Bahattin Yücel

Bahattin Yücel

Şaşırtıcı Gelişmeler

Son günlerde hepimizi şaşırtan gelişmelere tanık oluyoruz. Demokratik ülkelerde uzun yıllar içinde ancak bir kez rastlanacak olaylar, her hafta karşımıza çıkıyor. Ardından gündeme gelen yenisi, öncekini kısa sürede unutturuyor. Çoğumuz bu duruma şaşırmıyoruz.

Yolsuzluk, imar rantı, astronomik fiyatlarla verilen kamu ihaleleri, yap-işlet-devret projeleri sıradanlaştıkları için artık tartışılmıyor. Oysa içinde bulunduğumuz çıkmazın temel nedenleri bu alanlardaki uygulamalar.

Medyayı denetimine alan iktidarın bir takım sözde din adamları eliyle yürüttüğü izlenimi uyandıran, planlı bir kampanyanın tartışmaları gölgeleyen, kamuoyunun ilgisini engelleyen etkisi de gözlerden kaçmıyor.

Geçtiğimiz hafta sonundan itibaren sermaye piyasaları ve borsayı kullanarak, ciddi büyüklükte gayri meşru servet elde eden bir grup gündemde.

Yüksek bürokratlar ile bir milletvekilinin geçmişte AKP’ye çok yakın durmuş, -iktidar yandaşlarının tanımıyla- organize suç örgütü liderinin açıklamalarıyla gündeme gelişi, muhalefetin eleştirilerinden daha fazla etkili oldu. Yolsuzlukları soruşturmayan yargı, kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle yayın yasağı kararı vermekte gecikmedi.

Uçurumun eşiğinde bir ekonomi, gündelik hayata aşırı müdahale ile ağırlaşan baskılar, Suriye ve Yunanistan ile ilişkiler ve giderek derinleşen yoksulluğa karşın, seçimlere normal takvime göre 8-9 ay kalmışken, iktidar ile muhalefet arasındaki oy farkı bir türlü beklendiği kadar açılmıyor. İktidarın yasa ve gelenekleri dikkate almayan güç kullanımı, inançlar üzerinden yolsuzlukların tartışılmasının engellenmesi, yayın yasakları ve hayat tarzına müdahaleler kuşkusuz öne sürülebilir. Ancak zor koşullarda yetiştirdiğimiz hekimlerin, bilim insanlarının ve dikkatlerden kaçan IT sektöründe uzmanlaşmış genç beyinlerin, neden yurt dışına gittiklerini açıklamaya yetmez.

“Bilim” ve “dijital teknoloji” alanındaki gelişmelerin Türkiye gerçeklerine uygun formatta tartışmaya açılmaları, muhalefetin gündemi belirlemesinde ve sayıları 6 milyonu aşan, yeni seçmen kitlesi üzerinde sanılandan daha fazla etkili olacaktır…

Eksikliğini fark eden AKP; kendi seçmenine salt bazı imamlar aracılığıyla mesaj vermekle yetinmiyor. Yapay ahlak anlayışı ve bastırılmış cinsellikle bezenen çağdışı konularla yaklaştığı seçmenine, teknolojide hamle yaptığı söylemiyle yoksullaştıklarını unutturmaya çalışıyor. Kamuoyu ile sürekli paylaştığı; hayali savaş uçağı, elektrikli otomobil ve aya sert iniş yapacağını açıkladığı ABD yapımı füze projesini sıklıkla haberleştirerek, kendi kitlesini birleştiriyor.

Muhalefet, tartışılması ve kamuoyunun aydınlatılması gereken konulara ilişkin, yeterli hazırlığı yapmaz ise iktidar ile aralarındaki oy farkının beklenen oranda açılması büyük olasılıkla gerçekleşemeyecektir.

Küresel ölçekte tehlike sinyalleri veren, uluslararası tarım ve enerji sektörlerindeki gelişmelerin, Türkiye üzerindeki etkilerini en aza indirecek projelerin, konunun uzmanlarıyla tartışılarak hazırlanması göründüğü kadarıyla muhalefetin gündeminde yer almıyor.

Ekonomide Çinlilere ait olduğu söylenen bir atasözüyle ifade edersek, “Muhalefet halka balık tutmayı öğretmek yerine, balık vermeyi yeğliyor.” Bu yaklaşım yaşadığımız toprakların kadim anlayışları içinde en belli başlısı. Ancak 21.yüzyılın ilk çeyreğini geçmeye hazırlanırken,- artık- sürdürülebilir olamayacağını görmek gerekiyor.

Muhalefet ülke tarihinde ilk kez yaşanan bu derinlikteki bir ekonomik krizin, nasıl aşılacağı konusunda kamuoyunu yeterince aydınlatmaktan kaçınıyor.

Millet İttifakını oluşturan partiler siyasal konumlarını; AKP’nin iktidardan gidişiyle, her şeyin çözümleneceğine güvenen bir yörüngede tutmaya özen gösteriyorlar.

ABD-Rusya ve AB ekseninde; Türkiye’ye odaklanan gelişmeler karşısındaki tavırlarını, -en azından- paylaşmıyorlar. Oysa Rusya ve çok öne çıkmamasına karşın Çin, Suriye sorununun çözümünde inisiyatif alarak, AKP iktidarını destekleyen adımları atmaktan kaçınmadılar. İlk seçimlerde AKP’ye oy vermeyeceklerini açıklayan, HDP ve TİP İttifakına karşı siyasal önderliğini TKP’nin üstlendiği, başka bir oluşuma açıkça destek veriyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bahattin Yücel Arşivi