Pınar Karşıyaka hayal kırıklığı yaratıyor

Pınar Karşıyaka hayal kırıklığı yaratıyor
ING Basketbol Süper Ligi’nde 22 haftayı geride bıraktık. Normal sezonun bitimine 8 hafta kaldı. Geride kalan 22 haftada, son derece heyecanlı ve enteresan karşılaşmalara tanıklık ettik.Normal sezonun bitimine sayılı haftalar kala,...

ING Basketbol Süper Ligi’nde 22 haftayı geride bıraktık. Normal sezonun bitimine 8 hafta kaldı. Geride kalan 22 haftada, son derece heyecanlı ve enteresan karşılaşmalara tanıklık ettik.

Normal sezonun bitimine sayılı haftalar kala, ligimizin zirvesinde -beklenildiği üzere- Fenerbahçe Beko ile Anadolu Efes yer alıyor. Bu iki takımımız, sahip oldukları kadro kalitesi ve basketbola kattıkları değer ile zirvede bulunmayı fazlasıyla hak ediyorlar.

Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes’in ardından en yüksek takım bütçesine sahip takım ise, güzel İzmir’imizin basketboldaki en önemli temsilcisi olan Pınar Karşıyaka. Puan cetvelinde Darüşşafaka’nın ardından (bir maç eksiğiyle) 4. sırada yer alıyor.

Sezon başında, birbirinden iddialı isimleri İzmir’e getirerek oldukça iddialı bir takım kurdular. Ancak, sezon başından bu yana parkeye yansıttıkları performans, kurdukları iddialı kadro ile aynı paralellikte olmadı maalesef.

Sergilenen bu kötü performansta, bazı maçlardan önce takım içinde ortaya çıkan Covid-19 vakaları, yaşanan sakatlıklar ve bazı oyuncuların formsuzluğu da etkili oldu. Neticede, tutkulu Karşıyaka taraftarının beklentileriyle uzaktan yakından bağdaşmayacak bir takım performansı ortaya çıktı.

Kadrodaki bazı kilit oyuncuların performanslarına göz atacak olursak…

Mevcut kadroda, skor yüküne önemli katkı sağlayacak kaliteye sahip ve ritimlerini bulduklarında oldukça yüzdeli üçlükler atabilen iki skorer kısa bulunuyor. Bu isimler Michael Roll ve James Blackmon…

Michael Roll, ülkemizde Beşiktaş, Türk Telekom ve Büyükçekmece takımlarının formalarını giydiği dönemlerden bu yana takip ettiğim bir oyuncu.

James Blackmon da, geçtiğimiz sezon Beşiktaş Icrypex’te seyrettiğimiz bir isim. Siyah beyazlıların “gençleştirme politikası” adı altında Alperen Şengün, Şehmus Hazer, Egehan Arna, Ercan Osmani gibi isimleri vitrine çıkardığı sezonda, takımının yarı final oynamasında emeği olan önemli isimlerden biriydi.

İki isim de, sakatlık ve formsuzluk gibi önemli etkenlerin etkisiyle, Pınar Karşıyaka’ya kendilerinden beklenen ölçüde gereken katkıyı sağlayamadı.

Forvet ve uzun forvet pozisyonlarında görev yapan Bonzie Colson da düşüş yaşayan oyuncular arasında yer alıyor. Sezon öncesi düzenlenen hazırlık turnuvalarında ve sezon başı itibariyle beğendiğim oyuncular arasındaydı. Ancak, kendisinde gözle görülür bir düşüş var.

Beklenilen verimin alınamadığı oyunculardan birisi de pivot Alex Tyus.

Açıkçası, Alex Tyus transferinin açıklandığı gün çok şaşırmıştım. Geçtiğimiz yıllarda, Anadolu Efes ve Galatasaray formalarını da terletmiş bir isim. Serbest atış yüzdesi son derece zayıf. Orta mesafe şutu yok denecek kadar az. Boyu uzun olmasına rağmen, pota altındaki atletikliği ve üretkenliği sınırlı. Bu sezon ki verimiyle takıma olumlu katkısı yok denecek kadar az.

Pınar Karşıyaka gibi üst düzey hedeflere odaklanmış ekiplerin atletik, skor üretme gücü yüksek pivot oyuncuları ile oynaması gerektiğine inanıyorum.

Pınar Karşıyaka, isim bazında ligimizin en iyi kadrolarından birine sahip. Bu kadro, Play Off finali oynayabilecek kalitede. Ancak, normal sezonun sonuna yaklaşmamıza rağmen, takımdaki bazı taşlar hala yerine oturabilmiş değil. Koç Ufuk Sarıca, takımın önemli isimlerinden gereken verimi alabilirse, Pınar Karşıyaka’nın Play Off’lara iyi bir sıradan girip en kötü ihtimalle bir yarı final oynayabileceğini düşünüyorum.

Aksi bir durum, tüm basketbolseverler için kötü bir sürpriz olur. Düşük ihtimal de olsa, böyle kaliteli bir kadronun Play Off’lara girememesi, neresinden bakarsanız bakın tam bir hayal kırıklığı olacaktır.