Nedenler ve Sonuçlar

2 yıl 12 gün önce, 4-5 Şubat 2020 tarihlerinde Van’da meydana gelen ve 42 kişinin ölümüyle sonuçlanan iki çığ düşmesi olayı yaşandı. İlk çığın ardından olay yerine giden kurtarma ekibinin üzerine ikinci çığ düştü. İlk olayda 7, ikinci olayda 35 kişi öldü. İçişleri Bakanlığınca, Van-Bahçesaray karayolunda meydana gelen iki çığ faciasını araştırmak üzere 3 müfettiş görevlendirildiği açıklandı. Sonraki günlerde çığ tünelleriyle ilgili bir soruşturma açılıp açılmadığı sorulduğunda, İçişleri Bakanlığı herhangi bir soruşturma olmadığını, istifa eden veya görevden alma durumu olmadığını söyledi.

Farklı mesleklerden ilgililerin katıldığı toplantılar sonunda aşağıdaki maddelerin tespit edildiği belirtildi:

1- 1.çığ oluştuktan sonra; böylesi durumlarda ilk elden oluşturulması gereken kriz masasının oluşturulmadan sürecin yönetilmeye çalışıldığı ve dolaysıyla krizin doğru yönetilememiştir

2- Kriz masası oluşturulmadığından, yol güvenlik önlemleri alınmamış olmasından kaynaklı 1.çığın gerçekleştiği alana, yetkili yetkisiz, donanımlı donanımsız herkesin gelişigüzel kurtarma faaliyetlerine katıldığı belirlenmiştir,

3- 1.çığdan sonra olay yerine giden kişilerin kimlik bilgileri kayıt altına alınmamış, dolaysıyla çığ altında kalan kişilerin sayısına ve akıbetine sağlıklı ulaşılmasında sıkıntılar yaşanmıştır,

4- Arama ve kurtarma faaliyetlerini yürüten profesyonel ekipleri yeterli sayıda değildir, yeni bir çığ felaketinin oluşmaması için önlemlerin alınmamış, ağır iş makineleri çığ bölgesinde dolaştırılmıştır,

5- Henüz ilk çığ felaketinden sonra alınması gereken tedbirlerin 3. gün alındığı, öncesinde alınmayan tedbirler, profesyonel kişilerce yapılmayan arama kurtarma çalışmaları ve 2. çığdan sonra savrulan zırhlı araçların çarpmasıyla can kaybı ve yaralı sayısının arttığı tespit edilmiştir.

Facianın özeti şudur: Her yıl çığ düşen bir bölgede hiçbir önlem alınmamış. 4 Şubat 2020’de ilk çığ düşüyor, 6-7 insan ölüyor, ikisi hâlâ çığ altındayken ağır makinelerle o bölgeye giriliyor. Yani, yeni bir çığa davetiye çıkarılıyor. İş makinelerinin sesinden ikinci çığ düşüyor. Tamamen bilinçsiz bir arama kurtarma faaliyeti gerçekleşiyor. Sonunda çığ altında yaralı kurtarma işlemi başlıyor. Ama bu 350 kişilik ekipte çok az sayıda AFAD ekibi var, gerisi er, erbaş, köy korucuları ve gönüllü köylülerden oluşuyor.

Yukarıda özetlediğim ihmal, aldırmazlık, hatalı yapılara izin verilmesi, denetimsizlik, facia sonrası olayı ört bas etme, haber yasağı getirme ve sonuçta ölenlerin öldüğüyle kalması durumu son 20 yılda yaşanan bütün facialarda aynı şekilde tekrarlanmıştır.

• Pamukova Hızlandırılmış Tren Faciası, 22 Temmuz 2004, 41 kişi yaşamını yitirdi, 89 kişi yaralandı,
• Isparta Uçak Kazası, 30 Kasım 2007, 50 yolcu ile 7 mürettebat yaşamını yitirdi,
• Van Depremi, 23 Ekim 2011, 644 kişi yaşamını yitirdi, 4 binden fazla kişi yaralandı,
• Afyonkarahisar Cephanelik Patlaması, 5 Eylül 2012, 5 asker şehit oldu,
• Soma Maden Faciası, 13 Mayıs 2014, 301 kişi yaşamını yitirdi. İhmaller zinciri sonucu 432 çocuk babasız kaldı.
• Soma'nın üzerinden henüz bir buçuk yıl geçmemişken Ermenek'te su basması sonucu meydana gelen maden kazasında 18 işçi yaşamını yitirdi.
• Mecidiyeköy Asansör Kazası, 6 Eylül 2014, 10 işçi yaşamını yitirdi.
• Aladağ Kız Öğrenci Yurdu Yangını, 29 Kasım 2016, biri eğitmen 11’i kız çocuğu toplam 12 kişi yaşamını yitirdi, 22 öğrenci yaralandı.
• Şırnak Helikopter Kazası, 31 Mayıs 2017, 13 asker şehit oldu.
• Tüpraş İzmir Rafineri Patlaması, 11 Ekim 2017 günü gerçekleşen kazadan 4 işçi yaşamını yitirdi.
• Çorlu Tren Kazası, 8 Temmuz 2018, 25 kişi yaşamını yitirdi, 317 kişi de yaralandı.

Yukarıda verdiğim örneklere Samsun selini, Çaycuma köprüsünün yıkılmasını, Kastamonu, Bartın ve Sinop'ta gerçekleşen selleri, orman yangınlarını ve diğer küçük büyük afetleri, faciaları eklediğim zaman liste uzadıkça uzuyor. Ama tek bir şey değişmiyor: Nedenler ve Sonuçlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi