çıkıp sonra geri dönen, pozisyon hatası nedeniyle Mesut Özil’den jeneriklik bir gol yiyen Fernando Muslera, maç skorunun 1-1’e gelmesine neden oldu. Fenerbahçe maça ortak olurken direncini ve isteğini de arttırdı. Galatasaray’ın tüm atak girişimlerine karşı oldukça iyi savunma yapan Fenerbahçe maçın son 10 dakikasında 10 kişi kalmasına rağmen, geliştirdiği bir kontra atakla golü buldu ve zorlu derbiyi 2-1 kazanmayı bildi. Fenerbahçe’nin ikinci golünde de Muslera’nın çaresiz uzanışı Galatasaray’ın mağlubiyetine sebep oldu. Fenerbahçe’nin ikinci kalecisi olan ve yaşadığı gribal enfeksiyon nedeniyle idmanlara çıkamayan Berke, daha zor pozisyonda Cicaldau’nun vuruşunda yaptığı kritik kurtarış ve Diagne’nin karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı başarılı kurtarışlarla maçı Fenerbahçe lehine çevirmeyi başardı…

Maçı bana göre birkaç küçük hata dışında mükemmele yakın yöneten Halil Umut Meler’in yönetimine gölge düşüren isim ise neredeyse Galatasaray’ın her maçına damga vurmayı meslek edinmiş maçın VAR hakemi Yaşar Kemal Uğurlu oldu. Diagne’nin attığı golde maçın hakemi Halil Umut Meler’i VAR’a çağırıp golü iptal ettiren Yaşar Kemal Uğurlu, maçın son dakikasında benzer itme pozisyonunda hakemi VAR’a çağırmayarak maçın skoruna etki etti. Bu çifte standartlı tutum hem iki takımın olağanüstü mücadelesine hem de maçın hakemi Halil Umut Meler’in başarılı performansına gölge düşürdü.

Galatasaray yenilmesine rağmen bize doğru yolda olduğunu gösterdi ancak en büyük handikabı olan Fernando Muslera problemini bir an önce çözmeli, ocak ayında Galatasaray seviyesinde bir kaleci ile sözleşme imzalamalıdır.

Fenerbahçeli futbolcular ise kriz anında imza attığı derbi galibiyeti ile büyük bir alkışı hak ederek, hem şampiyonluk yarışının en önemli adaylarından olduğunu ispatladı hem de koltuğu sallanan Vitor Pereira ve Ali Koç tartışmalarını erteledi. İlk yarıda İrfan Can Kahveci çok iyi bir performans ortaya koyarken, Güney Kore’li oyuncu Min Jae Kim ve kaleci Berke Fenerbahçe adına derbinin en iyileriydi.