Oy oranları bize ne söylüyor?

Türkiye’nin dış alemle ilişkilerinde çok önemli olayların yaşandığı günlerden geçiyoruz. Özellikle CAATSA uygulamaları ile gerilimin iyice arttığı Türkiye-ABD ilişkileri ve iki “müttefik” arasındaki sorunların nasıl çözüleceği, 2021 yılının önemli gündem maddelerinden olacak. Ancak bu yazının konusu iç siyaset ve özelde partilerin son oy oranı. Şunu belirtmek isterim ki dış ilişkileri ilgilendiren konular seçmenin ilgisini büyük ölçüde kaybetmiş durumda. Bugünün konusu ekonomi. Dış politika tercihlerinin, ekonomik gidişata kalkan olma gücü her geçen gün azalıyor.
Takip edenler bilecektir geçtiğimiz hafta sonu TurkiyeRaporu.com için yaptığımız aralık ayı birinci anketinin siyasal sonuçlarını kamuoyu ile paylaştık. Bana soracak olursanız 3 konu dikkat çekiyor. Birincisi AK Parti’ye olan desteğin 2 puan kadar artmış olması ve dolayısıyla Cumhur İttifakı’nın oy oranının tekrar yüzde 49 seviyesine çıkmış olması. Bu desteğin arkasındaki sebep, ekonomi yönetimindeki değişim ve reform söylemi. AK Parti seçmeni, uzun bir zamandır işlerin iyi gitmediğini yukarıya anlatmaya çalışıyordu, ancak aldığı cevap her şeyin yolunda olduğu ve ekonominin çok iyi gittiğiydi. Sonunda bir adım atıldı ve bunun seçmen nezdinde bir karşılığı oldu. Özel ilgiyi hak eden ikinci sonuç ise merkezi ilgilendiriyor. Öncelikle İYİ Parti artık 14-16 bandına yerleşmiş görünüyor. Eylül ayından beri yaptığımız ölçümlerde İYİ Parti bu seviyede çıkıyor. Öte yandan DEVA Partisi ilk defa istatistiki hata paylarının rahatça üzerinde, 4 puan seviyesinin üzerinde gözüküyor.
CHP’nin Oyları Neden Artmıyor?
Merkezdeki bu yükseliş bizi oy oranlarındaki üçüncü. dikkate değer sonuca getiriyor. CHP’nin oyları 18-21 bandından bir türlü kurtulamıyor. Yerel yönetimlerde başarılı olmasına rağmen CHP Genel Merkezi bir türlü oylarını artıramıyor. Bu sonucun iki temel sebebi var. Birinci sebebi, oyları artan İYİ Parti ve DEVA Partisi. 2002 yılından beri laik yaşam tarzı üzerinden AK Parti’ye gitmeyen seküler merkez sağ seçmen tercihini CHP’den yana kullandı. CHP’nin yüzde 25-26’lara çıkan oy oranının arkasındaki itici güç buydu. Ancak şimdi bu seçmene seslenen yeni oyuncular var ve karşılık buluyorlar. İkinci sebebi ise CHP Genel Merkezi’nin AK Parti ve MHP seçmenini ikna edemiyor oluşu. Yaptığımız araştırmalar, en dış çeperde bulunan Cumhur İttifakı seçmeninin CHP yönetimine karşı büyük bir antipati beslediğini gösteriyor. Gerçekte de olan ve kutuplaşma siyasetinin sürekli yeninde ürettiği kimlik uyuşmazlığı burada olabilecek bir geçişin önünü tıkıyor. CHP şu anda artan dozda benimseye çalıştığı sınıf odaklı politika önerileriyle, ekonominin en derinden vurduğu mahallelerle olan bağını tekrar kurmaya çalışıyor. Bu doğru bir yöntem olmakla beraber, içinde bulunduğumuz koşullar bakımından uzun ve meşakkatli bir yol.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Can Selçuki Arşivi