SAHA TOP OYNAMAYA ELVERİŞSİZ

Son Güncellenme Tarihi: Ocak 25, 2021 / 16:06

Maç öncesi radyolardan ve televizyonlardan yükselen bir sestir, aşina olduğumuz. Sıcaklık bilmem kaç derece zemin top oynamaya elverişli.
Dün bunu işitemedik.
Saha derken yeşil bir çim zemin hayal etmeyin, bildiğiniz patates tarlası. Bırakın top oynamayı, sakatlanmadan koşmanın mucize olduğu bir zeminden söz ediyorum.
Malatya İnönü Stadı’nın yerine yapılan ve adına Yeni Malatya Stadyumu denilen bu tesis, eskisini çok aratır hale gelmiş. O güzelim İnönü Stadı’nın yerine yapılan ve övünülen bu stadı kendi oturacakları yerler için yapmışlar belli, top oynayacakları hiç düşünmemişler. Bu zeminde spor yapılmaz.
Maaşları yatmamış, idmana çıkmamış Malatyasporlu futbolcular. Galatasaray’da şampiyonluk yaşamış Hamza Hamzaoğlu, onur kavgası veriyor.
Bu maça kadar evinde bir kez yenilen Malatya’nın bir başka özelliği de evindeki her maçta gol atmış olmasıydı.
Evinde rakiplerini 6’şar golle uğurlayan Galatasaray’da moraller yüksekti, eksikler büyük ölçüde forvet dışında elbette giderilmişti.
İki hafta önce bu statta Türkiye Kupası maçını penaltılarla geçen Galatasaray, geçen hafta 6 gol atmış kadrosunu değiştirmeden çıktı sahaya.
Malatyaspor biraz daha istekli görünse de topun hakimi Galatasaray’dı. Malatya’nın kupa maçındaki oyun anlayışı ile önde basarak sonuç almaya çalışması Galatasaray’a geniş alanlar bıraktı ama bu değerlendirilemedi ilk yarı. Feghouli’nin henüz 25. dakikada sakatlanması ve yerini Emre Kılınç’a bırakması planları bozdu diyemeyiz. Zira oyuna girer girmez Galatasaray’ın ilk ciddi atağını yarattı.
Malatyaspor’da Adem Büyük’ün gününde olmaması, defans bloğunun uyumuna rağmen ileri uçların uyumsuzluğu pozisyon üretememesinin nedeniydi. İkinci yarıya Kubilay-Tetteh değişikliği yapan Hamza Hoca’nın Adem’i oyunda tutması ilginçti.
Malatyaspor’un orta sahasında Acquah ile adı Galatasaray ile de geçen 22 yaşındaki Youssouf Ndayishimiye’nin uyumu sarı kırmızılıları zorladı.
İlk yarı Galatasaray’ın yarattığı tek tehlike ile sona erdi. Bu da gösterdi ki zemini kim yenerse üç puanın sahibi o olacak. Zemini yenmenin koşulu ise sert ve düzgün şutlardan başkası değildi.
Ancak iki takımında oyun planları 75. dakikaya kadar değişmedi. Bereketsiz maça ilk müdahale Fatih Terim’den geldi. Terim, radikal bir tercih yaparak Belhanda ve Arda’yı kenara çekti, Kerem ve Sekidika’yı sahaya sürdü. Terim hücumu tercih ederken Hamza Hamzaoğlu defansif değişiklikler yaptı. Sahanın en kötüsü Adem Büyük’ü oyundan aldığında dakikalar 80’i gösteriyordu.
Malatya 80. dakikadan sonra süreye oynayacağını, beraberliğe razı olduğu gösterdi.
Donk’u da ileriye kaydıran Fatih Terim ne olursa olsun gol istiyordu.
Gol dediğim gibi düzgün bir şuttan gelecekti öyle de oldu. Neredeyse rakip sahanın orta yerinden topla buluşan Babel, ceza yayı üzerinden kaleci Abdulsamed’i avlamayı başardı.
Hamza Hamzaoğlu hem yanlış oyuncu değişikliklerinin hem de 80’den sonra oyunu yönetememenin bedelini yenilgiyle ödedi.
Fatih Terim ise cesaretinin ve inancının karşılığını altın değerindeki üç puanla aldı. Terim, Babel ile patates tarlasında adeta petrol buldu.
Galatasaray uygun adım yoluna devam ediyor.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top