SATILIK KONGO

Bir ülke akciğerlerini satıyor… Kongo Demokratik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Tshilombo, “Bizde sömürülmemiş, el değmemiş alan çok” diyerek yağmur ormanlarını açık artırma ile satışa çıkardı. Bu alanlarda petrol ve doğal gaz aranacak. Çevre kuruluşları ise altın ve elmas yataklarına da sahip olan Kongo’da satılan orman alanlarının, çok kısa sürede yağma edileceğini, dünyanın başka yerinde örneği bulunmayan doğal hayatın yok olacağını söylüyorlar.
Burada bir parantez açıp günümüzde çok masum gibi duran Belçika’dan söz etmek lazım. Şu lafı asla unutmayın… Belçika uzun bir dönem Kongoluların kanıyla sulanmıştır.
Kongo 1960 yılına kadar Belçika kraliyet ailesinin mülküydü. Kralın ve onun tüm adamları Kongoluları insan olarak bile görmüyorlardı. Belçika çikolatasının bu kadar ünlü olmasının nedeni Kongo’nun kakao ağaçlarıdır. Belçika’yı altın ve elmas üssü yapan Kongo’dur. Suçları, sadece zengin topraklar üzerinde doğmak olan Kongoluların çektiği zulüm modern zamanda(!) bitti sanırsanız; yanılırsınız.
Ülke parçalanmış, iç savaşlar çıkmıştır. Topraklarına uluslararası sermaye ağalarının üşüştüğü bir Kongo var. Belçikalı paralı askerlerin katlettiği Kongo’nun halkçı ve demokratik ilk başbakanı Patrice Lumumba’yı unutmadık diyelim ve günümüze dönelim.

DÜNYANIN EN ÖZEL YERLERDEN
Kongo’nun yöneticileri, uzun zamandan beri petrol ve doğal gaz kaynaklarının değerlendirilmesini gerekçe göstererek yağmur ormanlarını pazarlamaya çalışıyordu.
Sonunda temmuz ayında uzmanların ve çevrecilerin karşı çıkmasına rağmen Devlet Başkanı Tshilombo’nun katıldığı başkent Kinşasa’daki törenle ormanlar açık arttırma ile satışa çıkarıldı. Kongo’nun başkanı şöyle diyordu; ”Hidrokarbon kaynaklarını değerlendirmek zorundayız. Bizde orman çok, bunun küçük bir bölümünü satışa çıkarıyoruz. Ülkemizde sömürge döneminde el değmemiş bir alandan söz ediyoruz. Doğal gaz ve petrol yönünden zengin. Yatırımcıları bekliyoruz.”
Kongo ormanları ve turba adı verilen bataklıkların açık artırmaya çıkarılması, Küresel İklim Zirve’sinin tabutuna çakılan çivilerden biri oldu. Görülüyor ki, ne devletler ne de küresel şirketler tehlikenin farkında.

KONGO’DA CENNET VE CEHENNEM BİRARADA
Rusya-Ukrayna savaşı yüzünden doğal gaz kaynakları daha değer kazandı. Bu yüzden Kongo adı özellikle Avrupa’yı heyecanlandırmaya yetiyor.
Ülkede ilk aşamada 27 petrol ve 3 doğal gaz sahasının bulunduğu orman ve turbalık alanlar satışa çıkarıldı. Katılan şirketler belli. Dünyanın akciğerleri için kıyasıya bir rekabet var. Şirketler tekliflerini veriyorlar. Asıl gürültünün kopacağı tarih, son kararın verileceği gün olacak. Kongo’da savaş falan çıkarsa şaşırmayın!
Çevreciler, binlerce endemik türün bulunduğu alanların yok edilmesine karşı çıkıyor.
Sadece fosil yakıt meselesi değil; kıtanın en geniş ormanlık alanına sahip olması nedeniyle Afrika’nın “akciğeri” olarak bilinen Kongo, zengin kobalt, altın hatta elmas kaynaklarına da ev sahipliği yapıyor.
Ünlü dağ gorillerinin yaşam alanı olan Kongo ormanlarında ‘turba’ denilen bataklıklar var. Sömürge dönemlerinde ve iç savaşlar sırasında binlerce kişiye mezar olan bu bataklıklar kömür, gaz ve madenler yönünden de zengin.
Ancak bu zenginlik tam bir bıçak sırtı… Yani cennet ve cehennem yan yana. Petrol için vurulan kazmanın bir kıvılcımı bu toprakları cehenneme çevirebilir.

TEHLİKENİN ADI, KİVU GÖLÜ
Kivu gölü’nde metan ve karbondioksit miktarı olağanüstü yüksek. Hemen yakınındaki yanardağdan göle lav sızması büyük tehlike yaratıyor… Uzmanlara göre, bin derece sıcaklığındaki lavlar göle akmaya devam ederse su ısınacak ve gazlar yükselmeye başlayacak… Bu durumda Kongolular iki tehlikeyle karşı karşıya kalacaklar. Metan’ın yükselmesi patlamalara yol açabilir, karbondioksit ise zeminin üzerinde yayılarak insanların boğularak ölmesine neden olabilir. 1986’da Kamerun’daki Nyos Gölü’nden böyle bir sis tabakası yükselmiş ve 1700 kişi zehirlenerek ölmüştü.
Afrika’ya dikkatli bakın… Yakında insanlık ve doğa dramının yeni oyunlarını sahnelemeye başlayacaklar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Erdil Arşivi