Fatma Acar Ünlü

Fatma Acar Ünlü

PARA POLİTİKASI ORTAYA KARIŞIK MI? KÖŞEYE DİKLEMESİNE Mİ?

Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir ekonomik büyümeyi yakalayabilmesinde genelde ekonomi politikalarına özelde ise para politikasına büyük rol düşmektedir. Para politikasının ekonomik büyümeyi olumlu etkileyecek şekilde yönetilmesi beklenir. Bu açıdan bir ülkedeki ekonomik istikrarın ve mali sistemin istikrarlı işleyişinin sağlanmasında Merkez Bankası’nın rolü çok büyüktür. Fiyat istikrarının sağlanması ve korunması, ekonominin uzun vadede istikrarlı bir büyüme oranını düşük enflasyon altında sürdürmesi kapsamlı para programlarını gerektirmektedir.

Merkez bankaları fiyat istikrarının sağlanması için uygulamaya başladığı para politikalarını oluştururken uluslararası sermaye hareketlerinin serbest olduğu, kamu kesimi borçlanma ihtiyacını ve finans sisteminin yapısı ve gücünü dikkate almak durumundadır.

Merkez Bankası’nın Bağımsızlığı

Merkez Bankası, bankalar arası piyasadaki para arzını artırmak ya da azaltmak sureti ile kısa vadeli faizi kontrol eder. Ekonomik büyümeyi etkileyecek, yatırım kararlarını belirleyecek ve fiyat istikrarını sağlayacak olan faiz, uzun vadeli faizdir. Uzun vadeli faiz ise para arzında bugün gerçekleşen değişimden ziyade geleceğe yönelik beklentilerle oluşmaktadır.  

Piyasalar, etkin iletişim her şeyden önce sözüne güvenilen, bağımsızlığı sorgulanmayan bir Merkez Bankası ister. Çünkü merkez bankası atmış olduğu politika adımının ne anlama geldiğine ve uzun vadede gitmek istediği hedefin neresi olduğuna dair piyasaları ikna etmek zorundandır. 

Ekonomide, karar verici birimler, hane halkları, geleceğe yönelik beklentilerini merkez bankasının hedefleriyle, söylemleriyle tutarlı olarak şekillendirirler. Aksi halde  piyasalar Merkez Bankası’nın söylemlerinden bağımsız olarak kendi faydaları  doğrultusunda beklenti oluşturur ve fiyatlama yaparlar. Ancak Merkez Bankası Başkanı’nın öngörülemez bir şekilde değişmesi ve sonrasında yaşananlar bankanın kredibilitesini sorgulatmaktadır.

Enflasyon ile mücadele konusunda kararlı, bağımsızlığından şüphe edilmeyecek, gerektiğinde faiz artırabilecek ya da düşürebilecek ve maliye politikası ile uyumlu çalışacak bir Merkez Bankası algısı ile mümkündür. Dolayısıyla yapılması gereken bu algıyı oluşturmak ve kararlı duruş sergilemesidir. Özellikle, para ve kur politikasının nasıl uygulanacağına dair çok net mesajlar verilmelidir.

Fakat 2019’ dan bu yana dört kez Merkez Bankası Başkanı değişimi ile maalesef bu algıyı yaratamamaktadır. 6 Kasım köklü bir değişiklik işareti idi fakat sonra eskiyle kıyaslanmayacak olumlu gelişmeler oldu, en azından sermaye çıkışı durdu ve giriş başladı fakat bu durum süreklilik gösterememektedir.

Para Politikası Kurulu Toplantısından Özetler

Para politikasındaki sıkılaşmanın etkilerinin henüz yeterince hissedilmediği değerlendirmesi ile; Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güç kazanan iç talebin cari işlemler dengesi üzerindeki olumsuz etkisi devam etmektedir. Buna ilaveten uluslararası petrol ve diğer emtia fiyatlarında son dönemde gözlenen artışlar da dış denge üzerinde etkili olmaktadır.

Finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte son dönemde kredi büyümesi yavaşlamaya başlamıştır. Kredilerdeki yavaşlamanın iç talep ve ithalatı sınırlayıcı etkisinin önümüzdeki dönemde daha belirgin hale gelmesi beklenmektedir.

Sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir

Bu doğrultuda, 2021 yıl sonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir.

Son dönemde emtia fiyatlarında gözlenen belirgin yükselişin enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu risklerin fiyatlama davranışları ve enflasyon beklentileriyle etkileşimi yakından takip edilecektir. Buna ek olarak, bireysel kredilerde yakın dönemde yukarı yönlü bir ivme gözlenmektedir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.

Kalıcı fiyat istikrarı ve %5 hedefine varıncaya kadar, para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir.

Merkez Bankası “Sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun müddet sürdürülmesine karar verilmiştir” bu önemli bir açıklamadır. Uzun süre faiz indirimi beklenmemesi gerektiğini vurgulayan, Türkiye’ye para getireceği beklenen, dış kaynaklı kısa vadeli ya da uzun vadeli sermaye kesimlerine, gönül rahatlığıyla portföy yatırımı yapabilirsiniz şeklinde üstü kapalı bir mesajdır.

Ama son dönemde iktisaden ve siyaseten atılan adımlar, Merkez Bankası söylemleri ile ters köşe olabiliyor. İşte Merkez Bankası bu nedenle yabancı yatırımcıya bir anlamda güvence vermek ihtiyacı hissetmiş olmalı ki bağımsız, şeffaf ve tutarlı davrandığını da anlatmaya çalışıyor. Fakat sadece biz faiz artırdık demek yeterli değildir.

Son olarak, Fatih Özatay hocamın yazısından özetle; sorgulanması gereken şeylerden biri, TCMB kredi genişlemesinde rol almıştır. Kredi genişlemesi gerekliydi diyelim. Fakat bunun sonucunda birden cari işlemler hesabında ve enflasyonda bozulma olduğunun vurgulanması gerekiyor. Kredi genişlemesinin şiddeti eleştirilebilir ki, bu bozulma daha iyi anlatılabilir. Sonuçta bu politikayı TCMB uyguluyor.

Bir diğeri ise; hala devam eden ‘’döviz rezervinin şu anda 130 milyar dolar daha fazla olması gerekiyordu’’ tartışmasıdır. Oysa TCMB’nin yakın geçmişte kamuoyuna açık bir döviz müdahalesi görünürde yoktu. Bu konuda şeffaflık gerekmekteydi. Para Politikası Kurulu metninde rezervlerle ilgili saptamalar yer alsaydı; kredibilite açısından olumlu gelişmeler yaşanırdı. Bu da anlatması  zor olaylar içerisinde yer almaktadır.

KAYNAKLAR: TCMB PARA POLİTİKASI KURULU RAPORU

                       SELVA DEMİRALP; PARA POLİTİKASI NASIL OLMALI

                        FATİH ÖZATAY; 2021 PARA VE KUR POLİTİKASI

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Acar Ünlü Arşivi