NFT’nin kaderi özçekime mi benzeyecek

Çok sevdiğim ve çok değer verdiğim rahmetli Yurtsan Atakan ile fikri anlamda ayrıldığımız tek konu sanıyorum buydu. Yurtsan, Türkçeleştirmeyi önemserdi ve her kelime için çalışırdı. Tabii Yurtsan Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunuydu, ben ise Fizik. Bakış açılarımız belki de bundan farklıydı. Benim için dil teknolojiyi anlatmak için bir araç… Bence dili geliştirmek TDK’nın görevi.

Sene 2014… Aylardan Mayıs… Nefesler tutulmuş!

Hepimiz TDK’nın Twitter hesabından gelecek haberi bekliyoruz.

TDK “Bilim Kurulu” bundan sonra selfie yerine hangi kelimeyi kullanacağımızı iletecek. Tweet bir de selfie ile geldi, Anadolu Ajansı hemen haber yaptı:

“TDK kararını verdi, selfie "özçekim" oldu”

Oldu mu? Olmadı!

Bir ara dile özen gösterdiğini söyleyenler kullandı, sonra eski kelimelere dönüldü.

TDK “Bilim Kurulu”nun hevesi kaçmış olacak ki; ondan sonraki dönemde, çok kullandığımız “Augmented Reality” kelimesine eklenen gerçeklik diyemedi. Gereğini bizler yapmak durumunda kaldık. Sonra Blockchain çıktı. Malum mevzu ağır, kimseden bir Türkçe önerisi gelmedi. Ancak iş Bitcoin’e dönünce malum al-sat konusu herkesin ilgisini çekti.

Hele NFT söz konusu olunca, oyuncaklı da bir konu hemen herkes bir tarafından tutmak istemiş olacak ki; Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi bu konuya el attı. Ali Taha Koç bey bir anket yapmış, gelen kelimeler incelenmiş, içlerinden "Nitelikli Fikri Tapu" kelimesine kanaat getirilmiş. TDK Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin ile birlikte kesinleştirilmiş.

Dediğim gibi Türkçeleştirme konusu ile ilgilenmiyorum. Daha doğrusu bu konuda amatör hiçbir çalışmam yok. İlk kitabım Bilişim Sözlüğü ve iki ya da üç programın Türkçeleştirilmesi işi hariç. Program Türkçeleştirme işinde en çok dikkat edilmesi gereken konu, İngilizce’deki kısa yol harfi neyse o harfi Türkçe karşılığında da bulundurmaktır. Ayrıca ayrılan harf sayısından uzun olmaması gerekir. Ancak o dönemler geçti. Artık yazılımlarda ya kısa yol harfi yok, varsa bile çoğunlukla dille birlikte değiştirilebiliyor. Bu nedenle ilk çeviri işimde efsanevi program Windows Commander’ın yazarı Christian Ghisler ile yaptığımız mesai kadar mesai yapmaya gerek yok. Yani çeviri yapmak daha kolay.

Ancak bir zorluk var. Yazılım çevirilerinde bir kelimenin oradaki anlamını korumak yeterlidir. Oysa genel bir teknoloji terimini çevirirken öyle hoşunuza giden bir tarafa yönlendiremezsiniz. Yoksa internete “sanal alem” demek gibi sakil, anlamsız ve kavram karmaşasına sebep olur. Bundan çok daha iyi bir çeviri olmasına rağmen “Web Site” için “web sitesi” çevirisini ünlü düşünürümüz Banu Alkan IXIR reklamlarında nasıl yanlış anlamıştı?

İşin şakası bir yana, mesela IoT kelimesi… Internet of things. Nesnelerin İnterneti diye çevirildi. Malum güçlü dursun diye. Oldu mu? Oldu! Ama şimdilik. Birgün şeylerin interneti acaba nesnelerin internetini geçer mi diye hep tetikte bekliyorum.

Bir de olmuş gibi görünenler var. “e-Government”, e-devlet mi, e-hükümet mi? Bunu bir düşünün! Ya yıllar sonra e-state için bir çalışma yapmak gerekirse?

Sonuç olarak; evet, NFT için bir Türkçe kelime oluşturulabilir. Birileri de kullanabilir. Ancak unutmayın NFT, “non fungible token” anlamına gelir bunun dışında bir mana aramaya çalışmak uzun vadede ciddi problemlere ve anlam karmaşalarına sebep olur. Uyarmadı demeyin.

Not 1 : İnternet’i anlatan “cyber space” kelimesi, William Gibson’ın Neuromancer kitabında geçer. Cyber sanal değil, siberdir. Space ise sanılanın aksine orada, uzay değil mekan anlamına gelir. Yani bırakın alemi kelimenin aslı uzay anlamına bile gelmemektedir.

Not 2 : Bu nedenle “Ortam sanal suç gerçek” başlıklı haberlerin hiçbirisi internet için geçerli değildir. Ama metaverse için de bundan daha iyi bir haber başlığı olamaz.

Kral Şakir oyun olup dünyaya açılıyor

Fiber Games’in kurucu ortaklarından Faruk Akıncı, Kral Şakir projesini şöyle anlatıyor:

“Piyasaya çıkışımız Kral Şakir: Macera Adası ile oldu. Bu projeye ilkin şüpheyle yaklaştık. İlk başta çocuk oyunu yapma fikri çok cazip gelmedi. Ancak Grafi2000 ekibinin bu çizgi filmi yaptığını ve kendine has bir espri anlayışını olduğunu görünce bu durum çok hoşumuza gitti. Kral Şakir’in sadece çocuklara yönelik bir marka olmadığını gördük. Kral Şakir’in kitaplarını okuyup, çizgi filmlerini izlemeye başladık ve sonunda bu oyunu yapmaya karar verdik. Oyunu ilk kurguladığımızda başlayıp biten bir hikayesi vardı. Oyuncu oyuna başlayıp bir süre sonra bitirecekti. Bu yüzden ilk kurguyu çöpe attık ve tekrar tekrar oynanabilir bir yapı geliştirdik. Kral Şakir Macera Adası oyunu Kral Şakir evreninin tek resmi oyunu. Kitapların, çizgi dizinin hikayesini takip ediyor. Biz oyundaki tüm seviyelere farklı bir mekanik koyduk. Her bölümü açtığınızda algoritma o bölümü baştan yapıyor ve aynı bölümü oynamıyorsunuz. Yüksek skor mantığı oluşuyor. Oyunumuz çıktığı gibi top chart’lara girdi ve çok başarılı oldu. Oyunu sadece Türkiye’de yayınladık ancak Cartoon Network’le birlikte yakın zamanda önce MENA Bölgesi’ne daha sonra da Kuzey Amerika’ya açmayı düşünüyoruz.”

Weld it 3D ile dünya listelerine girdik”

Türkiye’de hyper-casual iş modelinin patlamasıyla bir anda stüdyolarında kendileriyle çalışmak isteyen yerli ve yabancı yayıncılar görmeye başladıklarını dile getiren Akıncı, “Bu esnada Rollic ile tanıştık. Hyper-casual bize yabancı bir modeldi. Bu nedenle önce tehditlere, risklere baktık ve tüm bu araştırmaların ardından Rollic ile anlaştık. Uzunca bir zamandır kendileriyle son derece verimli bir iş birliğimiz var. CPI (kullanıcı maliyet testi) rekoru kırarak ilk hit oyunumuz olan Weld it 3D’yi çıkardık. Oyunumuz piyasanın en uzun süre yaşayan hyper-casual oyunlarından biri oldu ve Amerika’nın başı çektiği 154 ülkede listelere girdi. Hyper-casual oyun yapmak daha kolay ancak zor ve önemli olan başarılı bir hyper-casual geliştirebilmek. Yüksek prodüksiyonlu bir projeye başladığınız zaman bir pazar analiziniz var, oyunun kimlere hitap edeceği aşağı yukarı belli, daha öngörülebilir, hyper-casual’da ise sınır yok.” diyerek konuşmasını sürdürdü.

“YTÜ Yıldız Teknopark’ın büyümemizde etkisi büyük”

Büyümelerinde YTÜ Yıldız Teknopark’ın önemli bir etkisi olduğunu vurgulayan Faruk Akıncı, “Kuluçkadan yatırım almaya kadar giden yolda birlikte yürüdük. Yatırım öncesi ve sonrasında çok fazla destek gördük. Biz de Teknopark’tan aldığımız desteğin karşılığını vermeye çalışıyoruz. Bence YTÜ Yıldız Teknopark Türkiye’nin açık ara en iyi teknoparkı.” diyerek sözlerini noktaladı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Atıf Ünaldı Arşivi