Satılık bağ bahçe tarla

Satılık bağ bahçe tarla
Haber merkezine bir haber düştü. Haber göre, Ziraat Bankası elindeki 1918 adet taşınmazı internet sitesi üzerinden satışa sunuyordu.Borçları nedeniyle köylüden haczedilen şimdi ise satışa çıkarılan gayrimenkullerin 874 tanesi...

Haber merkezine bir haber düştü. Haber göre, Ziraat Bankası elindeki 1918 adet taşınmazı internet sitesi üzerinden satışa sunuyordu.
Borçları nedeniyle köylüden haczedilen şimdi ise satışa çıkarılan gayrimenkullerin 874 tanesi tarla, bağ ve bahçelerden oluşuyordu.
Aralarında iktidardan iki eski bakan ve bir eski milletvekilinin yönetim kurulunda bulunduğu Ziraat Bankası, bir milli mücadele tarihi gibi.
Bankanın resmi internet sitesinde fotoğraflarla, çiftçiye destek afişleriyle süslenmiş tarihçe insanı ağlatıyor inanın.
Bakın hikaye nasıl başlıyor;
“19. yüzyılın ilk yarısında, ülkede henüz, ulusal niteliğe sahip bir bankacılık sisteminin kurulması için yeterli sermaye birikimi oluşmamıştı ve bir kaynak oluşturma aracı olarak milli bankaların varlığından söz edilemiyordu. Bu durumdan en çok zarar gören kesim ise çalışan nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan çiftçilerdi. Çünkü tamamen kendi kaderine terk edilmiş tarım kesiminde, geçim sıkıntısı içinde bulunan büyük bir çiftçi topluluğu başvurabilecekleri kurumsal bir finansal yapı olmadığı için, sürekli olarak özel şahıs kredilerine muhtaç durumdaydı. Kredileri verenler, bu işi meslek edinmiş faizci kimselerin yanı sıra, tarım gereçlerini satan tüccar, toptancı, ihracatçı, komisyoncu, kabzımal ve köy bakkalı gibi çeşitli ticaret erbabı ve esnaflardı.”
Önce sandıklar kuruldu, memleketin dört bir yanında kısa bir süre Türk köylüsüne derman olsa da sonradan bozuldu. 2. Abdülhamit talimatıyla 1888 senesinde bankanın kurulmasının ilk adımı atıldı. İlk adım öyle uzun bir adımdır ki bankanın yasasının çıkması 1916 yılını buldu. Ziraat Bankası Yasası’nın ilk maddesi ne mi diyor?
“Ziraat Bankası çiftçilere kolaylık sağlamak ve tarımın gelişmesine yardımcı olmak için kurulmuştur.”
Resmi siteden devam edelim, “Ziraat Bankası bu amaçla tahvil çıkartabilecek, tarım işletmelerine ortak olabilecek, tohumluk, hayvan, tarım aletleri ve benzeri malzemeleri temin edip, peşin ya da kredili olarak çiftçilere verebilecek, gereğinde satın aldığı toprakları çiftçilere dağıtabilecektir.”
Çiftçilere toprak dağıtabilecektir. Kuruluşun ruhunda var bu.
Sıtma ile kırılan Anadolu’nun imdadına koşar bu banka. Sağlık Bakanlığı’nın getirttiği kinin adlı sıtma ilacını yakına, yandaşına değil de halka dağıtımı da Ziraat Bankası yapar.
Kurtuluş Savaşı’na büyük destek verir. Atatürk’ün gözdesidir. Yokluk halinde 7 düvele mücadele verilirken bakın Atatürk Banka’dan ne ister? Bankanın kendi tarihinden bir sayfa daha;
“Mustafa Kemal Paşa’nın direktifiyle çıkarılan Mükellefiyet-i Ziraiye Nizamnamesi, bankanın cephede savaşan çiftçi askerlerinin ailelerine yapacağı yardımların esaslarını belirlerken, gümrüklerdeki ziraat alet ve edevatıyla tohumlukların dağıtılması görevini de Ziraat Bankası’na vermiştir.”
Mustafa Kemal cephedeyken bankadan çiftçiye destek kararı almıştır, tabii o zaman ileri memleketler bizi henüz kıskanmamış, ekonomimiz kat be kat göz kamaştırmamaktadır.
Şimdiki nesil hatırlamaz, kumbaralar vardı eskiden. Memlekete ilk kumbarayı getiren bankadır Ziraat Bankası. Tutumlu olmayı, para biriktirmeyi özendirmiş, gelirini, karını yıllarca Türk köylüsü ile paylaşmıştır.
“Çiftçilerin örgütlenmesi sonucunda kurulan kooperatifler için gerekli kaynak, bankanın olanaklarıyla karşılanır. Damızlık hayvan ithaline yardımcı olunarak meraların ıslah edilmesi et ve süt besiciliğin geliştirilmesi, bunlarla ilgili sanayilerin kurulması sağlanır. Arıcılıktan ipekböcekçiliğine kadar birçok alanda özendirici krediler, Ziraat Bankası imkânlarıyla sağlanır.”
Hiç ilgisi olmadığı halde, Türkiye Kupası’na bile sponsor olan Ziraat Bankası, pandemi nedeniyle ürün tarlasında, bahçesinde kalan, tohum, gübre, mazot parasıyla boğuşan köylüye yüzünü dönmüyor.
Münir Özkul, Adile Naşit, Kemal Sunal, Hulusi Kentmen’in ruhumuza dokunan reklamlarında oynadığı, bize hep bereket, merhamet ve dayanışma duygusu veren, “Daima Türk köylüsü”nün yanında duran Ziraat Bankası, nefesi kesilen çiftçinin traktörünü, ineğini, tarlasını, bağını, bahçesini borcundan haczediyor.
Satışa sunulanlar arasında 15 bin liralık buğday tarlası da var milyonluk portakal bahçesi de.
Bugün kendisini “Bir bankadan daha fazlası” olarak tanımlıyor. El hak doğru, ne diyelim.