SABAHATTİN ÇETİN’DEN BİR TÜRKİYE PANORAMASI VE SİNEMAMIZDAN İNSAN MANZARALARI : “HATIRLAMAK, SİNEMA VE SİYASET ANILARI”

Biyografik kitap halkasına sinema sektöründen tanıdığım ve öne çıkan film yapımcılarından birisi olan Sabahattin Çetin’in, geçtiğimiz aylarda Pikaresk Yayınevi’nden çıkan “Hatırlamak, Sinema ve Siyaset Anıları” isimli kitabı da eklendi. Oldukça hacimli olan bu kitap, isminin çağrıştırdığı bağlamda zengin ve güçlü anılar içeriyor.

Ülkemiz sinemasında biyografik filmlerin sayısı fazla değildir. Sanat ve kültür yaşamımıza malolmuş insanların biyografilerini yazmaları ise daha yaygın bir durumdur. Sinemamıza malolmuş kişilerin gerçekleştirdiği bu tür çalışmalar da fazla değildir. Bunların bir kısmı, İbrahim Türk’ün sinemamızın önemli yönetmenlerinden Halit Refiğ ile gerçekleştirdiği “Düşlerden Düşüncelere Söyleşiler” nehir söyleşisi gibi; bir kısmı da ülkemiz sinemasının emekleme döneminden çıkmasında ve sinemanın evrensel dilinin bizim filmlerimize de sirayet etmesinde öncü bir rol oynayan önemli yönetmen Lütfi Ö. Akad’ın “Işıkla Karanlık Arasında” isimli kitabı gibi biyografik çalışmalardır.

BİR KİŞİSEL HESAPLAŞMA TÜRÜ OLARAK BİYOGRAFİLER

Biyografi yazmak aslında kendimizle bir hesaplaşmadır. Bu hesaplaşma çoğunlukla yaşama yönelik hırs ve beklentilerimizin azaldığı, doygunluk ve bilgelik aşamasına erişilen yaşlarda öne çıkar. Bu doğal bir olgudur. Yaşamımızdan süzerek biriktirdiklerimiz belli yaşa ulaştığımızda, olgunlaşmış bir kıvama gelir.

Biyografik kitap halkasına geçtiğimiz günlerde sinema sektöründe tanıdığım ve öne çıkan film yapımcılarından birisi olan Sabahattin Çetin’in, geçtiğimiz aylarda Pikaresk Yayınevi’nden çıkan “Hatırlamak, Sinema ve Siyaset Anıları” isimli kitabı eklendi. Sabahattin Çetin jest yaparak kitabının imzalı bir kopyasını bana gönderdi. Oldukça hacimli olan bu kitap, isminin yansıttığı bağlamda zengin ve güçlü anılar içeriyor. “Hatırlamak, Sinema ve Siyaset Anıları”, sıkıştırmadan zamana yayarak okuduğum ve Sabahattin Çetin’in ülkemizin toplumsal ve sosyal yaşamındaki değişimine ilişkin gözlem ve tanıklıklarını içeren, kimi dönemlerin benim de gözümün önünde canlanmasına katkı sağlayan, samimi ve yalın anlatımıyla dikkat çeken bir kitap.

SİNEMAYA KARDEŞİ SİNAN ÇETİN’İN YAPIMCISI OLARAK BAŞLADI

Sabahattin Çetin, yönetmen ve yapımcı olan küçük kardeşi Sinan Çetin’in itelemesiyle sinemaya girmiş ve sonrasında tanınmış bir yapımcı olmuştur. Sabahattin Çetin’in kitabı, aynı zamanda Sinan Çetin’in “Propaganda” filminin ana karakteri ve gerçek yaşamlarında babaları olan gümrük memuru Mehti Çetin ve kalabalık ailesinin yaşamından da geniş kesitler içeren bir kitap... Babasının emeklilik sonrasında kalabalık ailesine bakmak için açtığı tezgahlarda yapılan çıraklıklar... Aşkale, Ordu, Ankara ve İstanbul’da geçen çocukluk, gençlik ve yetişkinlik dönemleri de Çetin’in kitabının omurgasını oluşturuyor.

Kitabı okurken, Çetin’in yaşamındaki en önemli olgulardan birisinin insan biriktirmek olduğunu ayrımsıyorsunuz. Eski tüfek, tanınmış film yapımcısı kitabındaki samimi anlatımıyla okuru ele geçiriyor. Yoksullukla geçen çocukluk yıllarından, demiryolları hesabına okunan lise yılları, daha sonra demiryollarındaki çalışma hayatı ve ülkemizde 1. Ulusal Demiryolu Kongresi’ni toplaması, edebiyata olan merakı ve sosyalist dünya görüşü bağlamında yaşadıkları, ülkemizde devrimci  hareketin tanınmış pek çok simasıyla tanışıklığı, arkadaşlıkları... 12 Mart İhtilali, 12 Eylül Faşizmi gibi toplumsal yaşamımızda sarsıcı ve yıkıcı izler bırakan dönemler, anılarından süzülerek okurun zihnine akıyor Sabahattin Çetin’in satırlarından...

SOSYALİZME İNANMIŞ BİR AYDIN

“Hatırlamak, Sinema ve Siyaset Anıları”, Sabahattin Çetin’in gönül verdiği sosyalist dünya görüşü bağlamdaki ilişkilerinin, önemli isimlerin yoğun olarak yer aldığı, yansıtıldığı bir kitap olmuş aynı zamanda... Çetin’in kitabı aile bireyleri ve yaşamına değmiş kişilerle yaşadığı anıları üzerinden kurgulanmış; ülkemizin pek çok sancılı dönemine de tanıklık etmiş bir aydının, tıpkı bir film izler gibi bizi “hatırlamalarına” tanıklık etmeye davet ettiği bir kitap. Ayrıca ülkemizin kültürel çeşitliği ve zenginliği içinde, öteki bağlamında yaşadıkları sorunlarla gündem olan Kürtler ve Ermeniler, kalleşçe katledilen Abdi İpekçi, Hrant Dink gibi gazetecilerle ilişkilerini de içeren özel kesitler içeriyor.

Sabahattin Çetin’in satır aralarına aile ilişkilerindeki kırılmalar, kardeşlerinin kimisiyle geçici kimisiyle kalıcı kırılmalar, kopmalar da sızmış. “Hatırlamak”, Çetin’in çocukluk yıllarından başlayarak, gençlik ve yetişkinlik yıllarını da içeren bir süreci kapsayacak şekilde yaşamının zenginliğini, siyasi kimliğini ve ilişkilerini, yaşama tutunmasını sağlayan Demiryolları Lisesi’nden arkadaşlıklarını, edebiyata olan tutkusunu, Erdal İnönü’nün davetiyle siyasete girişini de yansıtıyor. “Hatırlamak”, aynı zamanda “Bir Günün Hikayesi” (İlk Filmi-1980), “Faize Hücum”(1982), “Bir Avuç Cennet”(1985), “Film Bitti”(1989), “Uzlaşma”(1991), “Kara Sevdalı Bulut”(1991), “İki Kadın”(1992); “Kara Sevdalı Bulut”(1992), “Yolcu”(1993), “Ağır Roman”(1997) gibi sinemamızın nitelikli filmlerine de imza atmış ve sahibi olduğu Belge Film aracılığıyla başta Theo Angelopoulos’un filmleri olmak üzere 80 civarında nitelikli film ithal etmiş bir yapımcının, Yeşilçam dönemine samimiyetsiz övgüler düzmek yerine, bu dönemin toplumsal yaşamımızdaki yeri ve devlet tarafından nasıl kullanıldığı hakkındaki cesur görüş ve eleştirilerini de içeriyor.

SİNEMA DÜNYASIYLA İLİŞKİLERİ

Diğer yandan müzik ve sinema dünyasındaki ilişkilerinden süzdüğü ve başta şarkıcı Tülay German, yönetmenler Zeki Ökten, Şerif Gören, Ertem Eğilmez, Memduh Ün, Yavuz Özkan, Nuri Bilge Ceylan, Resi Çelik; yapımcılar Kadri Yurdatap, Mehmet Soyarslan; oyuncular Kemal Sunal, Tarık Akan, Müjde Ar, Halil Ergün, Aytaç Arman, Menderes Samancılar ve adını anamadığımız bizim sinemamızdan pek çok kişiyle olan anılarını içerdiği kadar; aynı zamanda François Truffaut, Claude Chabrol, Ken Loach, Theo Angelopoulos, Michael Haneke, Vanesa Redgrave, Marin Karmitz gibi önemli küresel yönetmenler, oyuncular ve yapımcılarla  olan anılarını da içeriyor.

Sabahattin Çetin anılarında sadece yaşanan güzel anılara vurgu yapmayıp, yaşanan kırgınlıklara, çatışmalara, kopuşlara ve hesaplaşmalara da “Hatırlamak” isimli kitabında yer vermiş. Anıları salt sinemacıları içermeyip, ülkemizin önemli edebiyat sanatçıları Atilla İlhan, Adalet Ağaoğlu, Demir Özlü, Orhan Pamuk, ablasının eşi şair Sina Akyol, Nazım Hikmet’in ilk eşi Piraye, oğlu Mehmet Fuat, Nazım’ın ikinci eşi Münevver gibi pek çok kişi, olay, anılar resmi geçidi olarak Sabahattin Çetin,  kitabı aracılığıyla okuyucu arasında bir köprü kuruyor. Keyifli okumalar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bülent Vardar Arşivi