PATARA KUMLARI

Son Güncellenme Tarihi: Ekim 1, 2022 / 05:02

Ormanları, dağları, ovaları bitirdik, gözümüzü kumlara diktik… Türkiye’nin en önemli kumul alanı sayılan Antalya’nın Kaş ilçesi yakınlarındaki Patara’nın başına gelen budur. 18 kilometre uzunluğundaki kumsalın bir de derinliği var. Kazdıkça kum çıkıyor ve derinliği bazı yerlerde 300 metreye ulaşıyor. Kumsal güya koruma altında ama kumları çalındı Patara’nın.

Kaş’ta görevli orman muhafaza memuru kumların satışına göz yummamış bir tutanak tutup kum hırsızlığını ortaya çıkarmış. Tabii başına gelmeyen kalmamış.
CHP Milletvekili Çetin Osman Budak soru önergesinde şöyle diyor:
“Hırsızlık davası sürerken el konulan kumlar yasalara aykırı şekilde el altından satıldı. Bu kumların satışa konu edilmesi kesinlikle yasak. Gemiyi öylesine azıya almışlar ki; değerli kumları humuslu toprak diyerek üç kuruşa suç ortağı arkadaşlarının akrabalarına satıyorlar.”
Budak, önergesinde şu soruların yanıtlanmasını istemiş:
“Kum çalınmasına yardım ettiği ya da göz yumduğu iddia edilen Kaş Kaymakamlığı personeliyle ilgili idari soruşturma yapılmış mıdır? İdari yaptırım uygulanmış mıdır? Koruma altındaki kumun Kaş Orman İşletme Müdürlüğü tarafından, kum hırsızlığı ile suçlanan şirketin sahibinin damadına, faturaya ‘kum’ yerine ‘humuslu toprak’ yazılarak satıldığı iddiaları doğru mudur? Bakanlığın bu konuda bir soruşturması olmuş mudur?

KUMLAR NEREYE GİTTİ?
Ne yazık ki, ülkemiz sahillerinde bir de kum ticareti var. Bakmayın güzelim koylarda yükselen otellerin sahillerine. Çoğundaki taş ve kum başka yerlerden taşımadır. Bir ara Salda Gölü’nün kumları da taşındı, büyük yağma son anda engellendi. Son günlerde; Salda Gölü kıyılarında beyaz kumullardaki kararmalar var. Ayrıca Salda Gölü’ne kesinlikle girilmemeli… ‘Bakacaksınız da uzaktan bakın’ diyorlar.
Ben şahsen tatile giden çoğu insanın kumların üzerinde yuvarlanıp tatil yapayım anlayışında olduğuna inanmıyorum. Hele böyle çevre ve doğa sorunlarının artık temel gündem maddesi olduğu günümüzde.

Ancak paralanıp, dövizlenince ve de onca yıl sonra deniz görünce, yuvarlanacak kumul bir alan arıyorlar herhalde.
Neyse dönelim Patara’ya… Patara’da 2 bin 500 yıllık antik Likya kentinin kalıntıları var ve de dünyanın ilk Meclis binası.
Bizimkiler kumların üzerinde çay bahçesi hesabı yaparken elin oğlu buranın kıymetini anlamıştı. Bunu AKP’nin eski bakanların Ertuğrul Günay 12 yıl önce söylemiş; “Ne yazık ki biz, kendi malını yeteri kadar pazarlayamayan bir milletiz. Bunu Amerikalılar keşfetti. ABD Senatosu’nda, Amerikan demokrasinin beşiği, kaynağı olarak Patara’yı gösterme konusunda bir grup senatörün özel çalışması var. Bunu TBMM’nin de özümsemesi gerekiyor. Demokrasinin kökünün Anadolu topraklarında olduğunun anlatılması, dünya açısından özel bir önem taşıyacaktır.”
İşte böyle. Aradan yıllar geçmedi. Patara Meclis tanıtımları falan hepsi havaya gitti. Rüzgarla savrulan ama yerinde dans eden Patara ve diğer kumsallara şimdi kepçe daldırılıyor.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top