Salgını notalara döktü

Son Güncellenme Tarihi: Mayıs 24, 2020 / 04:55

Pandemide kitlelerin ruh halini anlattığı Salgın adlı şarkı için “Şuana kadar hayatımda yaptığım en doğal bestelerimden biriydi” diyen müzisyen Cenk Tevet müzik sektöründeki konumunu da “Kendimi müziğin içinde buluyorum ama sektörün içinde bulamıyorum” diye yorumluyor.

Nereden çıktı bu salgın

Sen de yoksun çok tatsız
Mutfak salon arası
Tam delirme kafası
Aklım beni terk etti
Tıpkı o gün sen gibi
Haberler can sıkıyor
Bahar böyle geçiyor.

Evde kal diyenler
Evim sensin bilmezler
Dün konuştum resminle
Sordu bana o nerede
Bu hayalet şehirde
Unutulan bir benim
Sade kahvem elimde
Camda seni beklerim,

Yukarıda sözlerini okuduğunuz Salgın isimli çalışmayı yeni projesi. Ben kendisini bir mekanda dinleyerek tanımış, sahne performansından ve sesinden çok etkilenmiştim. Yıllardır müzik sektöründe kendince yolculuğuna devam ediyor. Kendisini bilenler çok iyi biliyor, müdavimleri var ve kendisini yıllardır takip ediyorlar. Cenk Tevet şarkılar yazıyor, besteler yapıyor, enstrümanlar çalıyor. Müziği hayatı yapmış, hayatı müzik olmuş bir müzisyen. Cenk Tevet’e virüs sürecinde yaptığı çalışmayı ve sektördeki varlığını sordum.
◼ Virüs ile ilgili bir çalışma yaptın Salgın nasıl bir çalışma oldu ve nasıl ortaya çıktı şarkı?
Salgın belki de hayatımda yaptığım en doğal bestelerimden biriydi. Sözlere ve müziğe dikkat ederseniz o kadar çok bizi anlatıyor ki yani en bu depresif süreci. İnsanların ne dertleri var düşünsene, bir de şu pandemi durumunda terkedilmiş insanları düşündüm “of” diyerek, bu duygularla çıktı sözler ve beste.
◼ Yıllardır müziğin içindesin kendine müziğe aradığın bir hayatın var. Müzik sektöründe kendini konumlandırdığın yer ve yapmak istediklerin neler?
Kendime müziğin içinde buluyorum ama sektörün içinde bulamıyorum. Çünkü o sektörle ben baş edemiyorum. Garip dinamikleri olan çok hızlı bir sektör. Yanlış da bulmuyorum yapılanı, sadece ben beceremedim. Bundan sonra şarkılar yapmaya devam edeceğim ve daha çok kişiye ulaşmaya çalışacağım, paylaştıkça çoğalacağız, güzelleşeceğiz. Bildiğim tek şey müziğin kimsenin malı olmadığı ve müziği müzisyenler için değil dinleyiciler için yapmak gerektiği. Bana kent ozanı diyorlar. Açıkçası bu beni çok şımartıyor ve utandırıyor. Bana kalırsa ozanı andıran tek özelliğim sırtımdaki küçük gitarım.

‘BOYACI ÇOCUK’U SÖYLERKEN BİLE BOĞAZIM DÜĞÜMLENİYOR

◼ İnternette dolaşan şarkı söyleyen boyacı çocuk videosu hepimizi çok etkilemişti. Boyacı çocuktan yola çıkarak bir proje oluşturdun çok yaratıcı ve anlamlı. Bu projeyi nasıl oluşturdun?
“Boyacı Çocuk” söylerken bile boğazım düğümleniyor, internette rastladım çok etkilendim. Çocuğa ulaşmaya çalıştım ulaşamadım, cezaevindeymiş abisiyle beraber girmiş. Video eski bir video yapabileceğim tek şey onu alıp üzerine müzik yaparak ve çocuğun sesini biraz düzenleyip internette yayınlamak olabilirdi. Bana bu kadar yoğun duygular yaratan bir hadiseye müzikal olarak hizmet etmek zorunda hissettim kendimi ve ruhumu. Gördüğüm ifade, ses tavır ve çaresizlik tablosu karşında çocuğun sesini her dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor.

Gazete Pencere'yi Google'da Takip Et

Scroll to Top