My Way / Comme d’habitude

4 Temmuz 2018 akşamı, Montréal’deki Upstairs Jazz Bar. Sahnedeki kadın solist, Halie Loren, henüz iki şarkısını seslendirdi. “Şimdi size yeni albümümden, fakat eski bir şarkı söyleyeceğim” diyor, daha geçen Nisan ayında piyasaya sürüldü son albümü; ve “A Mi Manera”yı söylemeye başlıyor, “My Way”. Sinatra’dan duymaya alıştığımız şarkıdan biraz farklı bu yorum, solistin berrak sesine sakin bir flamenco gitar ve bir cajon(*) eşlik ediyor sadece. Diğer yorumlarındaki gibi sona doğru hem tempo hem vokal olarak coşmuyor şarkı, başladığı gibi ılgıt ılgıt sona eriyor.Ne de olsa bu bir caz yorumu ama Sinatra’nın My Way’inin karakteri bundan çok farklı sanki, daha iddialı, daha kendinden emin bir “son sözler” manzumesi. Belki de o yüzden uzun yıllardır ABD’de cenaze törenlerinde en çok çalınan şarkı “My Way”; “Üzülmeyin, istediğim gibi bir yaşam sürdüm, yine olsa yine aynı şekilde yapardım” dermiş gibi göçüp giden kişi geride bıraktıklarına:

My Way (Bildiğim Gibi)(**)
And now the end is near
Ve şimdi sona yaklaştım
And so I face the final curtain
Ve son perdeyle karşı karşıyayım artık
My friend, I’ll say it clear
Dostum, açıkca söyleyeceğim
I’ll state my case of which I’m certain
İçinde bulunduğum durumu
I’ve lived a life that’s full
Dolu dolu bir yaşam sürdüm
I’ve travelled each and every highway
Dolaştım dört bir yanı
And more, much more than this
Ve dahası, bunlardan daha önemlisi
I did it my way
Bunu kendi bildiğim gibi yaptım
Regrets, I’ve had a few
Pişmanlıklar, evet yok değil birkaç tane
But then again, too few to mention
Ama kaldı ki söz etmeye değmeyecek kadar az
I did what I had to do
Yapmam gerekeni yaptım
And saw it through without exemption
Kaçmadan sonuna kadar gittim
I planned each chartered course
Her rotayı planladım
Each careful step along the by-way
Ve yol boyunca atacağım her bir dikkatli adımı
And more, much more than this
Ve dahası, daha önemlisi
I did it my way
Bunu kendi bildiğim gibi yaptım
Yes, there were times, I’m sure you knew
Evet, bazı zamanlar oldu, eminim biliyorsun
When I bit off more than I could chew
Boyumdan büyük işlere kalkıştığım
But through it all when there was doubt
Ama kuşku duydukları zamanlar bile
I ate it up and spit it out
Hakkından geldim hepsinin
I faced it all and I stood tall
Yüzleştim hepsiyle ve dik durdum
And did it my way
Ve bunu kendi bildiğim gibi yaptım
I’ve loved, I’ve laughed, and cried
Sevdim, gülüp ağladım
I’ve had my fill, my share of losing
Kaybetmekten de payıma düşeni aldım
And now, as tears subside
Ve şimdi gözyaşlarım dinmişken
I find it all so amusing
Hepsi gülünç geliyor bana
To think I did all that
Tüm bunları yaptıklarımı düşünmek
And may I say, not in a shy way
Utanmadan söyleyebilirim
Oh no, oh no, not me
Hayır, başkaları gibi değil
I did it my way
Ben kendi bildiğim gibi yaptım
For what is a man, what has he got?
Bir adam ne için vardır, neye sahiptir?
If not himself then he has naught
Kendisi değilse, hiçbir şeyi yoktur
To say the things he truly feels
Gerçek hislerini söylemiyorsa
And not the words of one who kneels
Boyun eğenlerin kelimelerini değil
The record shows I took the blows
Vakidir, çok darbeler de yedim
And did it my way
Ama bunu kendi bildiğim gibi yaptım
Yes, it was my way
Evet, kendi bildiğim gibi yaptım
Frank Sinatra “My Way”i 1968 yılında kaydeder, parçanın sözleri arkadaşı –diğer bir şarkıcı- Paul Anka’ya ait. Şarkının sözleri özellikle Frank Sinatra düşünülerek yazılmış. Fakat bu bir Paul Anka bestesi değil, şarkının orijinali Fransızca, “Comme d’habitude” (Her Zamanki Gibi). 1967’de Claude François ve Jacques Revaux tarafından yazılmış bir şarkı bu. Orijinal sözlerin “My Way” ile benzerliği yok, solup gitmiş ve alışkanlığa dönüşmüş bir aşkı anlatıyor.
Paul Anka 1968 yılında güney Fransa’da tatilde iken çalınır kulağına şarkı ilk kez. Sözlerini değil ama melodiyi sever ve şarkının hakları için anlaşma yapar. New York’a geri döndüğünde şarkı için şarkı sözleri yazmaya çalışır ama yazdıkları içine sinmez ve şarkıyı bir kenara atar. Hatta bir ara David Bowie de kendi söylemek için söz yazar şarkıya ancak plak şirketi demo kaydını beğenmez ve proje suya düşer.
Sonraki aylarda Paul Anka arkadaşı Frank Sinatra ile Miami’de bir akşam yemeği yer. Sinatra o sırada bir polisiye film çekmektedir (The Detective filmi olmalı). Yemek sırasında Anka’ya “İşi bırakıyorum, bıktım usandım, çekip gidiyorum” diyerek dert yanar. Mafya ile bağlantısı olduğu iddialarından çok bunalmıştır.
Takip eden günlerde Anka’nın aklına Comme d’habitude’ye Sinatra için söz yazmak gelir, zaten yıllar önce ona bir şarkı yazacağına dair söz de vermiştir. Sinatra’yı anlatan, hatta onun kullandığı sözcükleri kullanarak, bir şarkı sözü yazar: “O gece saat 1’de, otel odasında bir IBM elektrikli daktilonun başına oturdum ve ‘Frank bunu yazıyor olsa ne yazardı’ diye düşünerek yazmaya başladım ve ilk dize kendiliğinden çıktı: ‘And now the end is near’. Şarkı sabaha karşı 5’te bitti, hemen Frank’i aradım, Nevada’da Ceasar’s Palace’daydı, ona ‘tam senlik birşeyim var’ dedim”.
Anka Sinatra ile Las Vegas’ta buluşur ve Anka şarkıyı ona okur, Sinatra çok heyecanlanmamıştır ama şarkıyı söylemeyi kabul eder. İki ay sonra Anka bir telefon alır, hattın öbür ucundaki Sinatra’dır, “şunu bir dinle” der ve “My Way”in ilk kaydını dinletir.
Şarkı hemen listelere girer, liste başı olamasa da çok uzun yıllar hem ABD hem İngiltere’de listelerde kalır. Sinatra’dan sonra Elvis Presley dahil sayısız şarkıcı tarafından yeniden yorumlanır, ancak –bence- kimse bu şarkıyı Sinatra gibi söyleyemez.
İşin ilginç yanı Sinatra bu şarkıyı çok sevmez, her yerde kendisinden bu şarkının istenmesinden bıkmıştır, şarkının “kendine çalıştığını” söyler bir keresinde, belki de farkında değildir ama kendisi için yazılan bu şarkı o dönem –ve şimdinin- Amerikasının toplumsal ruh haline çok uygun düşmektedir, bu kadar sevilmesinin nedeni budur biraz da. Hep “ben ben” diyen, yaptıklarından hiç pişmanlık duymayan ve özür dilemeyen, bireyselciliğin ulusal marşı denilebilecek bu şarkı, dönemin kültürel değerleriyle aynı hizaya girmektedir. Bireyselciliğini bir yana koyarsak, ancak hayatın son demlerinde söylenebilecek şekilde bir yaşam özeti çıkarmanın/temize çekmenin insanları etkilemesi de çok doğal, şarkının vuruculuğu biraz da buradan.
Şarkının orijinali, Claude François ve Jacques Revaux tarafından yazılan “Comme d’habitude” (Her Zamanki Gibi), “My Way” gibi iddialı sözlere sahip değil. Muhtemelen –uzun yıllardır- evli ancak aynı evi paylaşmak dışında ortak noktaları kalmamış bir çifti, hala aşkını koruyan (özleyen demek daha doğru belki de) erkeğin ağzından anlatıyor. Sözler basit ve tekrarlara dayalı.
Claude François, 1978’de 39 yaşındayken banyoda elektrik çarpması sonucu hayatını kaybeder.
Frank Sinatra 1998’de 82 yaşındayken kalp krizinden ölür.
Paul Anka 79 yaşında ve 2018 yılında başlattığı “Anka Sings Sinatra” gösterisi bütün Kuzey Amerika’da gösterimlerine kapalı gişe devam ediyor.

() Kutu/sandık şeklinde ve üzerine oturulup bacak arasındaki yüzüne vurularak çalınan vurmalı ahşap çalgı, Peru kökenlidir. (*) Şarkı sözlerini İngilizcem yettiğince ve biraz da yorumlayarak çeviriyorum; hatalar mutlaka vardır, daha iyisi kesinlikle yapılabilir.
Frank Sinatra, My Way, 1969:

Önceki ve Sonraki Yazılar
Oğuz Pancar Arşivi