İ. Bülent Çelik

İ. Bülent Çelik

Seçim Sath-ı Maili

Çiğ köfteyi yoğuran usta, köftenin kıvamının tutup tutmadığını, bir köfteyi tavana fırlatarak gösterirmiş.
Köfte tavana yapışırsa kıvam tamamdır!..
Yapışmaz ise yoğurmaya devam!
• • •
‘Sath-ı mail’ Arapça kökenli bir sözcük.
“Eğik Düzlem” demek..
Osmanlı’da pek seçim olmadığı için son dönemi dışında kullanıldığını sanmıyorum.
Dağarcığımızda; Demirel dönemi siyaset erbabının kullandığı “seçim sath-ı maili” cümlesi ile nüksetti.
• • •
‘Seçim’ sözcüğü iktidar ya da muhalefet tarafından durduk yerde gündeme getirilebilir!
“Tüpten çıkan diş macunu gibi geriye, yerine sokulamaz!” derler ama öyle değil..
Seçimin zamanı değil ise, gereği yok ise, kamu nezdinde kabul görmez ve getirildiğiyle kalır. Söner gider.. Seçim sath-ı mailine girilmez!
Ama seçim sözü bir kez ortalığa yayılıp ‘kamu oyunda’ tekrar edilir hale geldi mi gayrı ondan kaçış olmadığını öncelikle siyasetçiler olmak üzere herkes bilir.
Çiğ köfte tavana yapışmıştır!
• • •
Seçiminin sath-ı maili, yani eğik düzlemi öylesine kaygan ve geri dönüşsüzdür ki artık sandığa çarpana kadar hızlanarak kayarsın.
İvmeni yavaşlatmak ve çarpışmadan sağ çıkabilmek için siyasal ve bireysel ahlakının kabul sınırları içinde, önüne çıkan her dala, her köke yapışırsın!
Kimi işe yarar, kimi yaramaz!
• • •
Bir kez, toz toprak kalkmaya başlamış, göz gözü görmez hale gelmiş, önüne gelen ota, köke yapışmaya başlanmışsan anla ki “seçim sath-ı maili”ne girilmiştir!
Artık mantık, izan uçar gider!..
Yoksa; altı yıl önce aynı davadan yargılanmış, beraat etmiş, üstüne üstlük bu haksızlık nedeniyle devletten ‘yirmi bin TL’ de tazminat almış Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’i, tekrar aynı davadan suçlayarak gözaltına almanın bir mantığı var mı?

Sehven

Hayır, üç yüz değil on fabrika açsan ne olur?
Beş fabrika açsan ne olur?
Bu pandemi kıyametinde, bu kriz ortasında tek bir fabrika açılışı bile yapsan alacağın alkışı alırsın zaten!
Kolay mı paranın hızla pula döndüğü bir atmosferde üretime yatırım yapmak.
Taş üstüne taş koyanın zaten ellerinden öpülmez mi?
Nedir bu maksimizasyon kompleksi?
“300 fabrika açıyoruz!”
“300 SpartaIı” gibi görüntü süper ama içerik sıfır!
• • •
Sonra “Sehven!”
Hadi biri sehven, ikisi seven! üç yüzü de mi sehven?
Bu sehven ne güzel bir şey.
Her derde deva, her naneye limon!
Üstelik de açtığın fabrikaların biri hem 45 yıllık, Hem de iyi parti adayının çıktı.
Tam da Taşovalı ile Gümüşhacıköylü fıkrasındaki gibi.
Fıkra yine ‘ibram Abi’den gelsin!
• • •
Fıkra bu ya, Gümüşhacıköylü, meradan geçerken Taşovalı çobana “süründeki koyun sayısını 30 saniyede doğru söylersem bana bir koyun ver. Yanlış söylersem de okkalı bir tokat çak!.” teklifinde bulunmuş.
Taşovalı düşünmüş; “yüzlerce koyun var!. Nasıl bilecek otuz saniyede, dur şuna bir tokat aşk edeyim de günüm şenlensin!” diye düşünmüş.
“Tamam!” demiş.
Gümüşhacıköylü, sürüye şöyle bir bakmış. “684 koyun var!” demiş.
Taşovalı şaşırmış!
“La nasıl bildin?”
“Ayaklarını saydım dörde böldüm!”
Yapacak bir şey yok! Söz ağızdan çıkmış. Taşovalı, kıvranarak da olsa “seç istediğini, kazandın!” demiş…
Birazdan sırtında hayvanla uzaklaşan Gümüşhacıköylü’ye arkasından:
“Birader, sen Gümüşhacıköylü müsün?” diye seslenmiş.
“Evet nerden bildin?”
“Sırtındaki kangalı bırak da bir koyun seç!”
• • •
Hadi açıyoruz diye 45 yıl önce açılmış bir ağır sanayi fabrikasını listeye alıyorsun, bari sahibi İyi Parti Adayı olmayan birini seçseydin!..

RTÜK’ten Amerikan BBC News’e Sehven 5 gün kapatma cezası

Önce TELE1’e, sonra da Halk Tv.’ye 5’er gün kapatma cezası veren RTÜK, bir açıklama yaparak, Biden ve Trump arasındaki sert tartışma sonrası kullanılan hakaret ifadelerini çocukların ekran başında olduğu saatlerde canlı yayınladığı için BBC News kanalına gönderilen 5 gün kapatma cezasının sehven gönderildiği, kanaldan, tebligatı yok saymalarını rica ettikleri belirtildi. Kanal yönetimi şaşkın..

İtalyan Heykeltraşa Anamur’da dayak!

“Comedian” isimli duvara koli bantı ile yapıştırılmış muzdan oluşan çalışması 120 bin dolara alıcı bulan ünlü, İtalyan soyut heykeltraş Maurizio Cattelan, tatil için geldiği Anamur’da, bir grup Anamurlu tarafından dövülerek hastanelik edildi.
Dayak faillerinden olduğu bildirilen R.A. polise verdiği ifadesinde “Biz bunun Anamur’a geldiğini duyunca aslında muz üreticisi olarak konuşup işin mahiyetini öğrenmek istedik. Ama “ticari sır!” olduğunu belirterek bizimle dalga geçti. “Sizin muzlar ufak, olmaz!” filan dedi.. Biraz sıkıştırınca arkadaşımızı ısırdı! Sergi yapacağım, onu da satacağım diyerek ısırığın fotoğrafını çekmeye çalışınca dayanamadık dövdük. Pişmanız!” dedi.

Bakan Koca Abel Matematik Ödülü Adayı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dünya’nın en prestijli matematik ödüllerinden biri olarak kabul edilen ‘Adel Matematik 2020’ ye aday gösterildi.
Koca’nın bu ödüle “Turkuaz Tablo” isimli çalışması yanında özellikle “Artmak suretiyle azalan hasta sayısı” teorisiyle aday gösterildiği bildiriliyor.

Ekonomi Bakanı iddia etti “Aslında TL değer kazanıyor!”

Ekonomi Bakanı Berat Albayrak Ekonomi basınına verdiği kahvaltıda; “sanıldığının aksine TL değer kaybetmiyor, nisbi bir şekilde, çaktırmadan değer kazanıyor!” açıklamasında bulundu.
Kahvaltıya bazı gazete ve tv’lerden özel olarak davet edilmiş ekonomi gazetecilerine “nasıl diye sormayacak mısınız?” şeklinde bir soru yönelten ve cevap alamayınca “o halde kendi sorumu kendim sorarak soru selfisi yapayım!” şeklinde espri yapan Bakan, kendi kendisine sorduğu “Peki, nasıl değer kazanıyor?” sorusuna yine bir soru ile karşılık vererek; “Bakınız, şunu denemişler.. Eşeğin önüne TL ve Dolar koymuşlar! Eşek doları yemiş, neden?” diye sordu.

Milletvekilleri: “Meclisi EBA’dan takip edelim!”

TBMM tatilinin 1 Ekim Perşembe günü sona ermesiyle Meclis sıralarına dönen ve tekrar bir haftalık tatile girmesiyle yeniden evlerine gönderilen bir grup milletvekili “Böyle git gel olmasın. Meclis oturumlarını biz de EBA’dan işleyelim!” şeklinde önerge vereceklerini bildirdiler.. Grup adına konuşan, kimliğinin gizli kalmasını isteyen bir vekil; “Meclis’e giderek tek bir şey üretiyoruz. O da ‘korona riski’.. Girelim EBA’ya veyahutta zomzom’da buluşalım.. El kadar bebeler beceriyor, biz neden beceremeyelim?” dedi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İ. Bülent Çelik Arşivi