OYUNCAĞA ÇEVİRDİLER

Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı okulların en son kapanması gereken yerler olduğunu belirtirken okullar yeniden eğitime kapatıldı. Yaz-boz tahtası haline gelen okullardaki durumu öğretmenler ve veliler değerlendirdi. Çocuğu 1.sınıfa giden bir anne “Çocukların psikolojisi darmadağın. Oyuncağa çevirdiler, hesabını kim verecek?” diyor.

Türkiye, OECD ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında salgında okulları en uzun süreli kapalı tutan ülkelerden biri. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yaptığı açıklamalarda okulları açık tutma yönünde prensip kararı aldıklarını açıklamıştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Bilim Kurulu’nun ilk açılması ve son kapanması gereken yerlerin okullar olduğunu kendilerine ilettiğini aktarmıştı. Daha önce yaptığımız haberde yapılan açıklamaların ve alınan kararların çelişkisini ortaya koymuş, ‘Peki okulları kim kapattı?’ diye sormuştuk. Sorumuz hala yanıtlanmayı bekliyor.

Türkiye’de okulların açılması gerektiği konusunda uyarılarda bulunan dünyadaki bilimsel verileri ve yaklaşımları paylaşan Halk Sağlığı Uzmanı Tomris Cesuroğlu ve Siyaset Bilimci Aysuda Kölemen’e velilerden ve öğretmenlerden okulların kapanmasına ilişkin çok sayıda mesaj geldi. İşte gelen tepkilerden bazıları:

ÇOCUKLARIM ORTADA KALDI

“4 çocuk annesiyim. Eşim çalışıyor ama parasını kahvede yer, eve elektrik ve su faturası dışında bir faydası yok. Çocuklarla, evle ilgilenmez. Ben yıllardır evlere temizliğe giderek bütün çocuklarımı okuttum. Hafta içi, sonu demeden çalışırım. Çocuklarımın en büyüğü üniversitede, bir küçüğü polis olacak, birisi üniversite sınavlarına girecek. En küçüğü ortaokulda. İyi gidiyorduk okulları kapattılar. Hepsinin okulu uzaktan devam ediyor. Ortada kaldı çocuklarım. Bende hepsine bilgisayar alacak para nerede? Televizyonda görüyorum, okullar kapansın deyip duranlar var. Onların çocuklarının bilgisayarları, sınırsız internetleri, özel öğretmenleri vardır herhalde.

13 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU EVLENDİRDİLER

Aynı anne anlatmaya devam ediyor: Bizim köyde küçücük kızları evlendirmeye başladılar.  Birisi daha 13 yaşında. Ben de o yaşta evlendirilmiştim. Bizim gibilere layık gördükleri de bu herhalde.

BİR KÖY ÖĞRETMENİ ANLATIYOR

“Okulları yine kapattılar! Ben bir köy öğretmeniyim ve 1.sınıfı okutuyorum. Şu zamana kadar daha okumaya geçemedik ve sesleri bitiremedik. Maalesef böyle dezavantajlı çocuklar için bu kapanmalar çok kötü oluyor. Aile desteğinin neredeyse sıfır olduğu, canlı derse katılımın hiç olmadığı okullar bunlar. Ama maalesef yine başa döndük.”

EĞİTİM PARASI OLANA VAR!

Başka bir anne “Bizim okulda da 2.sınıflara aylık 120 TL’ye pandemi yasaklarına takılmadan cumartesi günü kurs açılıyor. Okullar açılınca bu kursa gelen çocuklar avantajlı olacakmış. Çok kızgınım. Parası olmayan çocuklar eğitim hakkından mahrum kalacak” diyor.

CANLI DERSE SINIFTAN SADECE BİR ÖĞRENCİ KATILIYOR

“Ben de kırsalda öğretmenlik yapıyorum. Her sınıf düzeyinden sadece birer öğrenci canlı derse katılıyor. Uzaktan eğitim kast sistemi.”

KAÇ NESİL HEBA OLDU

8.sınıfta branş öğretmenliği yapan başka bir öğretmen “Köy okullarındaki öğretmenleri aşıladılar. Okulları kapattılar. 8.sınıfı okutuyorum, bize aşı yok! Vaka olmayan köylerde okullar neden kapandı? Kaç nesil heba oldu?” diyor.

ÇOCUKLARIMIZ ADINA ÇOK ÜZÜLÜYORUM

Öğretmen olan bir anne öğretmen olmasına rağmen 1.sınıfta okuyan kızına yetemediğini anlatıyor. “Onun öğretmeninin yerini tutamıyorum. Online süreçte okuma yazması bozulmuştu. Tam okullar açıldı derken yeniden kapatıldı. Çocuklarımız adına çok üzülüyorum”. Bir başka anne ise oğlunun okuldan soğuduğunu söylüyor.

OYUNCAĞA ÇEVİRDİLER

Çocuğu 1.sınıfa giden anne “Çocukların psikolojisi darmadağın, okula gitmek istiyorum diye ağlıyorlar. Oyuncağa çevirdiler. Bu çocukların gözyaşlarının hesabını kim verecek?” diyor.

ÖZEL ANA SINIFLARI AÇIK, DEVLET ANA SINIFLARI KAPALI

“Benim kızım özel bir okulun ana sınıfına gidiyor. Bizim okulumuz açık, ilkokullara bağlı resmi ana sınıfları kapalı. Yani açıklamada okul öncesi eğitim açık denmiş ama buna özel okullar dahil edilmiş.”

AİLELERİ SAĞDUYUYA DAVET EDİYORUM

“Sırça köşkten gazel okumak tabi kolay. Yüz yüze eğitime son verilsin diye propaganda yapan, çocuklarına özel öğretmen tutan aileleri sağduyuya davet ediyorum.”

KIZ ÇOCUKLARI OKUMASIN İSTİYORLAR

“İzmir’in bir ilçesinde köy öğretmenliği yapıyorum. Okulların ilk kapandığı günden beri hiç görmediğim, ulaşamadığımız öğrenciler var. Okula devam zorunluluğu ortadan kalktığı için okula gönderilmiyor. Tarlada çalıştırılıyor, evde küçük kardeşlerine baktırılıyor, hayvan sürülerini otlatıyorlar. Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları alan öğrencilerimiz var, özel eğitime ihtiyaçları var. Onlar her türlü istismara açıklar. Kesinlikle velileri göndermiyor, hastalıkla ilgisi yok. Yasal olarak bir yaptırımımız yok, ailelerini ikna edemiyoruz. Kız çocukları okula gelmesin evde otursun, okumasın istiyorlar. Burası İzmir düşünebiliyor musunuz?”

BİTTİK, TÜKENDİK

Çalışan bir anne yaşadığı zorluğu bittik, tükendik sözleriyle anlatıyor. “İlkokulda bir kızım var. Ben de çalışıyorum. Kızım tek başına online derse girmeye çalışıyor. Bittik, tükendik. Yapamadıkça vazgeçiyor.”

160 BİN ÖĞRENCİ OKULU TERK EDEBİLİR

Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM tarafından yayınlanan ‘2020 Eğitim Değerlendirme Raporu’nda’ okul terki riskine dikkat çekiliyor. Raporda, “Salgın nedeniyle okul terki riski bulunan öğrenciler için özel stratejilerin üretilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.

Birleşmiş Milletler tarafından yapılan projeksiyonlar, dünya genelinde pek çok öğrencinin salgın sonrası okullara dönmeyeceğini gösteriyor. Okulu terk etme riski bulunan öğrenci oranları okul öncesi dönemde yüzde 2.8, ilköğretimde yüzde 0.27, ortaöğretimde ise yüzde 1.48 olarak hesaplanmış. Bu oranlar ve 2019-2020 öğretim yılında ilgili kademelerdeki toplam öğrenci sayıları dikkate alınarak yapılan hesaplamalar sonucunda Türkiye’de temel eğitim ve ortaöğretimin toplamında yaklaşık 160 bin öğrencinin okulu terk etme riski bulunuyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Eda Yılmayan Arşivi