OLACAK OLACAK…

Son Güncellenme Tarihi: Nisan 19, 2021 / 11:52

Fenerbahçe her maçta oyun sistemini bir parça daha geliştiriyor. 5-6 orta saha oyuncusuyla çıkılan Başakşehir deplasmanında da bireysel yetenekten çok takım oyunuyla bir üç puan daha aldı. Ancak henüz 90 dakika oyuna hakim olmaktan uzak.
Zevkli bir sezon finali olacak gibi… Üç büyükler sırayla birbirlerine ikram ederek gidiyorlar şampiyonluğu. Şurası açık, Beşiktaş birkaç adım önde, kendi kaderini çizebilecek durumda, Fenerbahçe için ise lig ikinciliğiyle Şampiyonlar Ligi elemesini oynamak iyi ihtimal görünüyor.
Emre Belözoğlu, çok orta sahalı oyun sistemini oturtuyor. Geçen hafta denediği bu formülle maç içinde zaman zaman oyuna hükmedip, rakip üzerinde etkili olunca doğru yolu bulduğunu düşünmüş olmalı. Hemen hemen aynı kadro ve sistemle sahaya çıktı Fenerbahçe…
Altay’ın sakatlığında kaleye geçen Harun pek çok kişi için soru işaretiydi. Kupa maçı ya da 1-2 maç için kaleye geçtiğinde çok da başarılı sınav verememişti ama bu sefer iş başka. Altay’ın sezonu kapamasıyla 7 maçlık bir final serisinde kaleyi almak Harun için büyük şans. Milli olma iddiası bile bulunan bir yedek kaleci bundan başka ne isteyebilir?..
Keyifli bir mücadeleyle başladı maç. İlk tehlike 6. dakikada Guliano ile Başakşehirden geldi ancak Nazım’a çarpan şut auta gitti. Hemen ardından Fenerbahçe önde yaptığı presle top kaparak iki pozisyon üretti ama Pelkas ve Mert Hakan golü bulamadı.
Maçın ilk golü 17. dakikada kontra ataktan Ömer Ali Şahin’le geldi. Kornerden dönen topta Ömer Ali uzaktan öyle güzel vurdu ki Harun’un seyretmekten başka şansı yoktu. Fenerbahçe rakip kalede korner atıp gol yediği pozisyonlara bir yenisini ekledi.
Sonrasında Fenerbançe üst üste ataklar düzenledi. Uzun zamandır yan toplardan ve uzak şutlardan gol yemeyen Başakşehir’e buralardan gol atmaya çalıştılar. Olmadı tabi. Ne zaman ceza sahasına akan topla girseler tehlike yarattılar ama golü bulamadılar.

  1. dakikada kontratakta Valencia’nın kaçırdığı golden hemen sonra kornerden bu kez rakip kalede golü buldu Fenerbahçe. Caner’in ortasını ön direkten aşırtan Ozan, golü atan ise Szalai oldu. Szalai attığı golü Altay’a hediye etti.
    İkinci yarıya Başakşehir önde ve istekli başladı. Ancak golü bulan Fenerbahçe oldu. Akan oyunda merkezden ceza sahasına girince yine pozisyon üretti Sarı Lacivertliler. Ozan’ın pasında Pelkas’ın çaprazdan vuruşuna klasik deyimiyle şapka çıkarılırdı. Fenerbahçe böylece öne geçti.
  2. dakikada Mahmut Tekdemir, Valencia ile girdiği itiş kakıştan sonra ikinci sarı kart ile oyun dışında kaldı. Hakem Cüneyt Çakır pozisyonda iki oyuncuya da sarı kart gösterdi ama gereksiz bu itiş kakışta pek de öyle kartlık durum yoktu, uyarıyla yetinebilirdi. Yazık oldu Mahmut’a.
    Bu hengamede Mert Hakan’ın yerine Gustavo oyuna girerken, Caner de yerini Novak’a bıraktı.
    Rakip 10 kişi kalınca, biraz gecikmeli de olsa santraforda Valencia’nın yerini Thiam aldı.
    Ancak beklentilerin aksine oyuna ağırlığını koymaya çalışan Başakşehir oldu. Fenerbahçe kontrollü oyun peşindeydi ama bu da kısırlık getirdi.
    Bu çekilmeyi Fenerbahçe az kalsın pahalıya ödüyordu. Son dakikalarda Başakşehirli Gulbrandsen defans arkasına atılan hızlı topta kaleci Harun’la karşı karşıya kaldı. İleri çıkan Harun yatarak topa müdahale etmeye çalışınca Gulbrandsen düştü. Cüneyt Çakır penaltıyı gösterdiğinde Fenerbahçeliler itiraz etti ama VAR itiraz etmedi. Visca topun başına geçtiğinde Fenerbahçeliler sezonun kaybolduğunu düşünüyorlardı ki kaleci Harun devreye girdi. Visca’nın penaltısını kurtararak “Ben bu kaleyi korurum” dedi.
    Penaltı sonrasında yine Başakşehir’in pozisyon üretemeyen çabaları vardı, Fenerbahçe’nin ise sonuçsuz kontra atakları. Fenerbahçe, takım oyununu bir parça daha geliştirip, zor deplasmandan 3 puan alarak döndü, yarışa devam dedi. Sosa, Kahveci, Pelkas ve ilk yarıda Valencia öne çıkan isimlerdi. Özellikle Sosa geldiğinden beri en verimli maçını çıkardı desek abartmayız. Görünen o ki Gustavo yedek kulübesine yerleşecek.
    Ancak günün adamı Harun’du. Önce yaptığı sonra da kurtardığı penaltıyla bu ünvanı hak etti.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden 1985 yılında mezun oldu. Gazetecilik kariyerine üniversite yıllarında muhabir olarak Cumhuriyet Gazetesi’nde adım attı. UBA Haber Ajansı’nda önce muhabirlik sonra Genel Müdürlük yaptı. Yeni Gündem Haber Dergisi ve Tempo Haber Dergisi (Ankara Haber Müdürü) kuruluşlarında yer aldı. 4 yıl süreyle Kanal D Ankara Haber Müdürlüğü’nün ardından, CNBC-E Tv kurucu kadrosunda Ankara Haber Müdürü olarak yer aldı. 1999-2009 yılları arasında NTV Tv Ankara Haber Müdürlüğünü üstlendi. Sezgin, 2009-2013 yılları arasında TRT TÜRK’ü kurdu ve genel yayın yönetmenliğini yaptı. 2013 yılından bu yana Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu İletişim Programı’nda Takım Lideri olarak görev yapıyor.
Sezgin, 1980 Darbesi öncesinde yaşanan siyasi cinayetleri ele alan “Aydınlatılmamış Cinayetler” (İletişim Yayınları, İstanbul, 1987) kitabının yazarıdır.
Ümit Sezgin, Daimi Basın Kartı sahibi olup, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Parlamento Muhabirleri Derneği üyesidir. 2003 yılından bu yana Fenerbahçe Spor Kulübü Kongre üyesi olan Ümit Sezgin, Ankara Fenerbahçeli İş İnsanları Derneği AFİDER Başkan Yardımcısıdır.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top