Otomotiv sektörünün geleceği farklı olsa da parlak olacak

Son Güncellenme Tarihi: Nisan 26, 2021 / 11:36

Geçenlerde OYDER’in Otoban dergisi işin güzel bir söyleşi yaptık. Hem sektör hem de ekonomideki dalgalanmaları ele aldık. Analizimi sizinle de paylaşıyorum.
Öncelikle, ekonomide atılan olumlu veya olumsuz adımlar belirli bir zaman etkisiyle gerçekleşir. Faizler düştü diye hemen araba alınmayacağı gibi faizler yükseldi diye müşteri bir anda satın alacağı araçtan vazgeçmez. Bu gecikmeli etkiyi pandemide insanların ulaşım için toplu taşıma araçlarını kullanmaması, birinci ve ikinci el piyasasına yönelmesi de etkiledi.
Özellikle yurt dışındaki markaların pandemi sebebiyle üretim yapamaması ikinci el piyasasını yükselişe geçirdi. Sadece otomotiv sektörü de değil farklı sektörlerde de ciro artışları oldu. Her zamanki uyarımı yapmaktan geri durmadım: “Bu ciro artışları sürekli olacak şekilde algılanarak hareket edilmesinin etkileri kötü olabilir.”
Bu dönem hem hammaddeyi sağlayanlar hem de tedarikçiler açısından zor bir dönem oldu ve zamana göre hareket edip anlık büyüme kararları alma özellikle bu alanlar için oldukça tehlikeli olacaktır. Hammadde ve yatırım ürünü işi bu süreçte dalgalanarak ilerledi ve talebin artması, arzın cevap bulamaması müşteriyi ikinci el piyasasına doğru çekti.
Normal şartlarda 1,5 milyona çıkmayı planlayan otomotiv sektörü, pandeminin etkisiyle bir anda yarım milyona düştükten sonra 800 binli sayılara çıkıldığı zaman büyük bir başarı olarak görüldü fakat bizim kapasitemiz bundan çok daha yüksekte.
Eski satış rekorlarına ulaşmak şimdilik zor..
Benim tahminime göre 1 milyon araç hedefine ulaşmamız şu an mümkün gözükmüyor. Otomotiv sektörünün toparlanması ikinci çeyreğin sonuna doğru olabilir. Pandemi bitip her şey normale döndüğünde ve insanlar tekrar toplu taşımaya yöneldiğinde bu sayılara ulaşmak çok daha zor olacak gibi görünüyor.
Ancak umutluyum. Çünkü otomotiv sektörünün bir geçmişi var. Bursa’da otomotiv sektörünün gelişmesinin sebebi Osmanlı zamanındaki at arabalarının tasarımının ve üretiminin bu şehirde başlamasındandır. Bunun sebebi de Balkanlardan gelen göçün Bursa’ya yerleştirilmesidir. Marmara Bölgesi bu konuda otomotiv sektörünün de gelişiminin öncüsü olmuştur. Otomotiv sektörü bu sebeple Türkiye’deki en eski sanayilerden birisidir.
Yapay zekâya en hızlı uyum sağlayan otomotiv sektörü, farklı bir istihdam politikasıyla zamanla yoluna devam edecektir diye düşünüyorum.
Buradan banka ve banka harici finans kuruluşlarına önemli bir notu paylaşmak isterim: Hem araç finansmanı hem de yan sanayinin kredilendirilmesinin önemli bir faaliyet olduğuna inanıyorum.

Emre Alkin

Prof. Dr. Emre Alkin; Saint Michel Fransız Lisesi’ni 1987 ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ni de 1991’de bitirdikten sonra, 1993 yılında İstanbul Üniversitesi’nde lisansüstü eğitimini tamamladı. 1996 yılında Doktorasını yine aynı Üniversite’de tamamlayarak ve 1997’de “doçent”; 2002 yılında ise “profesör” unvanını aldı.

1999-2003 yılları arasında İMKB Başkan Danışmanlığı, 2000 yılında TİM Genel Sekreterliği, Vergi Konseyi Üyeliği görevini yürüten Prof. Dr. Emre Alkin; Çukurova Holding, Doğan Holding, Anadolu Holding ve Altınbaş Holding’de görev yaptı. Çeşitli gazetelerde ekonomi köşe yazarlığı, TV8, SKYTÜRK, A HABER, CNNTURK, TRTHABER gibi televizyon kanallarında ekonomi yorumculuğu yapan Prof. Dr. Emre Alkin, Dünya Gazetesi’nde “Paylaşmasak Olmazdı” isimli sayfasıyla içimizdeki kahramanlara yer vermektedir.

Şu an Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı olan Alkin, İzmir’in spor kulüplerinden Göztepe Sportif A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu Genel Sekreterliği de yapmıştır. Temmuz 2017’den beri de Galatasaray Sportif A.Ş. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. Alkin, “Uzlaşmazlık Çözümü” konusunda şirketler ve kamu arasında ulusal ve uluslararası çalışmalara katılmaktadır. Ödeme Sistemleri, Mobil Teknolojiler, Finans ve Mali Konular ile ilgili uluslararası şirketlerde görev yapmaktadır.

Prof. Dr. Emre Alkin’in; “Risk Management”,“Finansal Aracılığın Evrimi”, “Bankalarda Risk Yönetimine Giriş”, Yalın Alpay’la birlikte kaleme aldığı “Dünden Bugüne Gaziantep”, “Her Şey Ekonomi Değil” , “Paylaşmasak Olmazdı”, “Fikret Mualla’nın Sanatı” ve 2017 yılının en iyi iş kitabı seçilen “Olaylarla Türkiye Ekonomisi” isimli, biri İngilizce olmak üzere sekiz kitabı bulunmaktadır. Ayrıca insan ilişkilerinin dünden bugüne evrimi üzerine yazdığı “Seve Seve Aldattım” isimli kitabı da bu yıl çok satan kitaplar arasında yer almıştır.

Prof. Dr. Emre Alkin, iki çocuk babası olup, Türkçe, İngilizce ve Fransızca konferanslar vermektedir.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top