Yaren'den Ayşenur'a tepki: "Aynen kanka"... Sedat Elif'e ne dedi? "Sıkıntı yok"... Hiçbir şeyin "olmadığı" tam 3 saatlik bir "yarışma"... Her gün Youtube'da milyonları buluşturuyor. Kimilerine göre "işsiz güçsüzlerin eğlencesi", kimileri için "düşük IQ belirtisi"... Peki Türkiye'nin "normalleşme" arzusunda "Kısmetse Olur" nereye oturuyor?


Deprem, sel ve ekonomik çöküş... Türkiye depresyonlardan depresyon beğenirken gündem sürekli değişiyor. Ve bu sırada bir "yarışma"... Öykü Serter'le "Kısmetse Olur: Aşkın Gücü"... Youtube'da her gün milyonları bir araya getiriyor!
İşte gergin çiftimiz Yaren ve Erhan... Bugün nasıl bir "kıskançlık krizi"yle izleyicilere #ErYar hashtag'i açtıracaktı? "Kızlar evi"nin özgür ruhu Şeydanur... Acaba Batuhan'dan sonra yeni gelen yarışmacıyla da "tanışma yolu"na adım atacak mıydı? Rotinda peki... Sahiden 18'inde miydi? Öyleyse bu yaşta "izdivaç programı"na niye gelmişti?! Ya Ayşenur'a ne demeli?.. Aradığı "ciddi birlikteliği" Aachen'de bulamamış, beyaz atlı prensini Bağcılar ve Sultanbeyli'de aramak istemişti. "Aynen kanka"... Şimdiyse kimseyi beğenmemekteydi. "Sıkıntı yok"... Burada damat adayı Bilek vardı. Adını babasının çok sevdiği çizgi roman "Teksas"taki Çelik Blek'ten almıştı. Ve "mıçmıç" âşık Canseeeel... Kıyamam! Sevgilisi "hanım köylü" Oğulcan ona bir oyuncak ayı hediye etmişti! Ama bak sen şu Elif'in yaptığına?!.. Eleme turunda kadim dostunu değil, bir türlü unutamadığı Sedat'ı tercih etmişti. Bu kararla Zeyd yarışmaya veda ederken sosyal medya tam bir şok geçirmekteydi. Baksanıza #ElSed'e!.. Demek ki "Aşkın Gücü" gerçekti! İyi de... Tüm bunlardan bize neydi?!

TINDER'SIZ 'ŞÖHRET YOLU'

Kimileri "işsiz güçsüzlerin eğlencesi", kimileri "düşük IQ belirtisi" diye burun kıvırıyordu. Zaten formatın da fevkalade olmadığı kesindi... Daha önce yüzlercesine rastladığımız bir eleme sistemi... Cep telefonundan "favori yarışmacı" oylaması ve haftanın ödülü 15 bin lira... E sonra?.. Evin sarışın idolleri Aybüke ve Tolga... Bir gün çekimlere gelmemiş, diskalifiye edilmişti. Ne fark eder?.. "Barbie ve Ken"in şöhret arayışı şimdi TikTok'ta devam etmekteydi.
Ama "dayı" Erol ile marazi aşkı Yeliz mesela... "Dışarıda buluşmama" kuralına uymayınca elenmiş, çoktan unutulup gitmişti. Reyting yolunda ne çıkarsa bahtına...
Hem insanların dakikada onlarca kişiyle eşleşebildiği Tinder, partnerini tüm özellikleriyle tanıdığı OKCupid gibi uygulamalar varken 9 yarışmacıyla sınırlı bir ortamda haftalar tüketerek "kısmet aramak" da nasıl bir ilkellikti?
Demek ki seyirciyi "Kısmetse Olur"a iten başka bir şeydi. 

MİNİMUM CİNSELLİK, ORTA SEVİYE TEMAS

Her akşamüstü Youtube'da yayına giren yarışma, öyle ultra-modern falan da değildi. Tamam, birbirinden dekolteli kızlarımız ve "taş gibi" delikanlılar gözümüzü gönlümüzü açmaktaydı. Ama RTÜK baskısı pek olmasa da "Türk aile yapısı"na uymak esastı. Zaten gelin adaylarının müstakbel damatlara ilk sordukları da buydu: "Kıyafetime karışır mısın?".. Aslaaa, olur mu öyle şey! Tabii ki "hanımlar da hanımlıklarını bilip" yerine göre açılırsa!.. İşin en ilginci, bu "geleneksel" diyalogda kabak, kaslarını göstermeye çalışan erkeklerin başına patlayacaktı. Atlet giymekte ısrar eden Serdar'ın kızlar tarafından "kıro" ilan edilmesi kaçınılmazdı!
"Tanıma yolu"na girmek yarışma lügatinde "flört" demekti. Eh, haliyle tanıma yolundaki birine başkasının "yürümesi" ayıptı. "Kırmızı Oda"da cilveleşen çiftler... Minimum cinsellik, orta seviye temas... Olsun. En azından 2023 Türkiye'sinde sarılıp el ele tutuşmak hâlâ yasaldı!

ÖYKÜ-PİD ADALET DAĞITIYOR!

O Türkiye ki ekranlar iç sıkıcı siyasi tartışmalardan, mafya-terör dizilerinden geçilmiyor. Böyle bir ortamda "Kısmetse Olur: Aşkın Gücü", izleyicilere kafa boşaltma, "deşarj" imkânı sunuyor. Hiçbir şeyin "olmadığı" bir yarışma... İşten eve gelenlere, gündemden bunalanlara bomboş, sakin bir 3 saat vadediyor.
Çekimlerin birkaç ay önceden yapıldığı da belli üstelik... Yaşananlar, kulis bilgileri, dedikodular sosyal medyaya sızabiliyor. Ama olsun, "sıkıntı yok"!.. "Kısmetse Olur"un dingin temposunda kimseyi atlı kovalamıyor.
Ve Öykü Serter tabii... "El Poder Del Amor" şarkısıyla stüdyoya girmesin mi?!.. Yılların tecrübesiyle günümüzün "Afrodit"ine dönüşüyor, nefrete boğulmuş bir topluma aşktan söz ediyor. Kararlı ses tonu, nazik cümleleriyle yarışmacıları dengeliyor, stüdyodaki "bodyguard"ı, sarı ve kırmızı kartlarıyla "hukuk" dağıtıyor. Hasret kaldığımız güven, barış ve "adalet" duygusu... Öykü-pid'in şık sunumuyla izleyiciye geçiyor.

SEÇİM VAR, 'SIKINTI YOK'!

Dahası... Romantik yemek sahnelerinde arzıendam eden "kadeh"leri, manasız da olsa dansları ve sevgililerin birbirine puding yedirdiği mini oyunlarıyla "Kısmetse Olur", bir ülkenin sadeleşme, "normalleşme" hasretini temsil ediyor. 2002'nin "BBG"sinden bile daha vasat bir format... Dizilerde "alkolsüz kolonya" övülen günümüz Türkiye'sinde son derece "ileri" görünebiliyor. "Müstehcenlik" iddiasıyla Ahmet Ümit romanının poşete girdiği bir "kültürel ortam"... Bu tabloda "Kısmetse Olur: Aşkın Gücü" gayet "entelektüel" bile kaçıyor.
Sel felaketinde "15 vatandaşımızı kaybettik ama toprak suya doydu" diyebilen yetkililer de gördük nihayet... Aynen kanka!.. Rapçi Sedat yanlarında Adorno'yu, Horkheimer'i andırıyor. Gerisi "nasip-kısmet" hep... Türkiye 14 Mayıs seçimlerini bekliyor.