Scooter: Kısa mesafede keyifli ve hesaplı seyahatin adı

Scooterlar, özellikle coronavirus döneminde salgın riskinin azaltılması gibi pozitif yanlarına ek olarak, kısa mesafeli yolculukta sunduğu kolaylıklar, toplumun tüm gelir gruplarındaki gençlere eş değerli özgürlük yaşatan bir ulaştırma aracı.


Bugün Avrupa’nın birçok kentinde korona virüsle birlikte scooter kullanımını yaygınlaştırmak için özel teşvik paketleri hazırlanıyor, her yaş grubuna uygun olabilecek özendirici tanıtımlar sunuluyor. Özellikle gençler arasında basit erişimi yanında, özgürce seyahat keyfi de yaşatan bu uygulama çok hızlı bir şekilde yayılıyor. Salgın hastalık riskine karşı sürdürülebilir koruyuculuğu gibi özellikleriyle hükümetlerin ve yerel yönetimlerin desteğini çok kısa bir süre içinde arkasına almış durumda. Bildiğiniz gibi, günümüzde geleneksel araçlar yerine, çevreci, ekonomik yakıtlı, zevkli kullanımlı, sürüş konforlu, sosyal paylaşımlı ve sürüş emniyeti sağlayan ulaşım araçlarının tasarlanması konusunda büyük bir arayış var. Özellikle fosil enerji kaynaklarının giderek tükenmesiyle kirliliğini yıllardır tartışarak bu soruna karşı arayış içinde olan gelişmiş ülkelere, kent içi ulaşımda bisiklet ve elektrikli scooter kullanımı ilaç gibi geliyor olmalı ki, ardı sıra çıkarılan teşvik paketleriyle daha da özendirici hale getiriliyor. Hatta scooterları çevre dostu olarak adlandırıp ulaşımda devrim olarak nitelendirenler ülkeler ve devlet adamları da var.
İlk scooter 1817 yılında Almanya’da kullanılmış
Aslında yazılı kaynaklarda Dünya üzerinde bilinen ilk 2 tekerlekli aracın ilk kez 6 Nisan 1818 tarihinde Fransa’nın Paris şehrinde Baron Karl de Drais de Sauerbrun (Karl Von Drais) tarafından sergilendiği yazıyor. Bisikletin icadına açılan yolda çok önemli bir basamak olarak “drezin” olarak sergilenen bu araç, hareket edebilmek için alete binen kişinin yerden destek alması ve ayakları ile ilerletmesi mantığına dayalı bir düzenek; yani bir çeşit pedalsız bisiklet. Belki de, ayaklardan güç alarak kısa süreli de olsa dengede kalmayı sağlayarak mesafe kat etmeye dönük tasarım tarihini scooter denemesinin yapıldığı 1817 yılına çekmek gerekiyor. Düşünebiliyor musunuz, iki tahta tekerlek üzerinde dengede durmaya çalışarak önce bisikletin sonra da motosikletin icadına giden yolda bu düzeneği ilk kullananlar, 200 yıl sonrasının dünyasında popüler olacağını ve yeryüzünün en ücra köşelerine dağılacağını tahmin edebilirler miydi?
Birinci Dünya savaşının tüm olumsuzlukları yaşanırken, yüz binlerce kişinin hayatını ve yaşam standardını kaybedeceği büyük savaşa hazırlanan dünyanın yüzünde tokat gibi patlayan “büyük buhranda” scooter kullanımı tekrar gündeme gelmiş. Yani ortaya çıkışından neredeyse bir asır sonra, gerek maliyetinin bisiklete göre çok düşük oluşu, gerekse de masrafsız oluşu yüzünden büyük şehirlerin sokaklarında sık görülmeye başlanmış.


Scooter’ların kuralsız kullanımı tepkilere yol açmakta
Tüm doğasever çevreler tarafından trafik sıkışıklığına çare olacak şekilde görülen ve hava kirliliğini azaltarak özellikle kalabalık yerleşimleri herkes için daha yaşanabilir hale getirmeye aday olduğu konusunda fikir birliği oluşturmuş olan scooterların gerek spor gerekse de çevre dostu amaçlarla hareket özgürlüğü yaşattığı konusunda sanırım görüş birliği içinde olmayan yoktur. Fakat şu da bir gerçek ki, elektrikli scooter kullanımının son yıllarda neredeyse aynı anda Dünyanın her yerinde yaygınlaşması, bazı sorunları da beraberinde getirmiş.
Özellikle yakın yerlere ulaşımda bu araçların kuralsız kullanımının getirdiği bir dizi yeni sorun ve tartışma her yerde yaşanıyormuş. Elektrikli scooter kullanımı için herhangi bir izin ya da ehliyet gerekmemesi, kaza gibi ihtimallere karşı sigorta sisteminin bulunmaması, kullanıcılarının sık sık trafik kurallarını ihlal etmesi, yasal hız limitinin (18 ila 19,95 ) aşılması, kaldırımlarda yürüyenlerin arasından kontrolsüz olarak geçilmesi gibi eleştiriler hemen hemen her ülkede artma eğilimindeymiş. Özellikle, içinde sürücüsü dışında kimse olmayan otomobil kullanımının azaltılmasını ve yenilenebilir enerjili taşıtların yaygınlaştırılmasını savunanlar yeterli bisiklet yolu olmaması nedeniyle scooterların otomobillerle aynı yolları kullanmak zorunda kaldığına işaret ediyorlarmış. İşte bu nedenle, onlara göre elektrikli scooterların karıştığı kazalarda haksız taraf büyük oranda otomobiller miş.
Tam da buna örnek olacak bizden de ölümlü bir kaza haberi var. Şubat 2020 saat 00.00 sularında Beşiktaş Büyükdere Caddesi Sanayi Mahallesi üst geçidi girişi Sarıyer istikametinde, kiralık elektrikli scooter kullanarak yolun karşısına geçmeye çalışan 17 yaşındaki Okan Yıldız’a lüks bir otomobilin çarpmış ve Okan Yıldız yaşamını yitirmiş.


Mevcut araç
sayımız 23 milyon
650 bini aşmış
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye genelinde mevcut araç sayısının son 18 yılda % 160’lık bir artışla 23 milyon 650 bini aştığını söylemiş. Bakanın verdiği bilgiye göre, mevcut araç sayımızın % 54’lük kısmı otomobillerden oluşuyormuş. 2003 yılında 4 milyon 700 bin otomobil varken, Ağustos 2020’de bu sayı 3 kata yakın bir artışla 12 milyon 800 bine çıkmış. İşin ilginç yanı trafikteki araçların yüzde 40’ının, 5 kilometreden daha kısa mesafe gitmek için yolda olduğu! Buna mukabil şu an için Türkiye’de 35 binin üzerinde scooter varmış ve çoğunluğu gençlerden oluşan 3 milyon vatandaşımız bu araçları aktif olarak kullanmaktaymış.
İrlanda’nın başkenti Dublin’de Ballyroan Parish Kilisesi rahibi Peter O’Connor, geçen yılın Aralık ayında, Noel Ayini kutlamalarından sonra izleyenlerin şaşkın bakışlarına aldırmadan kiliseyi scooter’ıyla terk etmiş. Yerel medyaya konuşan Rahip O’Connor, Kilisedeki törene katılan çocuklara scooterını Noel Baba’nın verdiğini ve kendisinin de bunu içtenlikle denediğini söylemesinin çocuklar tarafından şaşırtıcı bulunduğunu söylemiş.
Dünyanın en yaşlı kedisi “Scooter” 30 yaşında ölDÜ
Konuyla adı dışında ilgisi yok ama Guinness Dünya Rekorları tarafından dünyanın en yaşlı kedisi unvanı verilen siyam kedisi Scooter, 26 Mart’taki doğum gününden bir süre sonra 30 yaşında ölmüş. ABD’nin Teksas eyaletinde yaşayan sahibi Gail Floyd, Fort Worth Star - Telegram’a yaptığı açıklamada, Scooter’ın, insan yaşı olarak hesap edildiğinde 136 yaşına eriştiğini, eski ABD Başkanı Ronald Reagan dönemini gördüğünü, 7 Olimpiyat geçirdiğini ve ABD eyaletlerinin 5’i hariç hepsine kendisi ile seyahat ettiğini söylemiş. Ne diyelim, kedi Scooter gibi tarihe iz bırakarak bu dünyadan ayrılmak herkese nasip olsa keşke.
Scooterlar, yaşattıkları keyfi yanında işlerliği, ucuzluğu yanında kolaylığı ve heyecan verici sürüşleriyle bundan sonra hep karşılaşacağımız bir tasarım olarak kalacak gibi.


Güzellikleri biriktirmenizi dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İrfan Yalın Arşivi