Özlem Zengin’e itirazım…

Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Genel Kuruldaki konuşmasında “Bu ülkede AK Parti gelene kadar ‘kadın’ kelimesinin adı yoktu.” sözlerini sarf etti. Gelen eleştiri ve itirazlara yönelik de şu cevabı verdi:
“Türkiye’de kadınların yüzde 70’i de yoktu, hiçbir mesleği olamıyordu, üniversiteye gidemiyordu, milletvekili bile olamıyordu. Önemli bazı isimlerin eşi bile olamıyordunuz. Şimdi böyle baktığınız zaman inanılmaz bir mağduriyet vardı.”
Özlem Hanım’la tanışmışlığım var ama hakkında yorum yapabilecek kadar uzun sohbetimiz ve tanışıklığımız yok. Genel olarak tarzını, tavrını beğendiğim bir isimdir…
Özlem Hanım’ın sözlerine gelen itirazları da, destekleri de takip etmeye çalıştım. Herhangi bir olayda, aidiyet hissettiğimiz tarafın etkisinden kolay kurtulamadığımızı düşünüyorum açıkçası.
Bu ülkede bir başörtü mağduriyeti yaşandı. Önce bunu kabul edelim… Bu mağduriyeti yaşayanlar, samimi insanlardı. Kadın veya erkek ayırmıyorum…
Üniversite kapıları kapalıydı, kamu kapıları kapalıydı, meclisin kapıları zaten kapalıydı. Ve ne acıdır ki, muhafazakâr erkekler ve anneleri oğullarının kariyeri zarar görmesin diye başörtülü genç kızlarla evlenmelerini istemiyordu.
Muhafazakâr özel sektör de kamuda çalışamayan başörtülü kızların emeklerini sömürüyordu.
Toplumda takdir edilen ama yer verilmeyen kadınlardık o dönem.
Ak Parti dönemiyle birlikte rahatlama olduğu doğrudur. Bunu kabul ettikten sonra Ak Parti’nin siyasi anlamda başörtü mağduriyetini kullanıp kullanmadığını, başörtüsünün serbest olduğu bu dönemde kadınların neden başlarını açtığını sorgulayabiliriz.
Fakat bu ayrı bir tartışma ve konuşma konusu. Benim Özlem Hanım’a itiraz etmek istediğim husus başka.
Kendisi diyor ki “Bu ülkede AK Parti gelene kadar ‘kadın’ kelimesinin adı yoktu” Bu sözler Erbakan Hoca’ya haksızlıktır. Özlem Hanım’ın “KADIN”dan kastının başörtülü kadınlar olduğunu biliyorum ama siyasete ve sosyal hayata başörtülü kadınları kazandıran Erbakan Hoca’dır. Tayyip Bey de bu çizgide devam etmiştir.
Belki Özlem Hanım Refah Partisi dönemini çok iyi bilmez ama hakikat böyle. 90’lı yıllarda büyükşehirlerde ve kırsalda başörtülü kadınları siyasete kazandıran, kendilerini ifade etmelerine imkân sunan insan Erbakan Hoca’dır.
Yasaklı dönemde üniversite okuyamayan gençlerin okulu olmuştur Refah Partisi.
Yıllarca başörtüsüne yapıştırılmaya çalışılan siyasi simge yaftasıyla mücadele ettik. Hala da devam ediyor bu saçma yaftalama. Şahsen kimse için zorluklarla mücadele etmedim, inandığım için çok istememe rağmen başımı açıp okula gitmedim. Bugün geriye dönüp baktığımda hiç pişman değilim yaşadığım zaman diliminden. Çok şey öğrendim.
Ne dün yasaklayanlara nefretim var ne de bugün yasağı kaldıranlara minnetim… Yarın herhangi bir siyasi parti gelir de başörtüsünü yasaklarsa dün ne yaptıysam yine onu yaparım. Zira hayat birilerine değil Allah’a kul olmak için yaşanır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Baykal Arşivi